Fransa'da doğup küçük yaşta babaları ile İngiltere topraklarına yerleşen üç kardeş; Aceline, Leonardo ve Anna Brunella.
.
Eric Brunella, İngiltere Kralı üzerinde saygın bir hâkimiyet kurmuş başarılı bir adamdır. Geleceğe dönük planlarından biri ise...
Bölüm Adı; The Longest Night ... Bölüm Şarkısı; Old Money - Lana Del Rey
"...kırmızı yarış arabaları. Gün batımı ve şarap. Çocuklar genç ve güzeldi.
Neredeydin? Nereye gittin? O yaz geceleri çok uzun zaman öncesinde kalmış gibi görünüyor. Tıpkı, eskiden New York şehrinin kraliçesi dediğin o kız gibi...
Ama eğer bana haber yollarsan, biliyorsun ki gelirim. Ve eğer beni çağırırsan, koşarım. Sana gelirim, sana koşarım.
Gençliğin gücü aklımda. Gün batımı, küçük kasabalar... hepsi zamanın ötesinde kalmış. Eğer güzelliğimle değil de kelimelerim ile parlarsam, beni yine de sever misin?
Babamın sevgisi hep güçlüydü. Annemin şöhreti ise yıllarca yaşamaya devam edecek. Ama yine de, bana belirsiz olan sebeplerden ötürü, hâlâ yapayalnız hissediyorum.
Ama eğer bana haber yollarsan, biliyorsun ki gelirim. Ve eğer beni çağırırsan, koşarım. Sana gelirim, sana koşarım...
Kırmızı yarış arabaları. Gün batımı ve şarap. Çocuklar genç ve güzeldi."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
×××
Edward, hiçbir şey hissedemiyordu.
Bedeni âdeta uyuşmuştu. Dakikalar önce aldığı haber karşısında damarlarındaki bütün kan donmuş ve iğrenç bir uyuşukluk hissine bürünmüştü.
"Leydi Aceline'ın doğumu başladı!"
Genç nedimenin önünde koşuyordu sarayın loş koridorlarında. Zihninde yardım çığlıkları dört dönüyordu. Normal değil, dedi zihnindeki ses. Doğumun başlaması normal değil!
Yumruğu ile açtığı kapıdan geçerek odaya daldı ve girdiği an burnuna yayılan kan kokusu adamın midesini ağzına getirdi. İçerisi bir kasabın arka odası gibi kokuyordu. Duyduğu çığlıklar ise cabasıydı; Aceline acılar içinde bağırıyordu. Sesleri takip ederek hızlı adımlarla odanın içindeki perdeli alana daldı. Oradaydı. Sevdiği kadın, kanlar içinde yatakta yatıyor ve bağırıyordu. Elleri çarşafı sıkmaktan bembeyaz olmuştu. Yatağın çevresinde kanlı bezler vardı ve onların hemen yanındaki sıcak su dolu leğenin içi de kanlıydı. Her şey kana bulanmıştı sanki. Kan bu odayı ele geçirmişti. Dehşet verici bir görüntüydü.
"Ne oldu burada!" diye bağırdı genç kral, koşarak sevgilisinin yanına giderken.
Krala haber veren genç nedime yeniden kekelemeye başladı. "L-leydim öksürmeye ba-başladı... Ka-kan geliyordu..."
