•En Sevilen Abi•

5.8K 224 91
                                    

Kısa bir açıklamanın vaktidir. Toplanın anlatıyorum. 1 hafta beklemeden bölümü sizinle paylaşıyorum çünkü bir önceki bölüme gelen yorumlar etkileşimler çok motive etti. Teşekkür ederim. Şimdi asıl konu şu ki, lise son sınıfım. Malumunuz sınava hazırlanıyorum. Derece hedefliyorum. Bu nedenle tüm günüm kitaplarla, konularla geçiyor. Sınava bir ay kalmışken izninizle kaçıyorum sizden. Bir ay boyunca hiçbir hikayeye bölüm atamayacağımı söylemek isterim. 16 Haziran'ı atlattıktan sonra dünya daha yeşil olacak benim için. O zaman emin olun bölümleri hızlandırmamak için hiçbir bahanem kalmayacak.

Bir ay sonra görüşürüz. Hepinizi seviyorum. Çook iyi okumalar.

^Şarkı çok manidar -Im digging my own grave-^
*


Sanki yanaklarım yanıyor ve onun ateşi de gözlerimi yakıyordu. Ağlamak istiyor ama ona bile mecalimin kalmadığını hissediyordum. Kendimi, etrafımı, Demir'i tırnaklayarak çığlıklar atarken aslında asıl niyetimin bir şeyden saklanmak, kaçmak olduğunu biliyordum.

Ne bileyim her yerde silah görüyordum. Okuduğum kitabın üzerinde, banyoda, bahçede, okulda... Hep yanıbaşımda siyah mat bir tabanca beliriyordu. Gözlerim bu yanılmaları yaşayalı çok uzun zaman geçmemişti. Henüz bu halüsinasyonlarda yeniydim.

Birkaç okuduğum makaleye göre gördüğüm semboller bilinçaltımda yatan bastırılmış korkuları temsil ediyordu. Benimkisi ise silahtı. Ah, bir keresinde de kocaman bir yılan görmüştüm. Yılan lavabo deliğine girip kaybolup gitmişti.

Net, deliriyorum.

Yine araştırmalarıma göre, bunların sebebi uykusuzluk olabilirdi. Çünkü asla uyuyamıyordum. Hep böyle korkunç şeyler yüzünden uykum yarıda kesiliyor, aynı zamanda Demir'in uyumasını da engelliyordu.

"Korkma. Geçti güzelim. Korkma. Uyanıksın."

Ah Demir. Bilmiyorsun ki ben uyanıkken de artık kabuslar görüyorum.

"Özür dilerim." dedim her gece yaptığım gibi.

"Özür dileme diye kaç kez diyeceğim?" derken saçlarımdan öptü.

"Demir uyumak istiyorum. Delireceğim."

Saçlarımı okşadı.

"Bekle. Yarım saate geliyorum."

Hızla yataktan çıkıp bir ceket aldı ve koşarak odadan ayrıldı. Gecenin bu vakti nereye gittiğini bilmemekle beraber yattığım yatağımda yana döndüm. Şifonyerin üzerinde beliren silahı izledim. Gözlerimi kırptım. Gitmişti.

*

Odanın kapısı açıldığında kurumuş gözlerimle arkamı döndüm. O an bana doğru koşan Noyan'ı gördüm. Çığlık atarak doğruldum. Beni sıkıca sarmasına izin verirken onun kokusunu içime çektim.

"Hayal mi bu Noyan?"

Güldü.

"Buradayım meleğim."

Ona biraz daha sarıldım. Beni almaya mı gelmişlerdi? Demir gelmeden gitsek iyi olurdu yoksa onun gazabı beni gerçekten öldürürdü.

"Uyuman için getirdim." diyen sesini duyduğumda Noyan'ın kolunun altından Demir'e baktım.

Bunu gerçekten yapmış mıydı? Gerçekten Noyan'ı mı getirmişti?

"Ciddi misin?"

"Gözümün önünde uykusuzluktan çıldırmana dayanamam. Madem tek yol bu, katlanırım."

Yavaşça koltuğa oturduğunda Noyan yatağa yerleşti.

"Bir anlaşma yaptık. Bazı geceler seninleyim."

TEHDİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin