Babam arıyordu.
-Alo baba?
+Aldım bileti!
-Harika!Kaçta geleceksin? Çocuklar geleceğini duyduklarında çok sevindiler!
+Gündüz geleceğim! Sen uyanık olur musun ki?
-Hazırla eşyalarını o zaman.Seni seviyorum!
___Bugün babam gelecekti.Evime neşe getirecekti.Yalnız kalmayacaktım.
WooJin ve çocuklar gelmişti.Onlar ile arabaya binip uzun zamandır gitmediğimiz alışveriş merkezine gidecektik.Sun Hee'ye hâlâ ulaşamamıştık. Hâlâ uyuduğunu düşünüyorduk. Ayrıca onun babamın geleceğinden de haberi yoktu.
-Woo Jin yeme!
WJ:Niye ya!?
MJ:Woo Jin yeme dediyse yeme,gelince yeriz işte beraber.
MS:Benim ayrıcalığım vardır değil mi, Min?
-Hayır!
Min Sung'ın bana "Min" diye seslenmesinden aklıma Jaehyun gelmişti.Ona da haber vermem gerektiğini düşündüm.
Çok geçmeden Jaehyun'u arayıp isterse gelebileceğini söyledim.Kabul etti.
SunHee sonunda mesaj atmıştı.O kadar mesaj atıyordu ki ekranı durduramıyordum.
Onlar ile haberleştikten hemen sonra babam aramıştı.Biraz konuşup telefon konuşmasını bitirdik.
SunHee o sıra geldi.
Arabaya biraz zor sığacaktık sanırım.SunHee ile odama biraz makyaj yapmak için gidecektik.Daha sonra kapıya sanki baskın yapıyormuş gibi tekme atarak gelen WooJin'e öfkeyle baktım.
-Hey! Öküz müsün?
WJ:Biz de böyleyiz ne yapalım.
MJ:Kendi adınıza konuşun.
MS:Bakalım bir etrafa! Merak ettik!
-İyi,bakın.
SH:Kapı mı çalıyor?
-Jaehyun helmiş olmalı.Min Sung'ın gevezeliklerinden duyamıyoruz ki!
MS:Ne?! Benim suçum mu oldu şimdi?!
Elimdeki fırçayı bırakıp hızla kapıya doğru koştum.Açıp Jaehyun'u içeri aldıktan sonra o da etrafa bakmaya başlamıştı.
Çocuklar ve SunHee ile de selamlaştıktan sonra içeri geçtiler.
Sun Hee ile makyajımızı bitirdikten sonra içeri çocukların yanına gitmiştik.
Mutfakta biraz oyalanıyorduk.
Çocuklar arkadan şarkı açmış sohbet ediyorlardı.Tam Sun Hee'ye "Kavga etmemelerine şaştım bugün." demiştim ki WooJin'in "Min Sung!"diye haykırmasını duymuştuk.
Daha sonra ise gerçekten korktuğum şeyler gerçekleşti.Yine birbirlerinin üzerine atlıyorlardı,MinJae ve Jaehyun onların arkasını topluyor,etrafa çarpmamaları için etrafı kolluyorlardı.
Ve en en kötü olan,orada bir şeyler kırmışlardı.
-Çocuklar! Kesin şunu!
JH:Min! Sanırım bir şey kırıldı!
Hemen yanlarına gidip onları azarlamıştım.Ve Baekhyun'un çiçeklerinin olduğu vazo,yerdeydi.
-Yerinizde duramıyor musunuz siz!?