|12 × PUNISHMENT|

1.5K 149 57
                                    

Bölüm şarkısı;
RAIGN - Heaven Help Me

"Bu gece havada bir şey var. Bittiğini kemiklerime kadar hissedebiliyorum. Canlı hissedebilmek için yürüyorum, ateşe yürüdükçe daha da soğuk hissettiriyor. (...) Kendin yapmalısın, kimse seni kurtarmak için düşmeyi göze almaz. Aşk, âdeta kutsal meleklerin senfonisi gibidir. Cennet, bana yardım et. Beni kendimden kurtar..."

×××

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

×××


"Sizi kutlarım." dedi Edward, elindeki mektubu kenara koyarken. Gülümseyerek önünde oturan Norfolk Dükü'ne bakıyordu. "Oğlunuzun sağ salim gelmesini bekliyorum."

"Sağ olun majesteleri, oğlumun neden aniden gelmek gibi bir karar aldığını bilmiyorum. Sanırım insan evinden uzun süre ayrı kalınca, özlüyor." dedi Norfolk tilkisi yanındaki Eric Brunella'ya göz ucuyla bakarken.

Eric ise pişkin pişkin gülümsüyordu sadece. Yaşlı adamın laf çarpmalarını umursayacak durumda değildi. Nasıl olsa artık Eric için zaferin tadı yakındı. "Ben de kutlarım bayım." dedi istifini bozmadan. "Lord Arthur'un geçmişte yaptığı çapkınlıkları daha dün gibi hatırlıyorum. Ah, ne kadar da hareketli bir oğlandı. Görmeyeli uzun zaman oldu. Bakalım bu sefer kimlerin kalbini çalacak..."

Norfolk Dükü yalancıktan güldü adamın bu lafına. "Oğlum artık eşine sadık, onurlu bir aile adamıdır. Hayal kırıklığına uğrayacaksınız sanırım." Ardından da krala döndü yüzünü. "İzninizle majesteleri, eve gidip hazırlık yapmak isterim."

"Elbette, gidebilirsiniz."

Eric, dükün ağır adımlarla bastonundan destek alarak kalkmasını izledi ve odadan çıkıp kapı kapandığında da gözlerini devirdi. Ne kadar da uyuz bir adamdı bu, nefret ediyordu ondan. Buraya adım attığı ilk günden beri ne kendisinin ne de ailesinin yakasını bırakmamıştı. Kinci, ırkçı ve acınacak derecede egoluydu. Artık o çok güvendiği Kral Richard'ın hayatta olmaması ise, Norfolk'un tuttuğu sağ eli kesip koparmıştı. Şimdi ise amaçsızca çabalıyor, yeniden tutunacak bir dal arıyordu. Acınası...

"Dükün gitmesi iyi oldu." dedi Edward, kendine doldurduğu şarabı yudumlarken. "Sizinle yalnız konuşmak istediğim bir şey vardı."

Eric az çok tahmin etse de bilmemezlikten geldi. "Öyle mi, nedir majesteleri? Yoksa Papa'dan mektup mu geldi?"

"Hayır, hayır... Fakat biraz onunla alâkalı. Aklıma gelmişken, Lord Clout ile konuştum ve biraz süre verdim. Maria'yı ikna edemezlerse korkarım başka önlemler almak zorunda kalacağım."

"Kraliçe iyi kalpli biri, eminim size zorluk çıkartmadan bu meselenin hallolmasına yardımcı olacaktır. Aynı zamanda içinde olduğumuz durumun ciddiyetinin de farkında olduğunu umuyorum, sizi üzecek bir harekette bulunmayacaktır."

Tacın LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin