-Siz ciddi misiniz!? Bu sokakta sadece ben ve o mankafalar mı var!? Neden acı çekmemi istiyorsunuz!? Kabul ediyorum! Sizden ölesiye korkuyorum! Her gece o korku iliklerime kadar işleyip beni titretiyor! Neden bu hoşunuza gidiyor!?
Yavaşca ayağa kalktım.Nefes alıp vermelerimi düzeltmeye çalıştım.Kendimi rahatlatmak için türlü yalanlar söylüyordum.
+Al.
Yavaşça arkamı dönüyordum.İçimdeki korkuyu kimse tahmin edemezdi.
-N-ne istiyors-
+Tek istediğim senin sevg-
-S*ktir git!
Dememle boğazımdan tutmuş beni duvara sertçe yapıştırmıştı.Bedenimdeki acıyı tarif edemezdim.Pürüzlü duvar sırtımı yırtmıştı.Yine o deliliklerini yapıyordu.Beni neden boğuyordu?
Acı dolu kısık bir sesle inledim.
-Bırak beni.
Boğazımda hissettiğim rahatlıkla bir oh çektim.Boğmayı bırakmıştı.
İlerleyecektim ki bastığım şeyle adımımı geri aldım.O benim cüzdanım mıydı?
-Aahh! Sen ciddi misin?! İnanamıyorum! Burada!
Hızlı adımlarla evime döndüm.
Telefonumu elime aldım.Kimin aradığını görmek için yukarı çektim.
WooJin aramıştı.Herneyse yorulmuştum.Uyuyup dinlenmek en iyisiydi.
~~~~~~~~~~~
-Sen bittin olum.Sen bittin bitirdim seni.Herkese rezil olacaksın sen.
Evden söylene söylene çıkıyordum.Wang So'nun bugün işi bitecekti.Herkese onun bir hain olduğunu söyleyecektim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Umarım bunu kullanmamışımdır amin )
Akkabılarımın bağcıklarını bağlarken önümde duran kişiyi farkedince kafamı yukarı kaldırdım.
-Burada ne işin var Woo Jin?
+Dün seni defalarca aradım! Ama sen bir kere bile bakmadın!
-Beni bir din-
+Sen iyice umursamaz oldun Soo Min! Ben seni mera-
-Kes sesini ve artık beni dinle! Benim buraya taşındığımdan beri ne zorluklar çektiğimi biliyorsun! Ve ben bunu her gün yaşıyorum! Dün olanlardan haberin yok ve sanki ben suçluymuşum gibi bir de hesap mı bekliyorsun!?
