Let Me Down Slowly~Alec Benjamin
"Tanrım. Dur, tamam. Neden her istediğini yapıyorum ben ya?"
"Cazibeme karşı koyamadığın için."
Kollarımı önümde bağlayıp bilmiş ifadeyle konuştum. O ise göz devirip bana sırtını dönerek kapıya doğru yürümeye başladı.
"Jungkook, nereye gidiyorsun ya sanada şaka yapılmıyor."
"Jimin kemanımı almaya gidiyorum."
"Nerde ki keman?"
"Müzik odasında."
"Senin müzik odanda mı var? Nasıl bir zenginsin sen?"
"Dövme yapmak iyi para kazandırıyor. Bende enstrüman alarak para harcıyorum."
En azından güzel şeylere para harcıyordu. Bu düşüncemle birlikte tutumlu olduğunu düşündüm. Sonuçta o da kendine göre yatırım yapıyordu.
"Vay be. Bende gelebilir miyim?"
Omuz silkip arkasını döndü ve tekrar kapıya doğru yürümeye başladı. Omuz silkmesini 'evet' olarak kabul ettim ve bende arkasından yürümeye başladım.
"Teşekkür ederim gelmeme izin verdiğin için."
Yine siyah duvarlı geniş koridora çıktığımızda sola döndü ve koridor boyunca ilerledik. Koridorun sonundaki beyaz kapılı odanın kapısını açtı. Evdeki tek beyaz kapı buydu sanırım.
İçeri girdiğimizde odanın çok soğuk ve karanlık olduğunu gördüm. Bu odada pencere bile yoktu ama oda genişti.
Jungkook yanda duran düğmelerde geniş odada az ışık oluşturacak kadar olab spot lambaları yaktı.
Odanın aydınlanmasıyla bende odaya göz gezdirme fırsatı buldum. Odanın bir duvarında boydan boya gitar çeşitleri vardı. Ağırlık olarak siyah renklilerdi. Siyah rengine takıntılı olduğunu düşünmeye başlamıştım. İnsanın siyahtan psikolojisi bile bozulabilirdi artık.
"Vay be. Çok güzel. Ama burada neden pencere yok. Hücre gibi kkk"
"Müzik aletleri güneş ışığında zarar görür. O yüzden pencere yok ve ışık çok güçlü değil."
"Ah anladım. Çok bilgilisin."
Jungkook kemanların olduğu duvara ilerledi.
"Bu kadar kemanın arasından hangisini seçeceksin ki?"
"Hepsi aynı sesi çıkarmıyor. Mesela şu taraftaki siyah olanlar elektronik. Ama şunlar klasik ve akustik keman."
"Hangisini çalacaksın bana?"
"Klasik keman çalacağım. Sürekli bas gitar çaldığım için bazen rahatlamak amacıyla klasik keman çalıyorum. Gerçekten rahatlatıyor."
Kafamı anladığımı belirtircesine salladım. O sırada en köşede beyaz örtüyle kaplanmış büyük bir şey gördüm.
Merakıma yenik düşerek beyaz örtünün olduğu köşeye gittim. Beyaz örtünün üzerinde siyah bir kalp vardı. Beklediğimin aksine örtü tozlu değildi. Örtünün altında ne olduğunu tahmin etmek zor değildi aslında.
Müzik aletleriyle pek ilgili değildim ama örtünün aldığı şekle göre bunun bir çello olduğu belliydi. Ama başka bir duvarda 3 tane çello varken neden bu burada duruyordu ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AGORAFOBİ🍓 |Jikook <tamamlandı>
FanfictionJeon Jungkook ilk kez birinin yanında titremedi... Park Jimin ise ilk kez birine korkuyla yaklaştı... -TAMAMLANDI-