|16 × THE HUNTER|

1.6K 118 67
                                    

Bölüm şarkısı;
Fleurie - Sound Of War

"Tam kurtarıldığını düşündüğün anda, tam kapını kilitlediğin anda; bir şimşek patlaması gibi gelir ve gökyüzü parçalanmıştır. Sırtında dolu bir silah gibi, fakat dövüş daha yeni başladı. (...) Kaçamazsın. Saklanamazsın. Nefesini tut, gözlerini kapat. Kulağını gökyüzüne çevir; artık burada güvende değilsin. Bu, savaşın sesi."

×××

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

×××

Arthur elindeki yayı kaldırdı ve kolunu geriye doğru iterek nişan aldı. Yaydan uçmak üzere olan okun ağırlığını hissedebiliyordu ve bu ucu sivri, tehlikeli silahı ellerinin arasında tutmak, adama her zaman büyük bir zevk vermişti. Derin bir nefes alarak usulca geri verdikten sonra uzağında duran tahtanın işaretlenmiş kırmızı noktasına odaklandı ve ellerinden uçmak için sabırsızlanan oku serbest bırakarak tiz bir sesle gidişini izledi.

Ok, tam ortasından vurmuştu tahtayı.

Edward köşede alkışlıyordu şimdi arkadaşını. "Hiç değişmemişsin." dedi gülerek. "Hâlâ formda olduğunu görmek güzel."

"İtalya'da ok ve yay olmadığını mı sanıyordun, tabii ki de formumdayım." diyerek onun gülüşüne eşlik etti Arthur ve elindeki yayı yanda bekleyen oğlanlardan birine verdi. "Bir de seni görelim."

"Kafa mı tutuyorsun?"

"Majestelerine mi?" diyerek güldü. Yüzünde oyuncun bir gülümseme vardı. "Asla."

Norfolk Dükü saraydaki çalışma odasından genç adamları izliyor ve beynine sürekli düşünmesi için emirler yağdırıyordu. Düşün, düşün, düşün... Leydi Aceline'ın hamilelik haberi herkesin dilindeydi ve bu Norfolk için büyük bir sorun demekti. Daha hızlı ve daha iyi planlar kurmalıydı. Halkı krala karşı kışkırtma planları teker teker suya düşüyordu çünkü. Evet, ağza alınmayacak şeyler konuşuluyordu halk arasında fakat hiçbirinin sivri ucu krala değmiyordu. Ya kraliçe hakkında ya da gelecekteki kraliçe hakkında konuşuyorlardı. Kimse de majestelerinin kararlarını sorgulamayı akıl edemiyordu.

Bezelye beyinliler, diye geçirdi içinden, öfke dolu gözlerini bahçede oğlu ile sohbet eden kraldan ayırırken. Bir sürü koyun akılsız bir çobanın peşine dolanmış, uçurumdan yuvarlanacaklarını bilmeden sivri kayalıklarda yürüyorlardı. Edward'ın babası bu günleri görse, oğlunun doğduğu güne lanet ederdi şüphesiz.

Norfolk'a göre Kral Richard güçlü ve dayanıklı bir kraldı ve yaşlı dük hayatı boyunca adamın yanında durarak ona zevkle hizmet etmişti. Kimi zaman savaş meydanında, kimi zaman da toplantı odalarında. Her daim yan yana durmuş ve tek bir beyin olarak takım hâlinde hareket etmişlerdi. Kral Richard asla korkmayan bir adamdı üstelik. Tek korkusu Tanrı'nın gazabına uğramaktı. Gözü kara, vahşi ve savaşçı ruhluydu. Fransa'ya savaş ilan ettiği gün o kadar hayran kalmıştı ki Norfolk ona, yan yana savaşmaya hazırdı.

Tacın LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin