Asya arka kapıyı açık bırakmış olmalıydı.
Kahretsin buda nereden çıktı şimdi?
Salona düşen gölgesinden Asya iri yapılı bir adam olduğunu anlamıştı. Birkaç adım sonrasında adam içerdeydi.
Nefes alışını duyabiliyordu. Önce kapı önünde dikildi ve sağa sola baktı. Ardından ışığı yakmak için davrandığında Asya kapının ardından çıkıp kendisine çok yakın olan adamın yüzüne doğru ani bir hareketle yumruk salladı. Adamın refleksle kendini geri çekmesi sonucunda yumruğu boşa çıkmıştı. Elindeki feneri yere düştü. Adam hemen kendini savunmaya geçti
ve Asya'nın ikinci hamlesinide engelleyerek yere yatırdı ve üzerine çullandı. Asya alttan çenesine sert bir yumruk attıktan sonra adamın altından çıktı ve yüzüne tekme atarak onu etkisiz hale getirdi. Adam kendini savunmak adına ona karşı hamle yapmak istediğinde silahın namlusunun yüzünde parlamasıyla olduğu yerde kaldı. Asya ona kıpırdamaması gerektiği uyarısını yaptıktan sonra dikkatle yerdeki feneri aldı ve onun yüzüne doğrulttu."Mehmet... Lanet olsun senin burada ne işin var?"
"Bu soruyu benim sana sormam gerekiyordu."
"Yapmam gerekenler vardı."
"Delil aramak gibi mi? Biz bunu zaten yaptık."
"Benim yapmamda ne sakınca var."
"Senin burada olma iznin bile yok."
"Ben izin almam."
"Ah evet haklısın. Sen herzaman belayı seviyordun öyle değilmi? İşte ben bunu unutmuşum, tamamen aklımdan çıkmış özür dilerim."dedi yerden kalkıp dudağındaki kanı silerek.
"Komik olduğunu sanıyorsun öyle değilmi?"
"Sen gerçekten berbat birisin."
"Teşekür ederim sende çok naziksin. Canın acıyor mu?" diye sordu parmağını dudağına değdirerek.
"Merhametli biri olduğunu bilmiyordum." dedi ve canının yandığını gösteren bir ifadeyle kendini geri çekti.
"Artık biliyorsun. Bırakta yarana bakayım."
Asya cebinden çıkardığı mendiliyle dudağındaki yarayı temizledi. Mehmet dikkatle onu izliyordu.
"Birşeyler bulabildin mi bari?"
"Hayır."
"Tahmin etmiştim."
"Peki sen buraya neden geldin?"
"Sen ne için geldiysen."
"Sana birşeyler bulacağını düşündüren neydi?"
"Sadece ön sezilerim."
Asya kahkahayla güldü." Bakıyorum sende artık benim gibi iç güdülerinle hareket ediyorsun. Ne o yoksa artık
aklını kullanamıyormusun?""Bu durumda sen bugüne kadar aklını hiç kullanmadın."
Zekice ve yerinde bir cevap. Asya buna sinirlenmişti.
"Ya hisettiklerim gerçekse, ya gerçekten gözden kaçırdığımız birşeyler varsa?"
"Benimle aynı şeyleri hissediyor olman ne güzel. Ama istersen tekrar birlikte baştan alabiliriz." dedi Asya gözlerine bakarak.
Gece karası gözleri gözlerine hapsolduğunda elindeki cep fenerin ışığı hafif bir aydınlık saçıyordu salona. Kalbinde derin bir sızı hisetti Asya. Bir sıcaklık kavurdu benliğini baştan aşağı, gözlerini ondan alamayınca. Kafese girmiş bir kuş
gibi çırpındı yüreği elinde olmadan. Bu aşka doğru açılan bir yelkendi. Sıcak ve tutkulu bir aşk denizinde bilinmezliğine doğru yüzüyor gibiydi hırçın dalgaların üstünde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNÜŞ
Gizem / GerilimLanet benimle var olmuştu olmamalıydı, Ben de var olmamalıydım. Beni doğuran kadınla birlikte ölmeliydim, Ya da rahmine hiç düşmemeliydim.