20|Senin için atıyor bu yürek

9.1K 752 669
                                    

Bir elim kapının kolunda dururken diğer elimde de telefonumu tutuyordum. Ellerim titriyor, kalp atışlarım kulaklarıma ulaşıyordu.

Korkuyordum, deli gibi. Neyden korktuğumu bilmiyordum fakat korkuyordum işte. İçeriye girdiğimde kiminle yüzleşeceğimi bilmiyordum. Elimdeki telefonun ekranı kapandı. Hala orada öylece bekliyordum.

Belki de henüz dağılmaya hazır değildim.

Derin bir nefes alıp elimi soluma koydum fakat koymam ile elimi çekmem bir oldu. Çok hızlıydı, ilk defa kalnim bu kadar hızlı atıyordu. Derin bir nefes alıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

Acaba içeride ne yapıyordu şuan?

Gözlerimi sımsıkı kapatıp bir cesaretle kapının kolunu aşağı indirdim ve ağır bir şekilde kapıyı ittim. İçeriye adımımı attığımda gözlerimi açmıştım fakat kapıyı kapatmak için hızlı bir şekilde arkamı dönmüştüm.

Zaman kazanıyordum.

Kapıyı kapatıp titrek bir nefes verdim.

"Geldin."Diye fısıldadı, fısıltısı içimi titretmişti ve nefes alış verişlerim daha çok hızlanmıştı. Midemden kalbime doğru bir sancı girdiğini hissettim, istemsizce elim kalbimin üzerine gitti.

Kendimi kötü hissediyordum, içimden bir ses bununla yüzleşmemem gerektiğini söylüyordu fakat ben inat ediyordum. Onunla yüzleşmek istiyordum.

Önce elimle saçımı kontrol ettim, yaramı kapatıyordu. Ardından hiç düşünmeden ona doğru döndüm ve bir kaç saniye içinde yere düşen telefonumun sesi sınıfta yankılandı.

Ve ben dağıldım.

Parçalarım ise kalbime battı ve orada büyük bir acı oluşturdu.

Başımı hızla olumsuz anlamda sallayıp dolu gözlerle arkamı döndüm.

"Hayır, hayır, hayır!"

"Ahsen..."Duymak istemiyordum, gerçek olmamalıydı. Rüyaydı. Evet, bu bir rüyaydı. Hıçkırarak kapının kolunu tuttum ve kapıyı açtım. Bileğime sarılan elle sıçrayarak geri kaçtım ve ondan uzaklaşıp başımı tekrardan iki yana salladım. Pencereden vuran ay ışığı yüzünü aydınlatıyordu ve gözlerinin dolduğunu görebiliyordum.

"Benden kaçma."Diye mırıldandığında bu olanlara anlam veremiyordum.

O, olmamalıydı.

"Duman..."Diye fısıldadım istemsizce."Sen değil, sen olmamalısın."Elleriyle yüzünü kapatıp bana arkasını döndü ve titrek bir nefes verip tekrardan bana döndü. Gözlerinin akında kırmızı damarlar oluşmuştu.

"Konuş."Dedi titreyen sesiyle."Bağır, vur, bir şeyler yap."

"Sen beni mahvettin."Dedim hıçkırıklarımın arasından. Buruk bir şekilde gülümsedi."Sen de beni."

Ondan nefret ettiğimi haykırmak istiyordum fakat yapamıyordum. İçimden bir şeyler buna engel oluyordu.

O, H'ydi.

"Sırf benimle dalga geçebilmek için Koray'ı kullandın! Onu hayatıma soktun, benimle ilgili bir şeyler öğrenip tüm okula yaydın!"Gözlerini kapattığında gözünden bir damla yaş çenesine doğru süzüldü fakat susmayacaktım."Kapalı alan fobim olduğunu biliyordun..."Diye mırıldandım."Beni soyunma odasına kilitledin!"Diye bağırdım tüm gücümle."Güney, Yekta, Burkay ve sen, sürekli benimle dalga geçtiniz."Öfkeyle göz yaşlarımı kolumla sildim."Hatırlıyor musun?"

"Seni seviyorum."Dedi gözlerini açıp gözlerimin içine bakarak. Başımı olumsuz anlamda salladım."Sen beni sevme Duman."Bir anda, önümde dizlerinin üzerine çökmesiyle kaşlarımı çattım."Sen ne yapıyor-"Cümlemi pantolonunun arkasından çıkarttığı silahla kestim ve gözlerimi kocaman açtım."Duman!"Diye bağırdım korkuyla. Kolumu tutup çıkarttığı silahı ellerimin arasına koydu ve namlusunu şakağına yaslayıp gözlerini kapattı.

"Vur."

"Yapma."Dedim hıçkırıklarımın arasından."Nefret ettiğin o Duman'ı vur Ahsen."

Kalp atışlarım daha da hızlanırken elimi çekmeye çalıştım fakat izin vermedi. Bu sefer kalbim heyecandan veya başka bir şeyden atmıyordu. Bu sefer ona bir şey olacak korkusuyla atıyordu. İnsan nefret ettiği adama zarar gelecek diye korkar mıydı?

"H'yi de öldür."

"Öyle söyleme."

"Ben ağlıyorum ya şimdi Ahsen..."Diye fısıldadı gözlerimin içine bakarak. Dudağımı koparırcasına ısırıp başımı salladım."Kafama dayadığın silaha değil, ellerinin güzelliğine."

O an bacaklarım beni daha fazla taşıyamadı ve ben de onun gibi dizlerimin üzerine çöktüm, benimle birlikte silahta yerle buluşmuştu. Gözlerimi onun gözlerinden ayırmazken bana uzattığı elini tuttum.

"Ben sana hiç Duman olmadım."Diyerek elini kaldırdı ve yaramı kapatan saçı kulağımın arkasına sıkıştırdı."Ben sana hep H'ydim. O güvendiğin adamdım."Başımı salladığımda parmağını yaranın olduğu yerde gezdirip okşadı."Sana kötü şeyler yaptım ama köpek gibi pişmanım."

"Ama sen-"Yaramın üzerindeki parmağını aşağı indirip dudağımı okşadı."Ben hep yanındaydım."Dudağımdaki parmaklarını çekip elini kalbinin üzerine götürdü."Sen de hep buradaydın."Elini sıktığımda buruk bir şekilde gülümsedi."Benden nefret etme, ben sana Duman değilim. Ben sana H'yim."

"Sen Duman değilsin..."Diye tekrarladım onu. Yüzümün her zerresini aklına kazımak ister gibi incelerken başını salladı. Önce elini kaldırıp göz yaşlarımı sildi, sonra ise yüzünü bana yaklaştırdı. Gözlerimi sımsıkı kapatıp elini sıktığımda yanağıma, yaramın olduğu yere dudaklarını bastırdı. Titrek bir nefes verip hıçkırıklarımı serbest bıraktım. Geri çekildiğinde beni göğsüne çekip sımsıkı sarıldı. Kalp atışları o kadar hızlıydı ki bir an yerinden çıkacak sandım.

"Senin için atıyor bu yürek."Diye fısıldadığında tarçın kokusunu ciğerlerime çekip ona daha çok sokuldum. Tam şuan da burada sonsuz bir uykuya dalmak istiyordum.

Nefret ettiğim adamın, Duman'ın kollarında.

Sevdiğim adamın, H'nin kollarında.

"Duman Han..."Diye fısıldadığımda gülümsedi."Ahsen Türker..."

"Tut beni, bırakma."

"Tuttum güzelim, bırakmam."

ah sen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin