BÖLÜM-18-

4.5K 146 7
                                    

Merhaba arkadaşlar herkes evdeyken - ki ben de öyleyim ne yazık ki- bir bölüm atayım dedim. Bu bölüm daha çok herhangi bir günde nasıllar gibi bir konuyu ele alan fakat diğer bölümle kesinlikle bağlantılı olan bir bölüm. Sanırım çok fazla bölüm kelimesi kullandım. O zaman şarkı ve şiiri bırakayım da bölüme geçelim. 

Şarkımız FLÖRT-YOLA DEVAM. En sevdiğim şarkılardan.

ÜSTÜ KALSIN-CEMAL SÜREYA

Ölüyorum tanrım
Bu da oldu işte.

Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım.

Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir...

Üstü kalsın...

... Keyifli okumalar dostlarım...

2 Ay Sonra
Şu zamana kadar anlattığım bahsettiğim her şey kötüydü
Kötülüğe gebeydi bedenim. Acıya aç, korkuya tutkun, mutluluğaysa kördü.

Kitap okumayı severdim. Kimi insan sevmezdi, kimi insan vakit bulamadı, kimi insanın başka öncelikleri vardı. Ben kitaplar sayesinde insanları tanımıştım. Yaşlı olmayı öğrenmiştim mesela. Çocuk olup eğlenmeyi, aile sevgisini, mutlu olmayı, kıtaları, var olmayanları kaf dağını, Anka kuşunu. Ben hepsini kitaplarda öğrendim. Hayal kuramazdım fakat hayal kurmayı okurdum. Kaçışımdı, inzivamdı kitaplar. Kötü olan şeylerden kendimden uzaklaşıp başka bir karakter olmamı sağladı. Yani ben kitap okumayı severdim.

Günlerim Aleksey in bana ceza(!) vermesi üzerine evde monoton bir halde geçiyordu. Kitap okuyor filmler, dizler izliyordum. Spor yapıyor evin konumu sayesinde doğayı tanıyordum. Yeni yeni yemekler tadıyor ve yemek yapmaya çalışıyordum. İnanın bunlar bana o kadar keyif veriyordu ki. Doğduğum günden beri arayıp bulamadığım o şansı sunmuştu bana Aleksey kendimi tanımayı hoş vakit geçirebileceğimi şeyler bulmama imkan tanımıştı.

Aleksey le düzenli bir seks hayatım vardı diyemem. Çünkü seks düzene tamamen karşı bir kavramdı bence. Anlık tutkularla ortaya çıkardı. Eğer bunu bir düzen halinde yapıyorsanız seksin de bir önemi kalmazdı zaten.

Dışarıda bulunan jakuzide çıplak bir şekilde dururken bir yandan da kitap okuyordum. Hava soğuktu jakuzi de sıcak. Bu tarz tezatlıklar her zaman beni cezb eder ve hoşuma giderdi. Okuduğum kitap Simyacıydı. Bu ikinci okuyuşumdu ilkinde, 13 yaşındaydım ve unutmaya yüz tutmuştum kitabı şimdi tekrar okumak bana huzur vermişti. Evrenin dili olayını o kadar haklı bulmuştum ki.

Elimdeki kitabı bitirmenin rahatlığıyla kenara koyup suyun içine boynuma kadar girdim ve başımı yasayarak biraz uyumuştum.

Uyandığımda yataktaydım yüksek ihtimalle Aleksey yatırmıştı beni. Yerimde rahatça gerinerek toparladım üstüme baktığımda alt iç çamaşırı ve bir gecelik vardı ayaklarıma yumuşak terliklerimi geçirerek aşağı indim oradaydı çocuklarıyla vakit geçiriyordu.

"Ah keyfler yerinde bakıyorum." Aleksey ve çocuklar lafının üzerine ellerindeki konsolları bırakarak bana döndüler hepsi hoş bir gülüş sundu bana.

"Katılmak ister misin güzelim?" çocukların yanına kendimi bırakıp ayaklarımı kalçanın altında topladım.

"Öğretirseniz neden olmasın."

Saşa heyecanla atlamıştı. "Harika baba ben senle, Yakov da angelayla takım olsun olur mu?" Aleksey saşayı kırmadan başına bir öpücük kondurmuş ve olumlu yanıt vermişti.

Yakova dönerek, "Bu oyunu bilmiyor olmam kaybedeceğimiz anlamına gelmez yakışıklı senin becerilerin ve benim futbol bilgilerimle bu maçı alabiliriz." diyerek cesaretledirmeye çalıştım.

Futbol ve basketbol babamın anlamadığım bir şekilde hoşuna giderdi ve ben de sebebini anlamı için araştırmalar yapmış bir sürü maç izlemiş terimlerinin her birini öğrenmiştim. Biraz mantık biraz strateji biraz pratik zeka ve biraz da yeteneğin ortaya karışımıydı. Tam olarak mantığını kavramak için her ikisini de oynamış ve pekala olayı çözmüştüm. Fakat maçları ve yorumları izlemek şuan bana keyif vermiyordu. İlk başta anlamadığım ve kavrayamadığım bir şeyin gizemini çözmek keyif verirdi bu yüzden izler yorumları da dinlerdim tabi boş olursam. Ki olayın mantığını kavrayıp sırrını çözdüğüm anda her şey gibi ondan da sıkılmıştım.

Yakov biraz da olsa unutlanmış ve bana joystick nasıl kullanılır kısa süreli ders verip ben bir şeyi bilmediğim için alıştırma yapmamı sağlamışlardı. Oynayabilecek hale geldiğimi düşündüklerinde oyunu başlatmıştık.

Aleksey olaya hakimdi ve gayette ustaca oynuyordu ki keza Saşa da gayet iyiydi fakat hızlanması için daha çok pratiğe ve futbol bilgisine ihtiyacı vardı.

Yakovsa hem oyun bilgisine sahip hem joystick kullanımında gayet iyiydi sanırım o daha çok haşı neşirdi böyle şeylerle.

Yakovun kulağına taktiklerimi söylüyordum ki gayette işe yarar şeylerdi.

Sonuç olarak yenilmiştik.
5-8 gibi bir skorla.

"İlk oynamana göre çok iyiydin Angela" Saşanın beni övmesine karşın öpücük atarak kendimi övdüm.

"Her şeyde iyi olmak benim suçum değil hem ortağım Yakov sayesinde bence." göğsümdeki başını okşadığım Yakov gülerek kafasını kaldırmış ve yanağıma bir öpücük kondurmuştu. O da bana övgü dolu bir kaç söz sunmuştu. Sonra sohbet değişmiş ve biz konudan konuya atlarken yemekten sonra birlikte film izleme kararı almıştık. Ayaklanıp sofraya ilerlerken anlık baş dönmesi ve kendimi yerde buluşumla ilk kez başkalarının beni bayılma çabaları dışında bayılmamı yaşadım.

Yani o kadar olayı yaşarken bayılmayıp böyle siktir boktan bir anda mı? Cidden mi?

MAFYA(BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin