|2 × THE FOX, THE WOLF AND THE LAMB|

2.4K 225 74
                                    

Bölüm Şarkısı;
Yellow Flicker Beat - Lorde

"-Bu, her şeyin nasıl bittiğinin başlangıcı..."

×××

×××

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

×××

Güneş tam tepedeydi ve sanki Brunella ailesini kutsuyor gibi parlak ışıklarını ailenin vadideki büyük ve görkemli evinin üzerine saçıyordu. En azından Eric Brunella'nın düşündüğü böyleydi. İyi bir gün olacak gibi görünüyordu ama bu yaşlı adam için yeterli değildi; iyi bir yıl olmalıydı. Hissedebiliyordu.

Koşarak eve girdiğinde çocuklarının kahkahalarını arka bahçeden duyabiliyordu. Tıpkı eski zamanlardaki gibiydi. Ama artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.

Üzerindeki ceketini çıkarıp koltuğun üzerine atar atmaz bahçeye çıktı ve çocuklarını gururla izledi. Nasıl da büyümüşlerdi... Oğlu artık babasının izinden gitmek için eğitim gören bir beyefendi olmuştu. Kızları ise baharda olgunlaşan taze bir meyve gibi güzelleşmiş ve olgunlaşmışlardı. Aceline elindeki işi işlerken bir kenarda oturuyor ve kardeşlerini izlerken kahkahalar atıyordu. Leonardo ve Anna ise bahçede koşuşturuyor ve en hızlı kim ablasının yanına gidecek diye yarışıyorlardı. Hâlâ çocuk gibilerdi, aslında. Eric istemsizce gülümsedi. Bu yabancı topraklara ilk geldiklerinde dışlanmanın verdiği özgüven kırılması yüzünden hiçbiri uyum sağlayamamıştı. Hatta alay konusu olmuş ve bir sürü zorbalığa uğramışlardı. Sarayın neredeyse tamamı onlara geldikleri sıçan deliğine geri dönmelerini haykırırken, Eric başını ailesi için dik tutmuş ve çocuklarına her gece aynı şeyi tekrarlamıştı; olduğunuz kişiden utanmayın.

Evet, böyle kanlı bir zamanda İngiliz sarayında Fransız olmak zordu. Ah, hem de o kadar zordu ki... Eğer Eric o zamanlar küçük bir çocuk olan Edward'ın güvenini kazanmamış olsa kesinlikle burada yaşayamazlardı. Ama genç kral ta o zamanlarda bile açık fikirli ve ileri görüşlüydü. Düşman topraklardan gelmiş olmaları onları düşman yapmıyor, diyerek savunmuştu aileyi. Aksine onları korumamız ve dünyaya ne kadar da modern olduğumuzu göstermemiz gerekiyor, demişti. Eric işte o zaman görmüştü bu oğlandaki potansiyeli. İleride birçok kraldan daha iyi bir hükümdar olacağını anlamıştı. Ve işte buradalardı şimdi. Brunella ailesi sarayda en çok saygı gören ailelerden biriydi ve kimse onlara dil uzatmaya cesaret edemiyordu. Biliyorlardı ki ailenin arkasında sıkı bir dayanakları vardı ve o kişi artık resmi olarak kral olmuştu.

"Erken gelmişsin." dedi Aceline, o nazik ve kadife gibi sesiyle. Büyüdükçe annesine daha da çok benzemeye başlaması babasının dikkatinden kaçmıyor, hatta adamı delice mutlu ediyordu. Sarı saçları güneşin altında parıldıyor ve mavi gözleri şefkatle bakıyordu.

"İşim erken bitti." diyerek kızının yanına oturdu, Eric. "Onlar ne yapıyorlar orada?" dedikten sonra da gözleriyle koşan çocuklarını gösterdi.

Tacın LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin