AGORAFOBİ🍓 |Jikook <tamamlandı>

<37>

Shawn Mendes & Camila Cabello ~ Senorita

    Boynuma konulan ufak öpücüklerle gözlerimi araladım. Gözlerimi açtığımda gördüğüm ilk şey belimi sıkıca saran kollardı.

    Gülümsedim.

    Boynumdaki öpücükler Jungkook'un benim uyandığımı farketmesiyle son bulmuştu. Kafasını boynumdan çekip gülümsedi.

  "Günaydın meleğim."

    Keşke her sabah böyle uyansam diye içimden geçirmeden edememiştim.

    Kollarının arasına iyice sokuldum. O ise kıkırdayıp ufak eylemime seve seve yardımcı olmuştu.

  "Şuna bak, kollarımın arasında kayboldun resmen. Seni yememek için kendimi zor tutuyorum..."

    Başımı çıplak göğüse iyice yaslayıp cevap vermemeyi seçtim.

    Ben dövmelerle ve sargılarla kaplı beyaz gövdeye yaslı dururken Jungkook belimdeki tutuşunu imkanı varmış gibi dahada sıkılaştırdı.

  "Kook-ah.."

     Kıkırdadı. Kendimi kokusundan dolayı sarhoş gibi hissediyordum. Vanilya kokusu beni kendine çekiyordu.

  "Sen böyle üstsüz yattığında ve benim tenim, tenine temas ettiğinde...-"

    Cümlemi devam ettirebilmek için derin bir nefes aldım. Tabiki burnuma gelen tek koku yine Jungkook'un vanilya ve kendine has kokusuydu.

  "-...kendimi yuvamda gibi hissediyorum. Sıcaklığını hissediyorum, sana olan sevgimi hissediyorum. Ve seni bırakmayacağım gerçeğini hissediyorum. Tüm bunları iliklerime kadar hissediyorum..."

    Başımı göğsünden kaldırmamla dudaklarımızın birleşmesi bir olmuştu. Şaşkınlıkla gözlerim kocaman açılırken Jungkook ise belimde duran ellerinden birini enseme koymuştu.

    Hissettiğim duygularla başım geriye gidecek olduğu zaman Jungkook başımı tutuyordu.

    Gözlerimi kapattım ve bir elimi Jungkook'un sırtına attım. Diğerinide ensemi tutan elinin bileğine doladım.

    Jungkook'un yumuşak dokunuşlarının yerini hoyratça öpüşler aldığında titremeside artmıştı.

    O benim dolgun üst dudağımı dişlerken bende beceriksizce alt dudağını emiyordum.

    Üst dudağıma dayanan dille dudaklarımı araladım.

    Jungkook'un sıcak dili dudaklarımdan içeri sıyrılıp kendi dilime dokunmuştu. Dilimizin dokunmasıyla ağzımdan kaçan inlemeye engel olamamamıştım.

  "Mphh"

    Ensemdeki büyük el bir yandan boynumu okşamaya başlamıştı.

    Jungkook bir yandan dilimi ısırıyor bir yandanda emiyordu.

    Jungkook'un titremeleri şiddetlendiğinde dilimi son kez emdi. Ardından dudağımı öpüp başını geri çekti. Ama ellerini çekmemişti.

  "Durmalıyız sanki, ha?"

    Gülümseyerek nefes nefese konuştuğumda o da başını sallayarak gülümsemişti.

  "Durmalıyız. Ama bugün..."

    Kaşlarımı kaldırıp soru sorarcasına baktım.

  "Bugün derken?"

  "Bugün duralım...ama başka bir gün devam edeceğiz bebeğim."