24. bölüm

2.7K 211 213
                                    

Matt'in evinin önünde onun kapısını çalarken içimde garip bir heyecan vardı.

Daha önce çoğu kez insanlar ile seks yaparken ilk adımı ben atmışımdır ama şu an ilk adımı atacak cesaretim yoktu.

Zaten duşta yaşanan şeylerde de ilk adımı Matt atmıştı ve ben sadece... karşılık vermiştim.

Bir süre öylece kapıda dikildim ve en sonunda zile bastım.

Kısa zaman sonra Matt heyecanlı bir şekilde kapıyı açtığında yüzüme bir gülümseme oturmuştu.

"Ben de seni bekliyordum." Dedi heyecanını gizlemeyerek. Heyecanı bana da geçince sakin olmak adına bir nefes alıp kapısından içeriye girdim. "Ben yemek malzemelerini hazırladım ve düşündüm ki... birlikte bir şeyler yaparız."

Duyduğum şey beni mutlu etmişti. En azından buraya gelme amacım sadece seks olmayacaktı.

Açıkçası bundan sonrası ne olacak diye düşünürsem vazgeçecek gibiydim ama daha önce de böyle olaylar yaşamıştım. Birkaç kez partnerimle yaşadığım temaslar yüzünden yattığımız olmuştu.

Ama Matt ile olan durumda farklı bir şeyler vardı. Ve farklı olsun istiyor muydun emin değilim.

"Güzel düşünmüşsün Matt." Deyip çantamı yana bıraktım. Gece burada kalacağım düşüncesi ile yanımda bir şeyler getirmiştim. "Hadi yemek yapalım."

...

Matt ile birlikte zorlu bir yemek macerasının ardından kahkahalara boğulduğumuz bir yemek yeme seansı yaşamıştık. Matt küçükken yaptığı salakça şeyleri anlatırken ben de ona kendim hakkında şeyler anlatmıştım ve bunun her adımında gülmüştük.

Ama sonuç olarak gece ikimiz de sessizleştik. İkimiz de fikir ve öneride bulunamıyorduk.

"Şey, uyusak mı?" Dedi Matt saçını kaşıyarak. "Yani... odaya çıkalım artık."

"Olabilir." Dedim ben de saçımı kaşıyarak. "Pijamalarımı getirdim ben."

Başını sallarken ayaklandı. Ben de yanda duran çantamı alıp peşinden gitmeye başladım.

Tuhaf bir durumdu, peşinden giderken elim terlemeye başlamıştı.

Odası olduğunu düşündüğüm kapıdan girdikten sonra çantayı yana bıraktım. Bir şeyler diyeceğim sıra aniden Matt dibimde bitmişti.

"Hala istiyorsan..." Elini belime attığında gözlerim kapandı. "...yapabiliriz."

"Ben..." kafamı toplamaya çalışıyordum ama dibimde dururken bu imkansızdı.

"Sorun değil Harry."

Uzaklaşacağı zaman elini tutup tekrar belime yerleştirmesini sağladım.

"Evet kesinlikle sorun değil."

Dudaklarımı önümdeki dudaklara bastırırken onu prova veya çekim adı altında öpmemek nedensizce iyi hissettirmişti. Sanırım ona da iyi hissettirmiş olacak ki açlıkla dudaklarımı çekiştirmeye başlamıştı.

Başım dönüyor gibi hissettiğimde onun koluna sıkıca tutundum ve destek almaya çalıştım. Belimi daha sıkı tutup beni sakince duvara yasladı ve öpmeye devam etti.

Duşta yaptığı sert hareketlerin yanında şu ankiler oldukça sakin geliyordu.

Eliyle saçlarımı geriye atıp yüzüme öpücükler dizmeye başladığında farkında olmadan gülümsemiştim.

Sonradan öpücükleri boynuma doğru indi ve daha rahat edebilmek adına beni kucağına aldı. Şu an neredeyse aynı hizadaydık ve beni büyük bir açlıkla öpmeye devam ediyordu. Öyle ki boynumun kızarıklıkla kaplanacağına emindim.

Ama hoşuma gidiyordu bu yüzden elimle saçını kavradım ve yüzünü daha çok boynuma çektim.

Yavaş yavaş beni bu olayın içine çekerken bacaklarımı onun beline daha çok sardım ve ona daha sıkı tutundum.

Beni sakince duvardan çekip yatağa doğru taşırken dudaklarına yönelmiştim. Daha öncesinde hiçbir zaman sahip olmadığım bir açlıkla onu öperken beni yatağa bırakıp üstüme uzandı ve onay bekler bir halde bana baktı.

"Devam et."

Başını sallayıp tişörtümü sıyırdı ve üstümden çekip aldı. Bir yandan da eliyle vücudumu keşfediyordu.

Yavaşça tenime öpücükler bırakırken aşağılara kaydı ve pantolon kemerimi çıkardı. Kemeri yana attıktan sonra pantolonumu aşağıya çekip baksırımla beraber bacaklarımdan çıkardı. Karşısında tamamen çıplak olmanın haklı utancı ile ne yapacağımı şaşırırken alt dudağını dişleyip bedenimi süzdü.

"Seni daha önce hiç bu kadar dikkatli izleme şansım olmamıştı, şu an o zamanlar için kendime kızıyorum."

Dizleri üstünde doğrulup tişörtünü çıkardı ve onu da odanın bir köşesine gönderdi.

"Üstte olmamda sakınca var mı?"

"Ben... bana fark etmez." Dediğimde gülümsedi.

"Aslına bakarsan bana da pek fark etmez ama üstte olmayı daha çok seviyorum. Hele şu an için, bayağı bir seviyorum."

Pantolonunu açıp kısa zaman sonra pantolonundan da kurtulduğunda bu sefer süzen taraf ben olmuştum.

"Şu bakıştan anladığım kadarıyla sen de beni daha önce pek detaylı incelememişsin."

"İncelemiş olsam seks kısmına bu kadar geç giriş yapmazdık."

"Açık sözlülüğüne bayıldım ama artık konuşmasak daha iyi olabilir."

"Katılıyorum." Dedikten sonra onu kendime çektim ve dudaklarımız birbiri üstüne sertçe kapandı.

Matt'in o çocuksu ve alaycı tavrı gitmişti resmen, yerine seks düşkünü bir adam gelmişti.

Bu halini sevmedim diyemem ama sanırım diğer halini bu haline tercih ederdim.

Ve şu an ikimiz de sadece zevk için birlikte oluyorduk ve sanırım birbirimize karşı olan bu tavrı da beğenmemiştim. Arkadaşlığımız bitebilirdi, hatta eminim bitecekti de.

Nasıl devam edecektik? Birbirini arzulayınca yatan ama hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam eden iki insan gibi mi davranacaktık?

Biliyordum ki ikimiz de ilişki istemiyorduk. Zaten Matt'e karşı herhangi bir hoşlantı ya da sevgi beslemiyordum. Beslesem bunu fark ederdim sanırım.

Sonuç olarak vazgeçme olayını çoktan geçmiştik. Bacağım onun belindeydi ve bana sürtünüp beni delirtmekle meşguldü.

Artık sabrım kalmayınca ona kaba denecek bir bakış attım ve gülümseyip yavaşça kendini bana bastırdı.

Gelen ani acıyla dişlerimi sıkarken Matt dudaklarımızı birleştirmişti.

Sonrasında sadece dudakları ve zevk vardı.

...

Malec'te Magnus daha baskın gelirken Matt ve Harry olunca olay Matt daha baskın geliyor jsksksks

Desire (Shumdario)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin