(Sen güzel sevmeye bak, varsın o bilmesin...)
Hayranlıkla aralanan bakışları odanın her yerinde gezinirken ayaklarındaki haraketle bakışları o tarafa kaydı. Seri hareketlerle genç kızın topuklu ayakkabılarını çıkaran adam ilkeninde kendiyle birlikte yatağa uzamasını sağladı. Doyamıyordu bu kadının kokusuna, tenine. Aşıktı her zerresine.
Itiraz etmek yerine sevdiği adama ayak uydurmayı seçmişti ilke. Çok az kalmıştı zaten bu adamın hayatından tamamen çıkıp gitmesine. Hiç değilse biraz olsun mutlu olmalıydı şimdi.
Başını göğsüne yaslanmış ciğerlerine adamın o müthiş kokusunu çekerken içten içe bir bayram coşkusu çepe çevre sarmıştı dört bir yanını. Alışamıyordu bir türlü ne zaman teni tenine değse bu sıcaklığı hissetse kalbi ritim değiştiriyordu.
İkiside ne uyuyor nede tek kelime konusuyorlardı. Birbirlerinin kalp ritimlerini tamda sol yanında hissederlerken haraket bile etmeksizin öylece heykel kesilmişlerdi adeta.
Uzun bir müddet sessizliğin sesini dinleyip huzuru yudumladılar birbirlerinin varlığıyla.
Yaklaşık bir saat sonra jetin iniş yapmasıyla nerede olduklarını merak eden ilke hızla kalktı yerinden.
Aras'ta genç kadına eşlik ederken jetten özel bir otelin teras katındaki piste iniş yapmışlardı. Ilke hayretle etrafına bakınırken kendilerini karşılayan sarışın kadının güler yüzüyle karşılaşmıştı.Yüzünde ondan hiçmi hiç hoşlanmadığını belli eden bir tavırla karşısındaki kadını incelemeye başladı. Sarı saçlarıyla uyumlu sarı eteği, üzerine tercih ettigi yeşil ceket gömleği, ben burdayım diye bağıran göğüs dekoltesi ve Aras'tan bir an ayrılmayan zümrüt hareleriyle oldukça çekici ve tehlikeli bir kadına benziyordu.
Son derece nazık tutmaya çalıştığı kadifemsi ses tonuyla konuştu kadın.
" Aral gruba hoş geldiniz Aras bey, Ben Begüm Aziz beyin asistanıyım gerçekten sizinle tanışmaktan şeref duydum. Şaheserlerinizin ünü dünyayı aşmış durumda. Sizinle bizzat ilgilenecegim lütfen buyurun" dedi dudaklarını büze büze. Aras'ın ciddiyet dolu bakışlarıyla karşılaşan kadın hızla silkelenip yüzüne bir ciddiyet maskesi geçirip boynunu hafif eğdikten sonra köşedeki cam asansöre doğru adımladı. Aras ilkenin beline atmış olduğu elinin yönlendirmesiyle asansöre doğru ilerlediler.
Ilkenin klostrofobisini bildiğinden korkmaması için varlığını hissettirmek adına onu iyice yaslamıştı kendine . İlkenin kalbi üzerine koyduğu minik ellerine baktı genç adam. Şimdi kalp atışlarının ne denli hızlı olduğunu ve buna sebep olanın kendi olduğunu hisseder miydi sevdiği kadın. Ilkenin ellerinin üzerine kendi ellerini koyarak ona destek verdi Aras, sevdiği kadını korumak için adeta göğsüne saklamıştı.
Zaman durmalıydı tamda şuan. Bir ömür neki? Ölümsüz olsa bile sonsuza kadar ilkeyle böyle kalabilirdi genç adam. Akmasaydı zaman, takılı kalsaydı o iki dakikada. Fakat su gibi akıp giden zamanın önünde durmaya kimsenin kudreti yetmiyor, zaman akıp gidiyor ve bizleride peşinden sürüklüyordu.
20. Kata gelince duran asansörle derin bir nefes alan ilke yaslandığı bedenden bir milim uzaklaşmamış tüm kontolü adama bırakmıştı. Aras'ın yönlendirmesiyle zoraki adımlar atan genç kadın bunu biraz da onlara eşlik eden sarışın kadına gözdağı vermek için yapıyordu.
Başını Aras'ın göğsüne yaslamış ellerini de kalbinin üzerine koymuş ona güven vermek istercesine genç adam da ellerini o minik ellerin üzerine koymuştu. Uzaktan bakan birileri dans ettiklerini bile zannedebilirdi. Şimdi kim bu aşk toblosuna karşı durabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRE BİR: İNTİKAM FISILTILARI(Ara Verildi)
Mistero / Thriller+18 sahneler bulunmaktadır. Ölüm ve yaşam arası ince bir çizgide yürüyordum. Arkamda kalanlar önemli değildi. Buruk bir geçmişten başka.. Geçmişi unutup önüme bakmaya çalışsam da, Geçmişimin fısıltıları kulaklarında çınlıyor ve rahat bırakmıyordu...
