•Şüphe•

3.4K 147 99
                                    

Merhaba!

Çok önemli bi konu var. Okuyucular ikiye bölünmüş hâlde yarınız Noyancı yarınız Demirci. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Beni cidden çok şaşırttı.

İyi okumalar, iyi karantinalar.

*
Batuhan Kordel- Dönme

*

"Öncelikle," dedi Anıl düşünceli bir şekilde. "Karar vermen gerekiyor. Gidecek misin, kalacak mısın bilmem gerekiyor."

Gözlerimi devirdim.

"Kalıyorum."

Abilerimin gözlerinden geçen parıldamayı görmüştüm. Modsuz şekilde arkama yaslandım.

"Tek isteğim dertsiz tasasız yaşamak. Kaçmak, korkmak istemiyorum."

Tuna elini dizime koyup sıktı.

"Az kaldı güzelim. Sabret."

*

Annem bana kırgın gitmişti. Onunla gitmediğim için suratı hep asıktı. Abimi bu tehlikenin içinde bırakıp gidemezdim. Gitmeyecektim.

Kaburgamdaki kırık en yavaş şekilde onarılırken artık ne boyunluk takıyor ne de alçıyla dolaşıyordum. Yaralarım kabuk bağlayıp yavaş yavaş yok olurken gayet sakin bir yaz günü geçiriyordum.

"Çilek aldınız mı?" dedim Noyan'a sabırsızca.

"Aldım. Dolapta."

Yavaşça kalkıp mutfağa yürüdüm. Bir elim saçımın bir tutamını tutmuş oynuyorken saçlarımı kestirmem gerektiğini hatırladım.

Çileği alıp yıkadım.

Evet. Saçlarımı kestirmeliydim. Belki de çok kısa kestirmeliydim ki kimse onları tutup çekemez hâle gelirlerdi. Ya da kafamı asfalta vurmaları daha zor olurdu belki.

Çilek tabağıyla oturma odasına dönerken saçlarım tüm düşüncelerimi kaplamıştı.

O eli dövmeli adam saçımdan tutmuştu. Kafamı asfalta çarpmıştı. Ama o ikisi arasında bir şey olmuştu. Kulağıma biri bir şey demişti.

İçimi buz gibi yapan bir şey demişti.

"Doğum gününde Melih'e gelmezsen, sırayla hepiniz öleceksiniz."

Bu ağır anı kafama oturduğu anda çilek tabağı elimden düştü. Ben de dizlerimin üzerine çöktüm.

"Alin! Alin!"

Noyan'ın heyecanlı ve korkmuş bağırışına tepki veremiyordum. Beynim ağır bir çınlama etkisindeydi ve hiçbir şekilde hiçbir kasımı oynatamıyordum.

"Alin! Noldu?! Neyin var?!"

Noyan'ın dokunuşunu hissediyordum. Beni sarstığını korkuyla bağırdığını...

Tek düşündüğüm, doğum günümün ölüm günüm olacağıydı fakat benim bunu yeni hatırlamamla beraber doğum günümün üzerinden 2 gün geçmiş olmasıydı. Tek bildiğim ve emin olduğum şey buydu, geç kalmıştım. Sadece benim ölümümle sonlanacağını düşündüğüm bir sürü sıkıntı vardı fakat geç kalmıştım. Ölmek için bile geç kalmıştım ve abilerimi de tek tek öldüreceklerdi.

Dakikalar sonra Noyan beni koltuğa oturtmuştu.

"Korkuyorum Noyan. Ödüm kopuyor."

Bana sıkıca sarılırken derin bir nefes verdi.

TEHDİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin