Baek bileğimden sertçe tutup beni kendine çekti.
Tek yaptığım şey,onu izlememdi.
Aklıma tek gelen kişi Jaehyun'du.
Kurbanı o olamazdı değil mi?
-Siz kendinizde değilsiniz tamam mı? Kafayı yemişsiniz.Neyin peşindesiniz bilmiyorum ama artık hayatımızdan s*ktir olup gidin!
+Demek öyle.Sen istedin güzelim.Hadi çocuklar! Biz planımıza başlayalım.
Baek yanımdan geçerken kolundan tuttum.
-Ona ne yapacaksın?
+Sana yaptığımın daha fazlasını.
-Buna izin vermeyeceğimi bil istersen.Hatta bir yere not al ki unutmayasın, malûm senin kafa bazen gidip geliyor.
+Bana kıyamayacağını bildiğim için böyle hareket ediyorum.O gün ki bakışların hâlâ gözlerimin önünde Jung Soo Min.
-Yakında görüşürüz Byun Baekhyun.Haa bu arada Wang So,sen benimle geliyorsun.
+Bu yetkiyi sana kim veriyor?
-Byun Baekhyun veriyor.Onunda bana kıyamayacağını biliyorum ki bunu söylüyorum.
+Peki.
Baek eldivenlerini çıkardı.Bana döndü.
İçimi değişik bir duygu bürümüştü.O an öylece bakakaldım.
Önümde durdu.
Başımı okşadı.Ve o korkunç gülümsemesini sergiledi.
Yere çöktü ve oturdu.Gözlerini kapattı.Ben de arkama bakmadan yürüdüm.
Önlerine geçerek hızlıca -Wang so ile birlikte- okula girdim.
Sınıfa girdiğimizde hoca da dahil herkes bize döndü.
Jaehyun'un sonsuza kadar arkasındaydım ve onu korkumaya çalışacaktım.Ama sıra asıl plana gelmişti.
Wang So'nun onlardan biri olduğunu herkese açıklayacaktım.
Sınıfa girdim ve hocanın yanında durdum.
-Hocam,izninizle arkadaşlarıma güzel bir haberi vereceğim.
+Nedir?
Sınıfa ve Wang So'ya baktım.Derin bir neges aldıktan sonra konuştum:
-Orada değişik çocuklar var.Bizim yaşlarımızda.O çocuklar,gece ortalıkta maskelerle gezinip insanlara zarar vermeye çalışırlar.Sabah saat 6'dan sonra başka biri olurlar.Ama bilinmiyorlar. Belki de aramızdan biri onlardandır.İnsanları 3 saniye içerisinde kaçırıp işkence ederler.
Jaehyun'un dedikleri dün gibi aklımdaydı.Tek kelimesini dahi unutmamıştım.
Wang So bana gözlerini kocaman açmış bakıyordu.Bunu yapabileceğimi düşünmemişti herhalde.Hah!
-Evet! İçimizden biri işte onlardan biri!Onu öğrenmek istiyor musunuz? Ha!?
Wang So 'nun kolundan tuttum ve öne doğru itekledim.
Sessizce;
+Kes şunu Soo.
Diyebilmişti.
Tabiiki herkes salak gibi sadece bizi izlemiyordu.Sun Hee ve Woo Jin ayaklanmış ve yanımıza gelmişti.
Woo Jin elimden tutmuştu.Beni dışarı çekti.Ve dördümüz hızlıca dışarı çıktık.
+Sen ne demek istiyorsun Soo Min?
-Hâlâ anlamadınız mı? Yanımda duran şu dövmeli p*ç varya,hepimizi parmağında oynatıyor parmağında!
Herşeyi onlara anlatmıştım.Jaehyun'u çağırdıkları günü, bugünü...
Woo Jin kendini zor tutuyordu.Sun Hee ağlama derecesine gelmişti.Her şey o kadar karışıktı ki!
$$$
Bugün fazlasıyla yorulmuştum.Oturduğum evin sokağında yürüyordum.Eve gelmeme az kalmıştı.
Gözüm takılmıştı.Yavaş adımlarla yürüyordum.
Arkadan gelen arabayı ilk başta farketmemiştim.
Çok hızlı geliyordu.Ve ben donakalmıştım.
Sanki biri beni sımsıkı tutuyormuşcasına..
O anda biri beni hızlıca çekti.Bedenimi ona teslim etmiştim âdeta.
Ona o kadar güveniyordum ki..
O, Baekhyun'du.
O kılıkla sıcaklamadığına hayret ediyordum. Oysa yaz aylarındaydık.Biliyorum, şimdi bunu düşünmem saçma olmuştu.
-Önüne bak.
Yine o iç açıcı sesi kulaklarımı doldurmuştu.
Kulağıma doğru yaklaştı.
-Artık zamanı gelsin küçük hanım.Seni seviyorum.O,seni almamı istemiyor.
Kimden bahsediyordu?
Ve yine;
Onun evreninde kaybolmuştum.
_______________________________________
Lattelerim biliyorsunuz ki LGS diye bir varlık var :"(
Sierden binlerce kez özür diliyorum.
Sizi seviyorum😭✨💜🌼🌙
☕✨
