THIEVES / SOPE

Bölüm 1

Selam! Bu benim yazdığım ikinci kurgum.

*Bölümün belirli yerleri küfür içermektedir. Rahatsız olanların okumamasını tercih ederim.

*İyi okumalar :)

MİN YOONGİ

"Kırdım!"

Taehyung un heyecanlı sesiyle başımı bezle sildiğim silahımdan kaldırıp ona bakmıştım. Her zaman ki gibi başında kapşonuyla arabanın koltuğuna yayılmış kucağındaki laptop u ile bir şeyler kurcalıyordu.

"Evin şifresini kırdım Hyung."

"Güzel" çarpık bir gülümseme sunmuştum. Arabanın içinde gece yarısını bekliyorduk. Zaten pek bir vakit kalmamıştı gece yarısına. Arabamızı soyacağımız evin karşısına park etmiştik. Başımı cama çevirip tekrar saray yavrusuna benzeyen eve bakmıştım.

"Siktiğimin zengin piçleri."

Soyacağımız evin sahipleri tatile gitmişti. Yani ev boştu. Bu da bizim işimizi kolaylaştırıyordu tabi. Her şey kusursuz olacaktı.

"Hyung"

Taehyung seslendiğinde ona doğru dönmüş ve bana uzattığı dinleme cihazını kulağıma yerleştirmiştim. Planımız şu şekildeydi. Ben eve girip değerli ne var ne yok toplayacaktım. Taehyung ise arabada kalıp kapı, kasa gibi şifreli olan şeylerin şifresini kırıp bana kolaylık sağlayacaktı. Sonra da hiçbir sorun olmadan evden çıkarak arabaya binecektim ve Taehyung ile buradan uzaklaşacaktık.

Yerimde birazcık doğrulup silerek temizlediğim tabancamı belime takmıştım. Ardından tekrar yerime oturarak saatte bakmıştım. Planımızı uygulamaya sadece 10 dakika kalmıştı. Her şey kusursuz olmalıydı. Tek bir hata bile yapmamalıydık çünkü çalacağımız bu paraya gerçekten ihtiyacımız vardı.

Başımdaki alnıma kadar katladığım maskemi indirerek yüzümü gizlemiştim. Saat gece yarısına geldiğinde ise arabadan çıkıp yavaş adımlarla Taehyung un şifresini kırdığı evin bahçe kapısını aralamıştım. Bahçeye girdiğimde yine aynı şekilde yavaş adımlarla evin dış kapısına gelmiştim. Taehyung kulağımdaki cihaz aracılığıyla kapının şifresini söylediğinde hızlıca girip kapının ufak bir çınlamayla açılmasını izlemiştim.

Fazla oyalanmadan içeriye girdiğimde yanımda getirdiğim feneri yakarak evin büyük salonunu incelemeye başlamıştım. Salondaki antika şeyleri çalarak istediğim parayı elde edemezdim. Onları çalmak sadece zaman kaybıydı. Bunun farkında olduğum için ilk hedefim kasayı bulmaktı. Bulmak içinse önce kendime şu soruyu sordum. 'Ben bir kasa olsaydım beni bu evin neresine koyarlardı?'

Herhalde klasik bir şekilde yatak odasındaki gardırobun içinde olmazdım. Bu çok tahmin edilesi bir yerdi. O nedenle kendimi evin mutfağına atmıştım. Buzdolabının içi de dahil her yere bakmıştım fakat nafileydi. Mutfaktan ümidi kesince çıkıp banyoya yönelmiştim. Orayı da talan ettikten sonra sinirlenerek evin her yerini birbirine katmıştım. Ama siktiğimin kasasını bir türlü bulamamıştım.

En son bir ihtimal diyerek yatak odasına çıkmıştım. Gardırobu açtığımda ise kasa gözlerimin önüne serilmişti. Sinirle derin bir nefes almış ve gözlerimi kapatıp bir kaç saniye beklemiştim.

Evet, Kasa klasik bir şekilde yatak odasındaki gardırobun içindeydi!

Eğilip kasaya elimi uzattığım sırsada bir şey fark etmiştim. Kasanın kapağı aralıktı? Kaşlarımı şüpheci bir şekilde çatıp kapağı tamamen açtığımda ise içi bomboş bir kasayla karşılaşmıştım.