yirmi // michael

638 80 28
                                    

» michael'ın anlatımından «

diz üstü bilgisayarımı açtım ve scarlett'ı aradım. cevap vermek için bir süre bekledi ama cevap verdiğinde, saçları karışmıştı ve gözlerini ovuşturuyordu. "hey, mikey" dedi, esnerken. güldüm ve "az önce uyanmış gibi görünüyorsun ve saçların karışık, scar," dedim. sadece kıkırdadı ve "siktir git, mikey, az önce 21 saatlik bir uçuştan geldim ve aşırı derecede jetlage* uğradım." 21 saat uçuş?

"hey scar, neredesin?" merakla sordum. gözleri genişledi ve anlayamadığım bir şey mırıldandı. bence bu arka planı daha önce görmüştüm. bir yatakta oturuyordu ve yatağın üstünde krem renkli bir arka plân vardı, ve yanındaki masada bir lamba vardı. bir otelde miydi?

evet, tabii ki de seni salak. yatağı bu kadar büyük ve çarşafları beyaz değildi.

"annemle tatildeyim," tereddütle cevapladı. "bunu görebiliyorum, ama neredesin? bir otelde-" durdum ve arka plâna yakından baktım. o zaman ki, buldum. aynı otelde sadece geçen ay kalmıştım. "scarlett, avustralya'da mısın?"

"lanet olsun," diye mırıldandı. "sürpriz?"

"sidney'desin, değil mi?" hafifçe başını salladı ve, "nereden biliyorsun?" diye sordu.

"çünkü annem bir otelde mola vermemiz gerektiğini düşünmüştü, bilirsin, çünkü o her zaman meşgul, bu yüzden şu an olduğun otelde onun haftasını geçirmiştik." diye cevapladım. "yani, neden bana geldiğini söylemedin? ve neden avustralya'ya geldin?"

dudağını ısırdı ve, "bilmiyorum, gerçekten. annem bir tatil istediğini söyledi ve burayı seçti çünkü senin burada yaşadığını biliyordu ve, işte..." dedi. gerçekten gergin olduğunu söyleyebilirdim, gerçi, nedeni neydi ki?

sormamaya karar verdim ve "iyi o zaman, mademki buradasın, belki de takılmalıyız? bilirsin, sonunda birbirimizi bedenen görebiliriz." gülümsedi ve, "evet, kesinlikle, ama beni almak zorundasın çünkü nereye gideceğime dair hiçbir fikrim yok."

"mükemmel, böylece belki yarın 11'de? birlikte öğle yemeği yiyebiliriz. yarın lobide olduğumda sana mesaj atacağım." bir tebessümle söyledim, farkında olmadan kalbim çok hızlı çarpıyordu. gülümsedi ve, "tamam, o zaman yarın görüşürüz. yine de, şimdi gitmem lazım. güle güle mikey, seni seviyorum." dedi. gülümsedim ve, "yarın görüşürüz, scar, seni seviyorum." dedim. gülümsedi ve kapattı.

+++

Jetlag: Uçakla seyahat esnasında dünyanın zaman dilimleri geçilirken insan vücudunun bu hızlı zaman değişimine adapte olamaması anlamına gelir.

the moon ➸ m.c ➸ türkçe çeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin