Susmak mana eksikliğinden değil. Belki mana derinliğindendir...
Zihni tamamen karanlığa bürünmeden hemen önce, uzun süre sonra ilk defa birinin ağzından bir feryat gibi çıkan ismini duydu genç kız ve teslim oldu karanlığa...
"İLKE!...." Enes' in bu feryadı tüm odayı kaplarken, tüm bu acıya dayanamayan genç kız bayılmıştı.
Aras onun bu deli cesaretine şaşırmadan edemiyordu. Evet onunla aynı oyunu oynamıştı. Tıpkı onun Enes' e yaptığı gibi bu şişenin içinde sadece bir tür vitamin vardı. Yani aslında Aras' ın genç kıza verdiği ölümcül bir zehir değil, bir müddet kalp atışlarını hızlandıran bir tür ilaçtı sadece, bunu tahmin etmişti ilke oradan geliyordu bu deli cesareti.
"Ona ne verdiniz? size soruyorum ona ne verdiniz?" dedi Enes, kızın solgun yüzünü avuçları arasına alırken bir umut duymasını diliyerek onunla konuşuyordu aynı zamanda
"İlke uyan... ilke..! " genç kızdan zerre tepki gelmezken Aras oldu onu yanıtlayan
"Sadece bayıldı uyanır birazdan" dedi genç adam o ve umursamaz tavırları heleki İlke ye karşı nasıl olur da bu kadar umursamaz olurdu bir insan.Son kez daha enkazına bakan genç adam çıkıp gitti odadan.
✯ ✯ ✯
Saatler sonra genç kız gözlerini açığında kendini yine bir sandalye ye bağlı buldu. elleri, kolları degil ağzı bile bantlanmıştı bu defa. Sanki bir oyuncakmış gibi oyun oynuyorlardı onunla ve bu durum artık dokunmaya başlamıştı İlke nin gururuna. Çekilen sandalye sesi oldu onu düşüncelerinden söküp alan. Enes çektiği sandalyeye ters çevirip ata binercesine oturdu genç kızın karşısına. Solgun teni normal rengine donmuş gayet iyi görünüyordu.
Uzun bir müddet genç kızı süzdü, küçük burnu, iri ceylan gözleri uzun siyah saçları küçük yüzü aslında güzel kızdı onu ilk gör düğünden bu yana pek değişiklik yoktu yüzünde ama yinede yıpranmış görünüyordu. Arasa bulaşarak hayatının hatasını yapmıştı resmen. Enes yüzünde tanımlanamayan bir bakışla genç kızı inceliyordu ona acıyormuydu? nihayet kendini toparlamayı başardı ve
" Sana biri iyi biri kötü iki haberim var önce hangisinden başlayayım? " diye sordu neşeli sesiyle. Nasıl oluyordu da bu kada neşeli olabiliyordu genç kız hayter ediyordu onun bu şen şakrak hallerine, Enes kendi sorusunu kendi cevapladı çünkü genç kızın ağzı bağlıydı.
"Tamam madem ısrar ediyorsun o zaman kötü olandan başlıyorum. Kötü haber ölünceye kadar bizimleymişsin, Aras abinin seni bırakmaya pek niyeti yok. İyi haberse merak etme ölümüne o kadarda uzun bir süre kalmadı, daha iyi haberse ölmeden önce göreceğin en yakışıklı yüz bana ayit, Çünkü ben o ikisinden daha yakışıklıyım. Bu yüzden çok şanslısın."
Onun bu sözleri ilkeyi bile gülümsetmişti. Kızın ağzındaki bandı çıkardı Enes onu gülerken görmeyi seviyordu.Gerçekleri henüz idrak eden ilke yüzündeki tebessümü bir kenara bırakıp ciddiyetle konuşmaya başladı
"Onlara ne söyledin? ne söyledinde o katır inatlı hala beni öldürmedi? " dedi bu arada Enes çoktan onun ellerini çözmeye başlamıştı.
"Hiç sadece hayatımın aşkı olduğunu ve yaza evleneceğimizi söyledim onlarda benim ve gelecekdeki çocuklarımız hatırına seni öldürmekten vazgeçtiler, bu arada Aras ona katır inatlı dediğini duymasın"dedi kınai bir sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRE BİR: İNTİKAM FISILTILARI(Ara Verildi)
Tajemnica / Thriller+18 sahneler bulunmaktadır. Ölüm ve yaşam arası ince bir çizgide yürüyordum. Arkamda kalanlar önemli değildi. Buruk bir geçmişten başka.. Geçmişi unutup önüme bakmaya çalışsam da, Geçmişimin fısıltıları kulaklarında çınlıyor ve rahat bırakmıyordu...