14.BÖLÜM

198 69 109
                                    

'' Kayboldum karanlığında ve kaybettimde seni''
( hissizyazar)

Genç kız elinde zor tutuğu kahve fincanını masaya bıraktı. Saatlerdir uyku mahmuru gözlerle öylece bakınıyordu, doğrusu gözü açık bile uyuyor olabilirdi. Önündeki kahvaltı tabağını masanın bir kenarına iteleyerek önünde açtığı boşluğa kafsını koydu. Sahahın 07.00 sinde ayakta olmak yaramıyordu pek ona ama Aras beyin haşin kuralları yüzünde daha kargalar kahvaltı yapmadan kahvaltı masasında bulunmak zorunda kalıyordu.

Her sabah olduğu gibi bu sahabta henüz miğdesi bile uykudayken kahvaltı yapmaktansa onlarla oynamayı tercih etmişti.

Önündekilerle oynarken arada bir dalıyor ve farkında bile olmadan yere düşürüyordu çatalını sonra o çatalın sesiyle ayıkıyordu tekrar. Artık huy edinmişti bunu genç kız çünkü her sabah en az üç kez gerçekleştiriyordu bu eylemi. Aras bey arada ters ters baksada en azından buna karışmıyordu. Herkesin çoktan kalkmış olduğu masada yalnızca o kalmıştı ve yine uyuyordu her zamanki gibi.

ilke huzur dolu uykusundan deprem etkisiyle fırladı. Çünkü Enes o saçma metal müziğini kulağının dibinde açmıştı. Genç kız üzerindeki deprem etkisinden kurtulur kurtulmaz bağırmaya başladı " Enes ya mal mısın sen? hastalığının kaçıncı raddesini yaşıyorsun? " Enes genç kıza kahkahalarla gülerken cevabı pek gecikmedi " Senin bulunduğun raddeye henüz ulaşamadım güzelim."

"Ya öylemi " diyen ilke yüzüne yerleştirdiği sinsi tebessümle ona yaklaştı ve masanın üzerinde saatlerdir duran soğuk kahveyi üzerine döktüğü gibi hızla merdivenlere koştu. Olanları yeni yeni idrak eden Enes genç kızın peşinden koşsada pekte başarı kayd ettiği söylenemezdi çünkü ilke çoktan 1 hafta öncesinde zorla kitlendiği odaya girmiş ve bu defada kendi kitlemişti kapıyı. Enes bir yandan kapıyı zorlarken bir yandanda avaz avaz bağrıyordu. Neyseki Aras ve İzgi evde yoklardı yoksa her ikisinide haşlayıp kemiklerini köpeklerin önüne atardı Aras.

"Aç sana kızım şu kapıyı. Korkunun ecele faydası yok" genç kız kendine mükemmel bir savunma mekanizması geliştirmişti bile, sivri diliyle yine sahnedeydi. "Off ne var Enes ya? delidir, ne yapsa yeridir işte... Neden kızıyorsun ki bu kadar?" ....

"Sen elbet çıkacaksın o odadan" diyen Enes nihayet kapıyı yumruklamayı bırakmış ve çekip gitmişti. Tabi genç kız bundan pek emin değildi ona pusu da kuruyor olabilirdi. O yüzden şimdilik burada kalsa iyi olacaktı. İçeride daralınca balkona çıktı genç kız. Son bir haftadır hep balkonda yatıyordu. O olaydan sonra kendini toparlaması pek kolay olmamıştı ki, halende toparlana bildiği söylenemezdi.

Bu konuda ona en çok destek çıkan isim yine Enes olmuştu. Kaç saat orada o karanlıkta kaldı bilmiyordu genç kız. Kapı kilitkendikten bir müddet sonra hızlı çarpan kalbi bu korkuya daha fazla dayanamamış ve bayılmıştı.

Onu o lanet odadan çıkaranın Aras olduğunu, Enes den öğrenmişti genç kız. Neden çıkarmıştı onu? pişmanmı olmuştu yoksa? Bilmiyordu genç kız doğrusu o günden sonra pek görmemişti Aras ı, daima çalışıyordu genç adam, çok yoğundu öyleki akşam yemeklerine bile katılmıyor gece yarısı geliyordu eve ama illaki sabah kahvaltıda bulunuyord. Genç adam her ne kadar yoğun olursa olsun bunu asla ihmal etmiyordu. belkide bir takıntıydı onda bu.

Bilemiyordu genç kız bu bir haftada onun hakkında kayda değer her hanği bir şey öğrenememişti. Hatta kahvaltıları genelde uyuyarak geçirdiğinden sadece bir kaç kere hayal meyal hatırlıyordu onu gördüğünü. Halen söylenmekte olan Enesin sesini işite biliyordu genç kız. Kim bilir nerelerdeydi yine?.

BİRE BİR: İNTİKAM FISILTILARI(Ara Verildi) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin