Arkadaşlar beğeni ve yorumlarınız ne kadar çok olursa bölümler o kadar çabuk gelecektir. O yüzden lütfen YORUM yapınız.
Yazım yanlışlarını ve mantık hatalarını göz ardı ediniz, bölümler en kısa sürede düzenlenmeye alınacaktır.
İyi okumalar sevgili ay perileri ve düş prensleri. :)
Ben panikle ne yapacağımı düşünürken sokaktan yükselen şarkıyla alnımı öfkeyle ovuşturdum. Ufak bir siktir çekip camı açtığımda, arabasında son ses Yaşar- Birtanem şarkısını açmış Bedirhan'ı görmemle daha da bir telaşa düşmüştüm.
"Kapat gerizekalı, kapatsana." her ne kadar fısıldamış olsam da ne demek istediğimi dudaklarımdan okuduğunu çok iyi biliyordum.
Bedirhan: Ben de seni çok seviyorum ama biraz daha bağırarak mı söylesen bunu.
Telefonuma gelen bildirimle gözlerimi devirip en ürkütücü halimle işaret parmağımı tehditkar bir biçimde salladım.
Bedirhan: Ne bu hareketler HAYATIM
Mahperi: Kapat şu müziğin sesini manyak herif, abim duyacak.
Bedirhan: Çok güzelsin Mahperi.
Bedirhan: Niye bu kadar güzelsin ki sanki.
Mahperi: Sarhoş musun acaba sen?
Bedirhan: Beni hiç özlemedin mi?
Mahperi: Görüşmeyeli aylar olmuş gibi konuşuyorsun?
Bedirhan: Bir hafta senin içinde bir ömür gibi değil miydi?
Bedirhan: Aşağı in, artık yüz yüze konuşmak istiyorum.
Camdan ona olumsuz bir bakış atıp evdekilere görünmeden siyah kabanımı eşofmanlarımın üzerine geçirdim. Ailem oturma odasın pür dikkat televizyon dizisi izliyordu. Sanırım Kızılcık Şerbosu ilk defa bir işe yaramıştı.
Koşar adım aşağı indiğimde Bedirhan arabasını binanın önüne park etmiş ve farlarını da kapatmıştı.
Adımlarım dış kapının önünde durduğunda bakışlarımız dikiz aynasında kesişti. Ağır bir şekilde kapıyı açtı, indi ve bana doğru döndü. Üzerinde benim pembe eşofman takımımın aksine siyah bir eşofman takımı ve deri ceket vardı. Hava buz gibiydi ama onu görmemle sıcak bir dalga halinde içime yayılmaya başlamıştı.
Arabasındaki müzik değişmişti ve sesini oldukça kısmıştı. Buna rağmen şarkı sözleri kulaklarımı delecek bir gürültüyle uğulduyordu kalbimde. Şarkı celladına aşık bir kadın diyordu ama o celladına aşık bir adam olarak karşımda duruyordu.
Ben ona birkaç adım attığımda birkaç büyük adımda tüm mesafeyi çiğnedi ve beni kendine çekip göğsüne bastırdı. Kulağım tam kalbinin üstündeydi ve delice atıyordu kalbi. İki yanıma düşen ellerim belini sımsıkı sararken tedirgindim. Kokusu ciğerlerimi doldururken ona aşık olmaktan ölesiye korktuğumu ama ölesiye korktuğum şeye de çoktan yakalandığımı fark etmiştim.
"Canını yakmışlar, korkuyorsun ve temkinli adımların." dedi beni yavaşça kendinden uzaklaştırırken. İki avucuyla yüzümü ellerinin arasına aldı, sol gözümden damlayan bir yaşı elinin tersiyle sildi. "Seni üzersem yedi sülalemi ecinliler siksin." Cümlesiyle birlikte kendimi tutamayıp gülmeye başladığımda o da aynı şekilde gülüyordu.
"Seni güldürebilmek ne büyük lütuf." Artık gülümsemesi durgunlaşmış, sadece benim gülüşüme odaklanmıştı. Fakat bakışlarındaki yoğunluktan vücuduma ulaşan utançla benimde gülümsemem yüzümde donuklaşmıştı.
"Sende beni seviyorsun zalımın kızı." dedi kendi kendine bu sanki onun için dünyanın en güzel şeyiymiş gibi.
"Nereden çıkardın peki bunu?" dedim ve saçlarımı düzeltip ekledim. "Ya da nerenden?" ima ettiğim şeyle birlikte yüzünde şımarık bir gülümseme oluştu.
"Sevmesen öpmezdin diye yorumladım." Sözleriyle birlikte kan tüm yüzüme sıçrarken sert bir yumruğu omzuna geçirmiştim.
"Ahh kızım elinde amma ağır ha!" omuzunu tutup gerilerken çatık kaşlarımla suratına bakıyordum.
"Canına susamışsın diye yorumladım." dediğimde omuzunu bırakıp güldü ve göz kırptı. Sonra durgunlaştı ve iç çekerek baktı yüzüme. Bu hali bende kalp krizine neden olacak cinstendi.
"Gitmen gerek." dedim sakince. Kafasını olumlu anlamda salladı.
"Zaten benim yüzümden yeterince değişiklik yaptın hayatında." derken çekimserdim. Aslında her şeyi kendi isteğiyle yapmıştı ama kendimi kötü hissediyordum.
"Sakın." dedi sanki içimi okumuş gibi ve ellerini omuzuma koydu. "Sakın kendini suçlu hissetme çünkü senin için yaptığım her şey benim hayatımı daha da güzelleştirdi. Sırf bunları yapıyorum diye kendini daha fazlası için zorlama. İçinden nasıl geliyorsa davran. Ben anlayışlı bir adamım ve eğer beni sevmezsen belki ölürüm ama anlarım."
"Ölmene gerek kalmayacak ben seni öldüreceğim oğlum!" abimin sesiyle olduğum yerde irkilirken gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.
"Mahir saçmalama ya." Bu gelen ses ise Çağladan başkasına ait değildi.
"Koş hemen kaç koş." Bedirhan sözümle birlikte arabasının tam tersi yönüne doğru koşmaya başlamıştı çünkü abim tam arabasının yanında duruyordu. Abimde onun koşmasıyla eş zamanlı olarak peşinden koşarken Çağlayla birbirimize şokla bakıyorduk.
"Kızım bunun ne işi var burada?" dedi Çağla yarı hayret yarı dehşet bir şekilde.
"Beni görmeye gelmiş. Bedirhan daha hızlı koş!"
"Oha adamdaki azme bak be. Mahir adamı rahat bırak!"
Kurduğumuz cümlelerin garipliğiyle Çağlayla gülmeye başlamış sonrada Bedirhan'ın arabasına yaslanarak beklemeye koyulmuştuk.
"Çekirdek alsaydın keşke." diye mırıldandığımda Çağla omuzuma vurarak güldü. "Ne vicdansızsın kızım, çocuk senin için neler çekiyor."
"Ama ben ona gelme demiştim."
"Hımm sen ona daha başka neler diyorsun?"
"Çağla saçmalama neyse ne boş ver sen onu! Yasemin nerede? Sen abimle neler yapıyorsun asıl?" dediğimde elini iki yana salladı neler neler der gibi.
"Abin dengesiz biraz ama beni seviyormuş. Ya bunu bir dedikodu gecesinde detaylıca konuşuruz sen asıl olayları bilmiyorsun, Devran Yasemine yazmış." Son cümlesiyle birlikte ağzım beş karış açılırken Çağla başını öne arkaya salladı.
"Yasemin ne yapmış dersin?" bunu tahmin etmek dahi istemiyordum.
"Ne yapmış?" dedim korkarak.
"Polise şikayet etmiş hatta dava açmış. Şu an Devran Aslanbey ve Yasemin Yıldırım davalık."
"Oha şaka yapıyorsun değil mi?" sorumla birlikte Çağla tam ağzını açmıştı ki arkasında belirip ağzını kapatan adamla birlikte çığlığı basmıştım. Aynı anda başka birisi benimde ağzımı kapatırken burnuma dolan eterle birlikte bilincim kararmadan önce andığım son isim Bedirhan'ın ismi olmuştu.
Bölüm Sonu
Evet yine bir kaçırılma vakıası, doyamadık kaçırılmalara fakat önümüzdeki bölüm oldukça komik bence dfkghjfdjghdfjk
Sizce Devran ve Yasemin için ayrı bir texting yazmalı mıyım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHPERİ/Texting
Teen FictionGenç ve güzel doktor Mahperi'nin hayatı telefonuna gelen bir mesajla değişir. Başına sardığı şey ise belanın ta kendisidir.