Desire (Shumdario)

16. bölüm

Harry:

Sevişme sahnesi çekimleri.

Aslında sevişme sahnesi de diyemeyiz.

Yani sadece Alec beni öpecek ve odaya geçeceğiz.

Yine de Matt deli gibi prova yapmak istiyordu ve tabii ki de onu kırmayacaktım.

"Senin yüzünü elimle tutup dudaklarına yapışıyorum ve öpmeye başlıyorum tamam mı?"

"Tamam Matt, 50. Kez söyledin ve duydum seni."

"Boşversene, hadi prova yapalım." Deyip beni aniden yakamdan tutup kendine çekmişti. Dudakları dudaklarıma değince birkaç saniye ona karşılık verdim ama sonra geriye çekildim.

"Yanlış kısımdan başladın, ilk yanağımı tutacaksın sonra ikinci kısımda yakamdan tutacaksın."

"Haklısın, heyecandan ne yaptığımı biliyor muyum ben?"

Yakamı bırakıp benden bir adım uzaklaştı ve ellerini nereye koyacağını bilemez halde beline yerleştirdi.

"Heyecana gerek yok, bundan önce de dizi için birkaç kez öpüştük farkındaysan."

"Ama bu farklı, o odaya gittikleri anda artık her şey farklı olacak."

"Hayır olmayacak Matt." Deyip ona bir adım yaklaştım ve elimi omzuna koydum. "İnsanlar seks ile yakınlaşmazlar, duyguları ile yakınlaşırlar. Magnus ve Alec ne zaman değişir biliyor musun? Birbirlerinin sevgilerini gerçekten hissetmeye başladıkları zaman. Ki inan bana bu seksten çok öte bir şey."

Birkaç saniye bana baktı ve sonrasında "Artık provaya geçelim." Diyerek gülümsedi.

"Tamamdır. O zaman senin üstüme gelip beni öptüğün kısımdan başlayalım."

Başını sallayıp benden uzaklaştı. Ben repliğimi söylediğim anda elleriyle yüzümü kavrayıp beni öptü ama bunu o kadar hızlı yapmıştı ki dengemi kaybedip geriye savruldum.

"Ben... üzgünüm." Diyerek beni bıraktı ve geriye çıktı.

"Pekala, baştan başlayalım." Deyip kendimi toparlamaya çalıştım ve birkaç adım daha geriye çıktım. "Daha sakin olmaya çalış."

Repliği söyledikten sonra Matt tekrar üstüme geldi ve dudaklarıma yapıştı. Geriye doğru giderken onu kendimden uzaklaştırdım.

"Konuşmayı prova etmeli miyiz?"

"Gerek yok, öpüşme kısmı yeterli." Dediğinde kafa salladım ve o benim üstüme doğru gelmeye başladığı zaman ben de geriye doğru gitmeye başladım.

"Magnus endişelenmene gerek yok, bunu istiyorum."

Beni tekrar öpeceği sıra sırtım duvara çarptı ve Matt beni öpmeyi sürdürdü.

Normalde geriye gitmem gerekiyordu ama gidecek yerim yoktu ve Matt beni öpmeye devam ediyordu.

Bir süre sonra fark etmiş olacak ki geriye çekildi ve yüzüme bakmaya başladı.

"Sanırım bu kadar süre öpüşmek yeterli."

"Fazla uzun sürmeyecek diye düşünüyorum zaten." Deyip elimi onun omzuna çıkardım. "Birkaç kez daha prova yapmamız gerekiyor."

"Bence de." Deyip bana yaklaştı ve yüzüme dokundu. "Güzel bir öpüşme olmalı öyle değil mi?"

Dudakları tekrar dudaklarıma değdiği zaman ona karşılık vermeye başladım. Prova için baştan başlamamız gerekiyordu ama bunu umursamadım. O kısımları hallederdik bence.

Bir süre sonra tekrar geriye çekildi ve elini yavaşça üstümden çekti.

"Dudakların çok güzel." Dediğinde ona anlamaz gözlerle bakmıştım. "Yani Magnus'un... Magnus'un dudakları çok güzel. Alec neden ona doyamıyor anlıyorum."

"Aynı şekilde Alec'in de dudakları fazla güzel." Deyip bakışlarımı onun dudaklarına indirdim. "Magnus olsaydım ben de onları öpmek için can atardım."

Bunu dememle yavaşça alt dudağını dişledi.

"Birbirlerinin olmak için fazla bile beklediler öyle değil mi?"

"Alec Magnus'a göre fazla saf. Magnus çekinmekte haklı."

"Aslında Magnus fazla deneyimli ve Alec'in ihtiyacı olan şey tam olarak bu. Magnus ona nasıl davranması gerektiğini daha iyi biliyor olmalı."

"Ama Alec çok özel." Dedim kendimi tamamen duvara yaslayıp onu süzerek. "Magnus içten içe ona her saniye daha da düşüyor ve tutunmak için etrafında yine Alec'ten başkası yok. Magnus ona düşerken aynı zamanda ona tutunuyor. Ve hayatının en mükemmel düşüşü bu olabilir."

"Alec onu tutmak için her zaman orada olacak."

"Ve Magnus da Alec için her zaman orada olacak."

...

Son kısımlara ben de fena düştüm yalnız ♥♥