|8 × KING MIDAS|

1.8K 168 107
                                    

Bölüm Şarkısı;
Rabbit Heart - Florence + the Machine

"-İşte buradayım; tavşan yürekli kız... Keşke daha cesur olabilsem (...) Aslan yürekli kıza dönüşmem gerekiyor, dövüşmeye hazır; son fedakârlığı yapmadan önce... Bu bir lütuf, bir bedel ile gelen. Kim koyun ve kim bıçak? Kral Midas beni sıkıca tutuyor ve güneş ışığında altına dönüştürüyor."

×××

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

×××

Maria Eva Clout, İngiliz soylu bir ailenin tek kızı ve İngiltere'nin biricik taze kraliçesi. Ülkenin en güçlü kadını, tüm kadınların örnek alacağı ve izinden gideceği kişi. Tahta yeni çıkmış Aslan Yürekli Edward'ın karısı ve hanedanın gelecek nesillerinin annesi... Fakat sorun da buradaydı; Maria Eva Clout, hamile kalamıyordu.

Genç kadın gece vakti yatak odasındaki büyük şöminenin karşısında otururken yanan alevleri ela gözleri ile izliyor ve elleri arasında kaçıncı olduğunu bilmediği bir şifacının verdiği otlardan yapılan çayını tutuyordu. Tadı çamurdan farksız bu çayı içişinin kaçıncı gecesiydi, onu da saymayı bırakmıştı. Genç fakat yıpranmış ve yorulmuş kalbi artık bunu kaldıramıyordu. Ülkesine, kocasına ve en önemlisi de kralına bir veliaht verememe düşüncesi âdeta bir zehir gibi dolanıyordu aklında. Geceleri uykusunu kaçırıyor, rüyalarına musallat olarak kabuslara dönüşüyordu.

Çocuklar görüyordu. Bir değil, üç değil, beş ve daha fazla çocuk... Hepsi de Edward'a benziyor fakat Maria'nın saçının telini dahi andırmıyorlardı. Etrafta koşup oynuyor, babalarına sarılıyor ve gülüyorlardı bazen. Maria ise uzaktan izliyordu bunu. Elini karnına götürüyor fakat oradaki boşluğu hissettiği an öfkeyle elini geri çekiyordu. Biliyordu; rüyalarında gördüğü bu çocuklar kendisine ait değildi. Ve farkındaydı; eğer asla hamile kalmayı başaramazsa, geleceği tam da böyle olacaktı. İşte rüyası o an kabusa dönüşüyordu.

Evliliklerinin ilk gününden beri çocuk sahibi olmak için çabalamışlardı. O zamanlar Edward hâlâ toy bir prens ve Maria ise neyin içine adım attığını bilmeyen naif bir kızdı. Kral Richard kendisi vefat etmeden önce Edward ve Maria'nın çocuk sahibi olmalarının ülke ve taht için ne kadar önemli olduğunu her fırsatta dile getirmekten çekinmezdi. Her ay gelininin odasına hekim gönderir ve hamile olup olmadığına baktırırdı. Bu hekim ziyaretleri, Edward'ın bir gün sinirlenip babasına gitmesi ve buna bir son vermesi ile ilgili konuşması üzerine durmuştu durmasına. Fakat genç kraliyet çifti yine de üstlerindeki baskıyı ve beklentileri hissedebiliyorlardı. Her gün, her ay, her yıl. Herkes aynı şeyi beklemişti onlardan. Bir bebek.

Yıllar geçmişti. Kral Richard vefat etmiş, Edward kral olmuştu. Fakat hâlâ insanların beklentileri aynıydı. Ve kraliyet çifti, hâlâ bu beklentileri karşılamakta başarılı değildi.

Şimdi ise, sarayda dolanan dedikodular başını alıp gidiyordu. Herkesin dilinde kraliçenin kısır olduğu söylentisi veba misali yayılıyordu. Her ne kadar Edward bu konu hakkında konuşmasa da, Maria biliyordu kocasının aklından geçenleri. Onun da içten içe bu dedikodulara inanmaya başladığı adamın buz gibi bakan endişeli gözlerinden belliydi. Onu suçlayamazdı ki, kendisinin aklında da aynı düşünceler dolanıyordu zaman zaman. Mesela şu an olduğu gibi.

Tacın LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin