Desire (Shumdario)

15. bölüm

Harry:

Çekimler hızla devam ederken Matt her defasında bir şeylere isyan etmeye devam ediyordu.

"Niye Alec sürekli yaralanıyor?"

"Bence uykudayken Magnus'un öpücüğü ile uyanması gerekiyordu. İlla Jace'e ihtiyaç duyması saçma."

"Magnus ve Alec ne zaman mutlu olacaklar?"

Bazen ona katılıyor bazen de tespitlerine gülüyordum.

Bugün de Magnus ve Alec'in ilk buluşma sahnelerini çekeceğiz.

"17 000 mi?" Diyerek bana yandan bir bakış attı Matt. "17 000 kişiden daha az nüfusu olan ülkeler var."

"Adam ölümsüz ve kim bilir kaç yaşında Matt."

"Yine de 17 000 mi? Yani... 17 000 derken tek gecelikler mi yoksa ilişkiler mi ona da bakmak lazım."

"Bence ikisini birlikte kastetmiştir."

"Neden saymış ki? Magnus da manyak."

"Belki Ragnor ile iddialaşıyorlardı ya da ölümsüzlük ona saçma şeyler yaptırıyor olabilir."

"Alec farklılık konusunda çok haklı. Alec beyazsa Magnus siyah resmen."

"Aşklar zaten bu farklılıkların ürünü değil midir?" Dediğimde Matt kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Sadece filmlerde böyle. Gerçek hayatta Magnus ve Alec  kadar farklı olan iki kişiyi bir arada göremezsin."

"Bence görürsün." Dedim ona dönerek. "Çünkü bu hayat öyle bir şey ki şununla asla olmam dediğin kişi için ölecek hale gelebiliyorsun. Alec'e olan şey gibi. Alec belki de hayatı boyunca düşünse Magnus gibi birisi ile olacağını aklından geçirmezdi."

Matt onaylar şekilde başını sallayıp elindeki kahve bardağına baktı öylece.

"Alec onu anlayan, onu seven ve tanımak için elinden geleni yapan, cesur ve karakterli birisini istedi hayatında . Ve bunların hepsini tek adamda buldu, o da Magnus." Matt bunları derken ben de kendi kahvemi içiyordum.

"Jace'i sevme nedeni de buydu." Dedim biten kahve bardağını yana bırakarak. "Aslında sevme demeyelim, sevdiğini sanma nedeni buydu. Tanımına uyan ve ona yakın olan tek erkek Jace'ti. Tek sorun Jace'in erkeklere ilgi duymamasıydı."

"İlgi duysa bile olmazlardı bence." Dedi Matt saçını kaşıyarak. "Yani ben öyle düşünüyorum, Jace ile kardeş olarak kalmaları lazım. Bunun ötesinde bir durum onları iyi etkilemez."

"Haklısın ama Alec o an bunu düşünememiş olmalı. Bazen sadece... seviyorsun işte."

"Magnus 17 000 kişi içinde kaç kişiyi sevmiştir sence? Hepsini sevmiş olduğunu düşünmüyorum."

"Aralarında özel olduğunu düşündüğü insanlar olmuştur bence. Ama yine de en özelinin Alec olduğunu düşünüyor olmalı."

"Aksine bir düşünceye sahip olursa Magnus'u gebertirim, bu konuda ciddiyim. Alec'in ilk ve tek gerçek aşkı Magnus ve gelip öylece diğer insanları kafaya takmasını istemiyorum."

"Magnus ağır bir geçmişe sahip." Dedim senaryoyu elime alarak. "Eminim değer verdiği fazlaca insan olmuştur. Camille gibi."

"Alec ve Camille'i aynı kefeye koyduğuna bile inanamıyorum Harry. Yani Camille ile Alec arasında dağlar kadar fark var. Bunu nasıl ifade edebilirim bilmiyorum."

"Aynı kefeye koymadım ama onunla da büyük bir geçmişleri var."

"Alec'in tek bir dokunuşu Magnus'u Camille'in her dokunuşundan fazla etkiliyordur."

Matt'i başımı sallayarak onayladığım zaman gülümsemesi tüm yüzüne yayılmıştı.

"Hala sevişmediler farkında mısın?"

"Evet ama bence yakında sevişirler. İkisinin de pek sabrı kaldığını düşünmüyorum."

"Hadi iddiaya girelim." Diyerek bana döndü ve gülümsedi. "Magnus üstte olacak."

"Hmm, şu an bir düşünmem lazım. Yani ikisi de üstte olabilir."

"Alec'te altta olacak potansiyel gördüm ben." Deyip senaryoyu yana bıraktı. "Ama bence ikisi de kimin üstte olacağını dert etmeyeceklerdir."

"Bence ikisinde de üstte olacak potansiyel var ama Magnus daha baskın gözüküyor."

"İkimiz de aynı düşünürsek nasıl iddiaya gireceğiz ki?"

"İddiaya girmeyelim o zaman." Deyip elimi onun omzuna koydum. "Ama bu seferlik yemek işini iddiaya girmeden de yapabiliriz. Ben sana kendi evimde yemek yapmayı teklif ediyorum."

"Birlikte mi yapacağız?"

"Evet, tabii sen de istersen." Dediğimde başını olumlu anlamda sallamıştı.

"Buna kesinlikle hayır diyemem."

...

Ne zamandır bölüm yazmıyorum bu hikayeden başlayayım dedim 😍😍