Bölüm 36

13 1 0
                                    

Ölümün gölgesinde yaşayanlar, onu yakınında hissedenler ya da ona gülümseyenler...

Ardında bir gölge gibi beliriverir aniden ve sen onun gerçek mi yoksa hӑyӑl mi olduğunu anlayamazsın.

Bunu bir oyun sanırsın, zihninin sana oynadığı pis bir oyun.

"Kaçmak için çok geç kalmadın mı?"

"Sen, sen, seni tanıyorum. Ama sen?"

"Demek beni hatırladın?"

"Ama nasıl olur? Senin burada olmaman gerekiyordu."

"Burası benim. Yoksa bunu bilmiyormusun?"

"Ne demek istiyorsun?"

"Bu yer, bu toprak, hava, ağaçlar ve su bana ait. Sadece burası değil her yer bana ait. Ben istediğim

yerde istediğim zaman olabiliyorum. Buna şaşırdın mı?"

"Bunu nasıl yapıyorsun?"

"Unuttunmu, bunu siz sağladınız."

"Biz mi?"

"Evet siz."

"Buda ne demek şimdi? Bana ne yapmayı düşünüyorsun?"

"Diğerlerine yaptığım şeyi."

Gülümsedi. İnanmakla inanmamak arasında sıkışıp kalmıştı.

"Ama senin böyle bir gücün yok."

"Arkadaşlarına olanları kimin yaptığını sanıyorsun?"

"Hayır bu çok saçma! Sana inanmıyorum. Bu olanlar sadece bir oyun. Zihnimin bana oynadığı bir oyun."

"Benden kaçamayacaksın. Burası senin mezarın olacak."

"Bunu sen mi yapacaksın?"

"Evet."

"Ama sen bir ölüsün."

Kağan kapıyı açtı ve başını hafif içeri doğru uzatarak yatağında kitap okuyan Asya'ya baktı.

"Merhaba! İçeri girbilirmiyim?"

Asya kitap okumayı bırakarak, "Gelsene." dedi.

Kağan başkomiser Orhanla birlikte gelmişti. Kağan'ın peşinden oda içeri girdi.

"Seni sağlıklı görmek çok güzel. Doktorların artık iyileştiğini söylüyor. Kendini nasıl hissediyorsun?" diye sordu başkomiser hoş bir gülümseme ile.

"Sanırım iyiyim." dedi Asya yatağından biraz daha doğrularak.

Kağan herzaman olduğu gibi çok şık ve yakışıklı görünüyordu. Göz ucuyla Asya'yı inceledi.

"Yaraların hӑlӑ acıyormu?"

"Ağrı kesiciler sayesinde pek acı hissetmiyorum."

"Bunu duyduğuma sevindim. Merkezde işler birikmiş seni bekliyor."

"Döndüğümde hepsini halledeceğim."

"Bunun için sabırsızlanıyoruz."

"Merkezde işler nasıl, herşey yolunda mı?"

Komiser espirili bir tonda," Sanırım herşey yolunda." dedi ve oturmak için kendine bir sandaliye çekti.

"Bana olanları anlatmanı istiyorum."

Asya bir süre sessiz kalmayı tercih etti. Sonra konuştu.

"Onlar büyük ve tehlikeli bir çeteydiler. Sistematik ve dikkatli çalışıyorlardı. İşe başlamadan önce her detayı dikkatle inceliyor ve hesaplıyorlardı. Kurbanlarının çoğunu nüfuzlu kadınlardan seçiyorlardı. Bunu yapmalarında
ki neden de şantaj yoluyla para kazanmaktı. Önce onları baştan çıkarıyorlar sonra onlarla birlikte oluyorlardı.

DÖNÜŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin