Fransa'da doğup küçük yaşta babaları ile İngiltere topraklarına yerleşen üç kardeş; Aceline, Leonardo ve Anna Brunella.
.
Eric Brunella, İngiltere Kralı üzerinde saygın bir hâkimiyet kurmuş başarılı bir adamdır. Geleceğe dönük planlarından biri ise...
"Bay Sandman, bana bir rüya getir. Gördüğüm en tatlısı yap onu. Gül gibi dudaklar ver ona, ve ona de ki yalnız geceleri artık bitti. (...) Bay Sandman, çok yalnızım. "Benim" diyecek kimsem yok. Lütfen sihrini kullan ve bana bir rüya getir..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
×××
Saraya giden yollar cıvıl cıvıldı. Çakıl taşlı yolun kenarlarına çakılan fenerler, bütün egzotikliği ile saraylıların at arabalarını aydınlatıyor ve karanlık geceyi renklendiriyordu. Kral Edward halkını da unutmamış, saraydaki büyük eğlencenin şerefine şehrin yollarını enfes yemek masaları ile donatmıştı. Halk, sarayın dillere destan şarap mahzeninden çıkarılan şaraplarlarını yudumlarken, sokaklara gönderilen çalgıcıların müzikleri eşliğinde dans ediyordu.
Sarayın duvarları içinde de eğlence bütün hızıyla devam ediyordu. Davet edilen asiller ve soylular hiçbir masraftan kaçınmayarak en güzel elbiselerini giymişlerdi. Dükler ve düşesler, baronlar ve baronesler, kont ve kontesler, şövalyeler, kraliyet adına çalışanlar, lordlar, leydiler... Hepsi geceye renk katıyor, sarayın koridorlarını süslüyorlardı. Rüya gibi bir geceydi ve daha yeni başlamıştı.
Eric Brunella da, beklenildiği üzere, davete katılacaklar arasındaydı. Ona da oğlu Leonardo ve kızı Aceline eşlik ediyordu.
"Gömleğini düzelt Leo, bu gece önemli bir gece." dedi Eric oğluna, ardından da kızına dönüp ona sevinçle baktı. "Nefes kesici görünüyorsun kızım, seninle gurur duyuyorum." dedi kızının yanaklarına öpücükler kondururken.
"Bu gece tam olarak neden önemli?" diye sordu Leonardo, gömleğin düzelttikten hemen sonra. "Norfolk Dükü ve Sör Arthur ile bu kadar yakın olduğumuzu bilmiyordum." diye de ekledi gözlerini devirirken.
"O ikisinin cehenneme kadar yolu var, beni ilgilendiren onlar değil." dedi Eric, isimlerini duymak bile adamın yüzünün ekşimesine neden oluyordu. "Bu gece önemli çünkü ablan Aceline'ın saraydaki yerini herkese göstermek için son derece uygun bir fırsat."
"Kraliçe de orada olacak baba, biliyorsun değil mi?"
Bunun üstüne Eric güldü oğlunun yüzüne bakarken. "Kraliçe bütün bu utancın altından yüzünü çıkarmaya cesaret edebilirse..."
"Böyle konuşma baba." diyerek durdurdu onu Aceline. "Her ne olursa olsun Kraliçe Maria'ya saygı duyuyorum. Evliliklerini yürütememiş olmaları bile saygımın önüne geçemez."
"Ah, yani senin bozduğun evlilikten mi söz ediyorsun?" diye seslendi Anna, zarafet dolu adımlarla merdivenleri inerken.
Bu beklenmedik olay karşısında Leonardo ve Eric kaşlarını kaldırırken, Aceline ise gözlerini yumarak derin bir nefes aldı.