SunHee mahçup olup konuyu değiştirmeye çalışmıştı.
SH:Çocuklar! Bu arada siz gördünüz mü? Gelirken birilerini gördüm!
MJ:Ben de gördüm.Söylemem gerekiyor mu bilmiyorum ama sanki bir silüet WangSo'yu andırıyordu.
SH:Belki de andırmıyordur.Belki de odur.Ha?
Hepimiz birbirimize bakıyorduk.Daha sonra beklenmedik bir şekilde kapı yavaşça tıklandı.
Gerçekten şu kapı çalmaları bizde bitmiyordu.
MJ:Wang So mu geldi acaba?
WJ:Geldiyse kendimi tutamayıp dalarım ona.Arkamda mısınız Min Jae!?MunSung?!
Sessizce konuşuyorlardı.Ev biraz gergin bir hâl almıştı.Ama bir yandan da eğlenceli bir havası vardı.Yani bana öyle geliyordu açıkçası.
İkisi aynı anda ;
"Tabiiki."
Dediklerinde gözlerimi devirdim.
-Sanmıyorum.
MS:Ne?
-Wang So buraya gelmez.
MS:Ne o? Bunu sana o mu söyledi ?
-Fazla komiksin.
Egolu bir tavır takınarak "Tabiiki."demişti Min Sung.
Ayağı kalktım.On an keşke kapının deliği olsaydı diye düşündüm.
WJ:Kim o zaman?
-Bakacağız.
Dedim hafif kahkaha atarak.
Kapıyı açmak için kapı kolunu tuttum.
Kapıyı açtığımda önümdeki kişiyi görünce mutlu olmuştum.
Ağzındaki sakızı çiğnerken kaşlarını kaldırdı.
-Min!
Kollarını kocaman açtı.
+Ahh! Jaehyun! Hoşgeldin!
MinSung'ın 'Bir bu eksikti.' deyişini duymazlıktan geldim.Keyfi düşmüş gibiydi.Jaehyun'u pek sevmezdi zaten.Belki de kendi içinde Jaehyun'un çeteden biri olduğunu sezmişti.Ve farkında değildi.Onlara söylemem gerekiyor muydu bilmiyordum.Onlar bilmiyordu, yine.Onlardan bir şey saklamayacağımı söylemiştim.Evet söylemem gerekiyordu.
Saniyeler içinde aklımdan hızla geçen bu düşüncelere şaşırdım.Jaehyun'un gelmesi bahanesiyle Wang So olayı başka bir zamana ertelenecekti herhalde.Herneyse,bu güzel günde tadımızın kaçmayacağını umut ederek sevindim.
Kapıyı kapattım.Jaehyun ve Min Sung'ın bakışmasını yakalamıştım. Gerçekten,bu ikisinin arasındaki ilişki de neydi böyle?
Jaehyun hâlâ ayaktaydı.
- Otursana.
+Aslında sadece iyi olup olmadığını kontrol etmeye gelmiştim.Daha sonra eve geçecektim.Erkek kardeşim gelecekti de.Ama biraz oturayım.
-Evet lütfen.
Gülümsedi.
O sırada çocuklar yine birbirini yiyordu.
SunHee ise hayranlıkla Jaehyun'a bakıyordu.
Fazla garip bir arkadaş grubuyduk.
Biraz sonra pizza siparişi vermiştik.Sonra da Jaehyun evine gitmişti.
___
Beraber fotoğraf çekinip durduk.Birbirimizin ifşalarını çekmeye başlamıştık.Bir an hepsine bakakalmıştım.
Herkes sanki hiçbir şey yaşamamış gibi gülüyordu.Bunları düşünen ben bile.İnsan ne kadar kötü şeyler yaşasa da gülümsemeyi eksik edemiyordu sanırım hayatından.