AGORAFOBİ🍓 |Jikook <tamamlandı>

<33>

                          Sea ~ BTS

     Jungkook'un dövme ile ilgili ihtiyaçları bittiğinde elimi tutup bana döndü.

  "Şimdi ne yapmak istersin?"

    Düşünüyormuş gibi yaptım.

  "Dondurma yiyecektik."

     Sözlerimden sonra güldü. Bende güldüm. Dondurmayı gerçekten çok severdim.

  "Tamam, peki yiyelim."

    Yoldan geçtiğimizde parkın kenarında duran dondurmacıya doğru ilerlerken Jungkook'a istediğim dondurmaları sıralıyordum. Jungkook ise şaşkınca benim saydıklarımı dinliyordu.

  "Tam beş top dondurma istiyorum. En altta karadut onun üstünde vanilya onun üstünde çilek onun üstünde limon en üsttede kavunlu. Ama sırasının aynen bu şekild-"

    Dudağıma kapanan dudaklarla lafım bölünmüştü.

    Dudaklarımız ayrılınca şaşkınca Jungkook'un suratına baktım. Jungkook ise gülüyordu.

  "Jimin, beş top fazla değil mi bebeğim? Hasta olmanı istemem."

    Huysuzca hıhladım. Kollarımı göğsümde birleştirdim.

  "Hiç de bir kere. Fazla falan değil. Hem annem bana hep beş top alırdı."

    Jungkook gülüp anladığını belirtircesine kafasını salladı.

  "Tamam. O zaman alalım hadi."

    Jungkook ikimizede dondurma alıp geldiğinde birlikte gölgedeki banka oturduk.

    Jungkook'dan dondurmamı alıp keyifle yemeye başladım.

    Az sonra ikimizde dondurmamızı bitirdik. Jungkook ise bana bakarak gülüyordu. Ne olduğunu anlayamadığım için kaşlarımı çattım.

  "Ne oldu? Neden gülüyorsun?"

    Jungkook ise gülmesini zorla durdurup bana baktı.

  "Her yerin dondurma olmuş. Şuna bak."

    Eline aldığı mendili yavaşça dudağımın kenarlarından gezdirdi. Yüzü ise dikkatli bir hal almıştı.

  "Şimdi oldu."

    Bende gülümseyip Jungkook'un yanağını öptüm.

    Jungkook da güldükten sonra oturduğumuz banktan kaldık.

    Evin yolunu tuttuk.

    Evin kapısın önüne geldiğimizde Jungkook kapıyı açıp kapıdan ilk önce benim geçmemi sağladı. Benden hemen sonra o girip kapıyı kapattı.

  "Stüdyoda bie kaç işim var. Yeni aldığım ses sisteminin kurulumunu yapmam gerekiyor."

    Gülümsedim.

  "Bende geleceğim. Hem sana yardım ederim."

    Jungkook'da gülüp önden odasına doğru ilerledi.

    Odaya girdikten sonra benimde girmemi bekleyip bu sefer odanın içimdeki stüdyoya girdi. Kenarda duran büyük kutuyu kaldırıp masaya koydu ve kutuyu yavaşça açmaya başladı.

    O kutuyu açarken bende etrafa bakınıyordum. Oda çok fazla kabloya rağmen sade görünüyordu. Çünkü kablolar sabitlenmişti ve sabitlendikleri yerde fazla göze çarpmıyordu.

    Ben etrafa bakarken Jungkook kutuyu açıp içindeki büyük aleti çıkardı.

    Ben daha çok resimlerle uğraştığım için bunun kurulumu ve nasıl çalıştığı hakkında en ufak nir fikrim yoktu.