<38>

4.8K 387 166
                                    

     Duvara geldiğimizde nefesimi tutup olacakları bekledim. Bir anda suyun içinde döndük. Neyseki telaşla nefes almaya çalışmamıştım.

    Jungkook'un tekrar yüzmeye başlamasıyla gözüme düşen saçlarımı önümden tek elimle çektim.

    Jungkook havuzun ortasında durup başını sudan çıkardı. Ardından saçlarını arkaya tarayıp beni sırtından önüne doğru çekti. Jungkookla yüz yüze geldiğimizde bir kez daha 'ne kadar yakışıklı' diye geçirdim içimden.

    Jungkook biraz bu şekilde ilerleyip sırtım duvara değene kadar bekledi.

    Sırtımı duvara yaslayıp bir elini belimden çekip duvara koydu.

  "Artık korkuyor musun?"

    Gülümseyip kollarımı daha sıkı boynuna sardım. Yanağına masum bir öpücük bırakıp direk gözlerine baktım.

  "Eğer beni bırakırsan... tek bir parmağının temasını bile bedenimde hissedemezsem, nefes alamayıp boğulurum, suda olmasak bile..."

    Jungkook konuşmalarımı dikkatle dinledikten sonra gülümseyip burnuma öpücük bıraktı. Ardından o da gözlerime bakarak konuşmaya başladı.

  "Eğer seni bırakırsam... tek bir dokunuşumu bile hissedemezsen nefessiz kalıp boğulurum. O yüzden sende beni bırakma... Çünkü hâlâ sana dokununca titreyen bedenim senin beni bırakmanı kaldıramaz..."

  "O zaman birbirimizi bırakmak yok"

  "Yok"

  "Söz mü?"

    Serçe parmağımı ona uzatıp oynattım.

    İlk önce parmağıma bakıp gülümsedi. Ardından o da benimkine göre fazla büyük olan serçe parmağını benimkine geçirdi.

  "Jeon Jungkook sözü"

            °°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

    Saat beş olduğunda ikimizde dövme salonuna gitmek için hazırdık. Ben kapının önünde Jungkook'u beklerken Jungkook elinde motor anahtarıyla geldi.

  "Yine mi o canavara bineceğiz?"

  "Hey, canavar değil o."

    Alaycı bir şekilde elimi sallayıp kapıdan çıktım. Jungkook da arkamdan gelip bahçe kapısını açarak beni bekledi.

    Bahçe kapısından çıktıktan sonra Jungkook'un motorda duran kasklardan birini bana verip motora oturmasını izledim.

  "Nereye gidiyorsunuz bakalım?"

    Sesin geldiği tarafa aynı anda baktığımızda annemi görmemle yüzümü buruşturdum.

  "Annen FBI ajanı olmaya layık gerçekten."

    Başımı sallayarak onu onaylayıp annemin bize yaklaşmasını izledim.

  "Anne üzerime verici falan mı yerleştirdin?"

    Annem dudağını büktü.

  "Ben senin üzerine neden verici yerleştireyim? Çöp atmaya çıktım dışarı."

  "Dövme salonuna gidiyoruz efendim."

    Jungkook'un sözlerinden sonra annem Jungkook'a dönerek gülümsedi. Gözlerimi devirerek anneme baktım.

    Bir gün gerçekten delirecektim.

  "Peki, dikkatli gidin ama."

  "Tabiki, efendim."

AGORAFOBİ🍓  |Jikook  &lt;tamamlandı&gt;Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin