Bu kaçıncı son bahardı? Sonu olmayan!...
Hissizyazar...
" Ooo Aras bey, sen miydiniz" kurduğu ziyadesiyle anlamsız cümleye takılmazken. Karşısında ki öfkeden kararmış gözlerinden alev saçan adama , kocaman masum bir tebessüm bahşetti...
Aras'ın zaten çatık olan kaşları biraz daha çatılırken "Sarhoş musun sen?" Diye sordu kendi tutmasa ayakta duramayacaktı ilke.
" Sarhoş mu?" Dedi bu dudaklarını büzerek " Oda kim?" Bilmiş bilmiş kaldırdığı işaret parmağıyla kendini göstererek " Hayır, hayır sarhoş değilim ben adım ilke unuttun mu?.... Ama sen istersen mas... " derken kaybetmişti yine dengesini ,Aras onu tutup bir elini beline sardı ve içeriye doğru adımladılar.
Cümlesi yarım kalan ilke ne diyeceğini de unutmuştu, O cümleyi tamamlasa neler olabileceğini de. Aras onu zoraki içeri götürmeye çalışırken ilke duyduğu müzik 🎵 sesiyle hâlen dans etmeye çalışıyordu. Nihayet masaya ulaştıklarında koltuğa bıraktı ilkeyi ve telefonu vs eşyalarını alıp gidecekken boynuna kollarını saran sarışın kadınla neye uğradığını anlayamadı. Sarışın kadın cilveli sesiyle " Aaa Aras yine mi erkencisin? " dedi. Bu sırada elleri Arasın boynundayken yüzünü de ona yaklaştırmıştı.
Aras'ın derin öfkesi makamını korurken kendine sarılan bu kadını tek hamleyle bedeninden ayırıp sertçe yitti. " Birde seninle uğraşamam!" Öfke dolu sesi yüksek müzik sesine rağmen fark edilir derecedeydi.
Masadaki anahtarı da alıp ilkeyi bıraktığı koltuğa yöneldi fakat ilke ortada yoktu. Çıldırmasına ramak kalmıştı resmen. Delice sıktığı yumruğunu dahada sıktı. Neredeydi bu şimdi? Tam tekrar mekanı adamlarına tarattıracakken kendiliğinden kımıldayan masaya takıldı gözleri.
Kendiliğinden sallanan masa göze çarpmayacak cinsten değildi. Derin bir soluk alıp masanın altına eğildi. Kaldırdığı masa örtüsüyle karşılaştığı manzara onu şaşırtmamıştı, Doğrusu ilkenin içinde olduğu hiç bir saçmalık onu şaşırtmıyordu.
İlke masanın altında diz çökmüş ellerini de yüzüne kapatmış saklanmaya çalışıyor gibi bir hali vardı. Kimden saklanıyordu?
Aras sakin tuttuğu sesiyle " Ne yapıyorsun burada?" diye sordu. Genç kız önce etrafa bakındı sonra telaşlı sesiyle yanıtladı onu.
" Görmüyor musun saklanıyorum işte!" Dedi kaşları çatarak. (Aras) "Seni bulduğuma göre sence de artık yakalanmış olmadın mı, Neden hâlâ saklanıyorsun?" İlke Aras'a şaşkın şaşkın bakarken ne söylediğini çözmeye çalışıyordu.
Bir kaç saniye sonra nihayet çözmüş olacak ki " Ben senden saklanmıyorum ki " dedi düşünerek. Kaşları itina ile havalanan Aras " Peki ya kimden saklanıyorsun?" Diye sordu fakat henüz cümlesi bile tam olarak bitmemişken dudakları üzerine konan minicik işaret parmağıyla susup karşısındaki kadına baktı.
" şiiiişşş her an bulabilir bizi" dedi endişeyle. Kafasını kaldırıp etrafa baktığında yakınlarda kimseyi göremeyen Aras, İlkenin hayali arkadaşları olduğuna kanaat getirmeye başlıyordu artık. " Sanırım o burayı terk etmiş tekrar gelmeden gitmeliyiz güzelim hadi kalk " dedi. Kimden saklandığını bile bilmezken ilkenin sarhoşluğundan yararlanarak adeta onunla dalga geçiyordu.
Genç kız başta sadece kafasını çıkardı örtünün altından, uzunca bir müddet etrafı taradıktan sonra hızla çıktı. İlke henüz fark etmese de elbisesinin askı kısmı masanın altından çıkarken takılıp yırtılmıştı ve her an askıları kopabilirdi. Aras elinden tuttuğu kızı çıkışa doğru yöneltti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRE BİR: İNTİKAM FISILTILARI(Ara Verildi)
Misterio / Suspenso+18 sahneler bulunmaktadır. Ölüm ve yaşam arası ince bir çizgide yürüyordum. Arkamda kalanlar önemli değildi. Buruk bir geçmişten başka.. Geçmişi unutup önüme bakmaya çalışsam da, Geçmişimin fısıltıları kulaklarında çınlıyor ve rahat bırakmıyordu...