OYUN YENİ BAŞLIYOR...
Aras ile İzgi aldıkları telefondan hemen sonra yola koyulmuşlardı ve şu an Enes in tutulduğunu düşündükleri deponun tam önündeydiler.
kapıda dikilen takım elbiseli adamlardan anladıkları kadarıyla içerisi baya kalabalıktı.
Onlar ise sadece iki kişiydiler.
Aras Enes i Kaçıranları bizzat kendi elleri ile öldürmek istediğinden adamlarını bu işe karıştırmamıştı
ve şuan içeridekiler kim olursa olsun elinden çekecekleri vardı.öfkenin vucut bulmuş haliydi Aras ın sinirlendiği zaman gözü kararır hiç bir şey gözemez hale gelirdi.
onu sinirlendiğinde kimse tutamazdı zaten kimseyi dinlemez kendi bildiğini okurdu.
İzgi de enaz Aras kadar sinirliydi.
Aslında normalde onu sinirli görmek, uçan bir balık görmek kadar olamasada gayet imkansız bir şeydi.Ancak bu defa yanlış kartı oynamışlardı, konu Enes se sakin olmak hiçbir şey ifade etmeyen bir kavram haline geliyordu onun için.
İki adam silahlaının emniyetini açtıktan sonra bakışları ile anlaştılar ve başlamıştı gösteri.
Aras ın gözünü kırpmaksızın indirdiği adamlar FEVKAL BEŞER lakabını ne kadar çok hakkettiği nin bir kanıtıdır.
Kapıda dikilen adamları teker teker indirdikten sonra iki genç adam beden dili ile anlaşarak büyük bir sessizlik sergileyerek içeriye girdiler.
Sırasıyla dizilmiş kapalı kapıları temkinli tek tek açtılar.
Her kapinın ardında karşılaştıkları bom boş odalardan başka bir şey değildi.
Ne Enes vardı,nede ona ait bir iz.
Bu durumun kafalarındaki soru silsilesine bir düzine daha eklenmektedir başka bir halta yaradığı yoktu.
İçinde bulundukları boşluk her an onları içine çeker cinsten.
Yine kayda değer bir şey bulamamıştılar.
Çok öfkeliydi genç adam, en çok ta kendineydi öfkesi, koruyamamıştı kardeşim dediği insanı.
Doğru ya aslında o kime kardeşim dese, o kişiyi korumayı başaramıyor ve bir şekilde kaybediyordu.
Düşündükçe kafayı yiyecekmiş gibi hissediyordu. Tam 3 hafta olmuştu bu gün Enes kayıplara karışalı, yumruk yaptığı elini hızla duvar geçidi.
"lanet olsun nerede bu şerefsiz herifler!" diye gürledi.
Aras ın sinirli sesi boş depoda dalga dalga yayılıp büyük bir yankı eşliğinde tekrar tekrar doluyordu kulaklarına.Belkide bu uçsuz bucaksız öfkesi onun tek zayıf yönüyle.
İzgi de enaz Aras kadar sinirliydi.
Kızaran mavi hareleri göreni korkudan kalp krizine sürükler nitelikreydi,
Adeta oyun oynuyorlardı onlarla, tam 3 haftadır altına bakılmadık taş içine girişmedik delik bırakmamışlardı.
Ama yok tu işte hiç bir iz yada haber, Ümitsizlik insana ölümden daha ağır geliyordu.
Enes İzgi nin öz kardeşiydi. Onun için canını hiç düşünmeden verirdi de sesi çıkmazdı ya şimdi onun nerede ve ne halde olabileceği hakkında hiç bir fikri yoktu.
Bir anda boş depoyu büyük bir kahkaha sesi doldurdu, bu sesin nereden ve kimden geldiği bilmezken ikilinin gözleri anında birleşti. Şüpheci bakışlarla etrafı incelerken bu garip sesin kaynağını merak etmemek hiç içten değildi.
![](https://img.wattpad.com/cover/117055913-288-k720349.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRE BİR: İNTİKAM FISILTILARI(Ara Verildi)
Mystery / Thriller+18 sahneler bulunmaktadır. Ölüm ve yaşam arası ince bir çizgide yürüyordum. Arkamda kalanlar önemli değildi. Buruk bir geçmişten başka.. Geçmişi unutup önüme bakmaya çalışsam da, Geçmişimin fısıltıları kulaklarında çınlıyor ve rahat bırakmıyordu...