TEHDİT

°Korku°

"Noyan?" dedi Alin tüm şaşkınlığı ile.

Noyan öfkeyle ona yaklaştığında Demir kızı belinden kavrayıp kendine çekti.

"Onu hemen bırakıyorsun!"

Demir'in ağzından sadece 'cık' sesi geldiğinde Noyan'ın öfkeden gözü seğirmişti.

"Alin buraya gel."

"Bunun bir çözüm olmadığını biliyorsun." diyen Alin ağlamamaya çalışıyordu.

Noyan hızla kızın kolundan çekiştirip onu bir iki adım uzaklaştırdı Demir'den.

"Onu bir daha asla göremeyeceksin!"

Demir kızın gözlerine bakarken kızın ağlak hâli yüreğini dağlıyordu. Restoranın kapısında beliren Tarık Bey ve yanındaki üç koruma Demir'e baktılar.

"Kız arkadaşıma dokunmasına müsaade edemem." dedi Demir Tarık Beye.

Müdürün baş sallamasıyla üç koruma Noyan'a yaklaştı. Alin hızla Noyan'ın önüne geçti.

"Dokunmayın ona!"

Demir itiraz istemeden devam etmelerini işaret ettiğinde bir koruma kızı belinden kavrayıp kaldırdı. Diğer ikisi ise Noyan'a vurmaya başladı. Alin acıyla haykırıyor ayaklarını çırpıyordu.

"Demir durdur onları! Yalvarırım!"

Demir Noyan'a vuranları izlemekten vazgeçip Alin'e baktığında kızın perişan hâlini gördü.

"Demir yalvarıyorum! Vurmayın ona yeter artık!"

Noyan yerde tekmeler yerken fırsatını buldukça Alin'e bakıyordu.

"Demir lütfen! Lütfen!"

Demir kızın yalvarmasına daha fazla dayanamadı.

"Benimle geleceksin, değil mi?" dediğinde kız çırpınırken kafasını salladı.

"Evet evet! Söyle onlara dursunlar! Yalvarıyorum!"

Demir kızın yüzünden gözlerini çekti.

"Bırakın."

Korumalar uzaklaştığında Alin'i tutan adam da onu yere bırakmıştı. Alin hızla Noyan'ın yanına gidip yere çöktü. Genç adamın kana bulanan yüzünü dizine aldı.

"Noyan? Duyabiliyor musun beni?"

Noyan burnundaki kanı elinin tersiyle sildi.

"Ağlama güzelim."

Alin genç adamın saçlarını geriye attıktan sonra Noyan'ın cebinden telefonunu çıkarıp Okan'ı aradı.

"Okan! Noyan'ı alman gerekiyor. Yakamoz'un önünde. Çabuk ol. Çok kötü!"

"Alin?"

"Çabuk Okan."

Telefonu kapatıp eski yerine koyduğunda Noyan'a bakmaya devam etti, tabii ağlamaya da.