-BÖLÜM-11

18.1K 233 18
                                    

Medya'ya bir şarkı bıraktım dinlemek isterseniz.

Gitmişti.

O günün sabahında Rusyaya gitmişti. Çocuklarını alıp bir hafta sonra döneceğini söyleyerek. Şimdi aradan iki gün geçmişti. Ben de Türkiyede ki işlerimi halletmeliydim o yokken. Aleksey'in evinden uzaklaşmış babam ve annemin yanına gidiyordum.

Babamın çiftliğine gelince arabayı çalışanlardan birisine verip balkona tırmandım. Balkonda koltuklara manzaraya karşı oturmuş ellerinde çay bardakları konuşuyorlardı.

Annem Türk çayını severdi, özellikle tükettiği bir içecekti. Babam içinse bir keyifti. Her yemekten sonra kesinlikle içerdi ki kahvaltısının vazgeçilmeziydi. Beni görünce tepkisiz kalmamış ayaklanıp sarılarak selamlaşmıştık. Tekrar koltuklara dizildiğimizde bana da açık bir çay getirmişlerdi, onu yudumlayarak etrafı izledim. Bu çiftlik babannemin babasından kalmaydı. Aile süt ve süt ürünleri üzerine kurduğu bir şirketle zenginleşmişti. Boş anlarımda babamla burada olurduk, beni çalıştırırdı. Ciddi anlamda süt sağmak, ahır temizlemek, saman balyası taşımak, hayvanları otlatmaya çıkarmak... Bu liste daha bir çok böyle maddeyle uzayıp giderdi. Zaten çiftlikte iş mi biterdi?

Yani demem o ki çiftlikte ben çalışmayı öğrenmiştim hayatın nasıl kazanıldığını üç kuruşa bir ailenin nasıl geçindiğini.

Emeksiz yemek olmazdı.

Babamda bana burada bunu öğretmişti. Aslında buradaki yaptığım işlerde kendimi normal bir hayatı olan normal insanlar gibi hissederdi. Tek hasretliğim normal olmaktı. 5 yaşında insanların ölümünü izlemek değil 5 yaşında ailesine nazlanan bir kız olmak isterdi. 7 yaşımda katil yapmayı değil resim çizmeyi isterdim. 8 yaşında uyuşturucu satmayı değil arkadaşlarımla evcilik oynamayı isterdim. İki ülke arasında bir denek faresi olmak yerine yazları düşük karneme kızsada bana kıyamayıp ceza veremeyen bir ailem olsun isterdim.

Çocukluğum istemekle gençliğim kabullenmekle geçti.

Yaşadım. Herkes yaşardı. Nefe al, nefes ver. Her şey tamam. Bu kadar basit. Yaşamak kolaydı da asıl olay ne için yaşadığındı.

Küçükken katildim büyüdüm katliam oldum.

"Düğünü ne zaman düşünüyorsunuz? "Babamın sorusuna düşünceli bir bakış attım.

"Daha belli değil Alekseyle kararlaştırmadık. Ama bu yıl içerisinde olur. "

"Ağabeyin dönüyor Angela haberinizi almış bir ay sonra işlerini halledip gelmeye karar verdi. "Evet bir ağabeyim vardı. Aynı anne aynı baba benden 2 yaş büyüktü. Adı Azat Robert'ti.

Arada denk geldiğim sevgili ağabeyim. İkimizde karşılıklı birbirimizi umursamazdık. Çünkü herkes kendi uğraşındaydı.

"Aleksey çocuklarını da alıp gelecek. Babası da gelir zannımca. "Kısa bir bakışma yaşadık. İkisininda hoşuna gitmişti söylediğim şey.

"Pekâlâ sen nasıl davranacağını biliyorsun. "Derin bir nefes alıp arkama iyice yaslandım.

Aleksey benim için görevden fazlasıydı çok daha fazlası, ailem olacaktı, kocam olacaktı ve belki de çocuklarımın babası... Aleksey hayatımda her an olacakatı. Bir çok sıfatıma nail olacaktı. Belki ben belki biz olacaktı.

Yaşım 19'du. Onunla geçirdiğim zaman 1 ay gibi bir süreydi. O 1 ay bir sonsuzluk gibiydi, bir şeylerin başlangıcı olmuş bir şeylerin sonsuzluğuna adım attırmıştı. Ne yaşayacağımı biliyordum... 10 adım sonram bile planlıyken ne yaşayacağım 2+2=4 gibi bir şeydi. Ve bildiğim bir şey daha vardı ki çok can yanacaktı.

Çok can yakacaktım. En çokta yakınlarımın.

Bombanın fitiline ateş yaktım. Geri kalanını da zevkle izleyeceğim.

"Gruplar arası haini buldum!... "

Arkadaşlar bölüm biraz geçiş tipi oldu. Alekseyi diğer bölümde kesinlikle göreceğiz. Bu arada hain olayını hatırlamışsınızdır diye umuyorum ama hatılamadıysanız eğer 2.Bölüme bir göz atın derim.

Diğer bölüm görüşmek üzere. 👋

MAFYA(BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin