Yeni bölümle karşınızdayım canlarım. Lütfen bol yorum ve beğeni yapmayı unutmayın.
Diğer kitaplarıma da bakmanızı ve okumanızı tavsiye ederim.
İyi Okumalar...
Aslanbeylerin evimize intikal etmesiyle - ki bir aşiretten çok ordu gibi giriş yapmışlardı eve- söz merasimim başlamış bulunuyordu. Herkes de ayrı bir telaş ve heyecan varken içim kıpır kıpırdı. Bedirhan beni gördükçe göz kırpmaya çalışıyor fakat her denemesinde bir başka akrabaya yakalanıyordu. Utançtan yanaklarımı kemirirken kahveleri kızların yardımıyla dağıtmaya başlamıştık.
Bir kazan kahve yaptığımız doğruydu. Bu kadar çok kişiye anca yeterdi ki çoğu acıyıp kahve bile istememişti. Ee istemesindi bi zahmet. Şuraya sözlenmeye gelmişim elaleme hamal gibi kahve mi dağıtacaktım sürekli?
Sadece Bedirhan'ın kahvesini özel olarak yapmıştım. İçine de bir güzel tuz yerine bal koymuştum. Yasemin şirretliğini gösterip tuzu boca etmek istese de Çağla tuzluğu ondan zorla almıştı.
Günlerdir ne gruplarda ne de normalde sesi soluğu çıkmayan Devran beyse kaynım olarak düğüne teşrif etmişti. Fakat yüzündeki solgunluktan da anlıyordum ki hiç iyi değildi. Bu konuyu da Yaseminle bir ara konuşmalıydım zira çok merak ediyordum o olaydan sonra olanları.
Beni asıl şaşırtan Devran değildi aslında. Bedirhan'ın Viyanadan gelen kuzeni, amcasının oğlu Baran Aslanbeydi. Adamın girer girmez Çağla'ya göz kırpması ve Çağla'nın utançtan ölmesi ayrı meseleyken birbirlerini tanıyor olma ihtimali beni bir başka meraka sürüklemişti.
Neyse ki şuan önemli olan sadece benim Bedirhanımdı.
Kendisi ballı kahvesini yudumlarken neredeyse az sonra bayılacak gibi görünüyordu. Aileler kendi aralarında bir süre kim necidir sohbeti yaparken Kasım araya girdi.
"Arslan amcacım yani mevzuya girsek hani sohbeti sonra yapsanız. Çil yavrusu gibi dizildik, götümüzden ter akıyor artık yani sadede mi gelsek." Ben gülmemek için kendimi zor tutarken bazı kişilerin gülme sesi arkaya bir efekt gibi yansımıştı.
Babam çatık kaşlarıyla "Aceleniz mi var evladım yangından mal mı kaçırıyorsunuz?" dediğinde içtiği kahve Bedirhan'ın boğazında kalmıştı. Kuzgun sırtına sertçe vururken Bedirhan başını iki yana salladı.
"Olur mu efendim yani siz kaça kadar derseniz oraya kadar zamanımız var. Kasımın topukları kaşınıyor vurulmak istiyor." Son cümlesini demese iyiydi işte. Neyse ki babam son cümleyi anlamamış olacak ki "Af buyur evladım?" deyivermişti.
"Kasım biraz hasta bugünlerde o yüzden öyle dedi." diye düzeltti Bedirhan cümlesini. Fakat Kasım ilk cümlede ne dendiğini duymuş olacak ki susmayı tercih etmişti.
"Baba biraz daha düşünsek mi acaba?" Mahmut'un araya girmesiyle Bedirhan kocaman sırıttı. Bu sırıtış öyle normal de değildi oldukça tehlikeliydi.
"Kardeşini mi vurdursam önce?" diye kulağıma doğru fısıldadığında kendimi gülmemek için zor tutuyordum. İnsanlar yanlış anlayacaktı.
"Daha takı takma töreni olacak, yüksek yüksek tepelere söylenecek ohooo." dedi Ferhat biraz sesinin ayarını kaçırarak.
"Bebeğim sırayı karıştırdın kına gecesinde değiliz kız istemedeyiz. Hani senin binbir zorlukla geldiğin evre." Şirin'in sözü Ferhat'ı susturmaya yetmişti ve en nihayetinde Bedirhan'ın babası Arslan amca konuya girmişti.
Allahın emriyle beni istediğinde Bedirhanla nefesimizi tutmuş babamın cümlesini bekliyorduk.
"Gençler birbirini görmüş, beğenmiş, sevmiş bize de onay vermek düşer. Verdim gitti."
"Valla mı?" Babamın cümlesi biter bitmez Bedirhan sevinçle ayaklanıp bu soruyu sormuş sonra benim uyarıcı bakışlarım eşliğinde pardon diyerek oturmuştu. Şapşal adam ya. Nasıl da seviyorum kendisini.
"Valla aldık kızı hadi gidek." Ferhat gülerek ayaklanırken Şirin onu kolundan tutup oturtmuştu. "Yavrum gerdek gecesi olmayacak mı bu çocukları tüm aşiret full paket burada mı duracağız?"
Gülersem annem döver, gülersem annem döver....
Kızlardan biriyle göz göze gelirsem gülecektim o yüzden kimseyle göz göze gelmeden acıklı şeyler düşünerek susma kararı verdim. Zaten babam Ferhat'a öyle bir bakmıştı ki Ferhat bu gece bir daha ağzını açamayacaktı.
"Göstericem ben sana şimdi gerdeği." dedi abim öfkeyle. Yani karıştırmış boş bulunmuştu çocuk, bu kadar abartmaya gerek yoktu.
"Densiz densiz konuşuyor." dediği sırada Ahu, abimin koluna sarılmış kendince onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Hoş değildi fakat sizde art niyet aramayın." Bu cümleler Baran'a aitti. Geldiğinden beri sabırla oturmuş, sükunetle dinlemiş ve ağırbaşlılığını bir an olsun bırakmamıştı. Tabii bir de Çağla'nın yanına oturmayı tercih etmişti ki bu en büyük detaydı.
Ay yan yana da baya yakışıyorlardı.
"Art niyet bende mi yani?" dedi abim uzatarak. Babamın ona olan öfkeli bakışlarını görmüyor olmalıydı.
"Sizden yaşça epey küçük birinin yanlışlıkla söylemiş olduğu bir şeyi ciddiye alıp kız kardeşinizin en özel gününde olayı büyüttüğünüze göre muhtemelen art niyet sizde." Cuk diye oturmuştu cümlesi, bu kavga daha da giderdi ama araya babam girmişti.
"Mahir tamam." dedi babam sertçe. "Güzel kızım ve yakışıklı oğlumun en güzel gününü bozmaya gerek yok. Çocuk yanlışlıkla söyledi."
"Evet valla abi zaten bu Ferhatımız yazarken de hep yanlışlık yapar konuşurken de yadırgamıyoruz." Kasım ve babam ortamı yumuşatırken ben babamın Bedirhan'a yakışıklı oğlum demesinde kalmıştı.
Bedirhan'ın da tam olarak o kısımda kaldığı çok belliydi çünkü babama parlayan gözlerle bakıyordu.
"Kızınızı hiç üzmeyeceğim." dedi bir anda. Herkes sessizleşip Bedirhan'a döndü. Heyecandan ve mutluluktan elleri titrerken doğrudan babama bakıyordu. "Onu dünyanın en mutlu kadını yapmak için varımı yoğumu ortaya koyacağım çünkü o beni sadece severek bile dünyanın en mutlu adamı yaptı."
"Buna şüphem yok." dedi babam içten bir şekilde gülümseyerek. Bu kısımda zırıl zırıl ağlayabilirdim ki gözlerimde dolmuştu. Bunu önlemek için anneannem ortaya atıldı.
"Hadi yüzükleri takalım madem."
Sonrasında ise hepimiz ayaklandık ve sıra yüzük takma merasimine geldi. Kırmızı kurdeleyle bağlı yüzükler ikimizin parmağından girerken ikimizin de elleri titriyordu. Bedirhanla göz göze geldiğimde bana sımsıcak gülümsedi. O gerçekten her şeye değerdi.
Bölüm Sonu
Evet aşkolar bir bölümü daha bitirdik bakalım diğer bölümlerde olaylar nasıl ilerleyecek. Yeni bölümlerimizde tatiller, kahkahalar, oyunlar ve hüzünler bizi bekler. Düğüne daha çok var, yol uzun:)))
![](https://img.wattpad.com/cover/170341630-288-k120337.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHPERİ/Texting
Fiksi RemajaGenç ve güzel doktor Mahperi'nin hayatı telefonuna gelen bir mesajla değişir. Başına sardığı şey ise belanın ta kendisidir.