Merhaba arkadaşlar. Küçük bir haber vereyim 3 ya da 4 bölüm sonra finali vereceğim. Hepinize iyi okumalar o zaman şiirimizi ve şarkımızı bırakıp sizi bölüme davet ediyorum.
Şarkımız Peppia - Mademoiselle Noir
Şiirimiz Müsade Özdemir'den
YAŞAMAKTAN KORKMAYACAKSIN DERDİ BABAM
sessiz sessiz yudumlayacaksın acıyı
yaşlı anaları kadar Anadolu'nun çilekeş olacaksın
katlayıp koyacaksın gözyaşını mendiline
sızlanmayacaksın
...Etrafa bakıyordum ölümler vardı. Kendi ellerimle ilmek ilmek işlediğim bir sürü ölüm. Cehenneme bile kabul edilmeyecek kadar günahkardı artık bedenim. Ah be ruhum yazık sana en büyük yükü sen aldın ve en büyük kaybı da sen yaşadın. Artık ölümü hakediyorsun biliyorum ama hayır ruhum hayır daha zamanı gelmedi.
Çaresizdim. Sanırım hayatımda en çaresiz hissettiğim andaydım. Bir yılbaşı gecesi öldürmeye çalıştığım kocam vardı karşımda. Bir yılbaşı gecesi yakalanışım vardı karşımda.
Hamile koca karnıma inat iplerle sıkıca bağlamıştı beni Aleksey. Göbeğime zarar vermeden fakat kaçmamın imkansız olduğu şekilde.
Ben yatakta bağlı bir şekilde hafif yatar pozisyondayken o karşımda koltuğuna oturmuş beni izliyordu.
"Bana en büyük sebebi sen veriyorsun Angel. Kendini gözlerimin içine baka baka harcıyorsun. Hayır! Hayır sana üzülmüyorum Angela, emin ol bu daha çok benim işime gelir." suratında kazanmışlığın gülüşü vardı. Beni kazanmıştı tamamen.
Peki ben bu noktaya nasıl mı geldim. İşte o kısma geri dönelim yakuzaların ortaya çıkışına.
Aldığım haber benim için bir işaretti içten temizliklere başlanma zamanı gelmişti. Alekseyin gücünü o fark etmeden azaltmaktı amacımız. Ve öyle de yaptığımızı düşünerek ilerledik ve bugüne yılbaşına Aleksey için ölüm tarihi belirledik. Olmadı kaybettim. İlk kaybedişim değildi ama ilk kez elimde bir şans varken ben ellerimle bedenimi sunmuş eline de bir tasma tutuşturmuştum. Her şeyi çok aceleye getirmiş ve zamansız hareket etmiştim.
Ah zaman ne vakit yanımda olacaksın ki zaten?
Sonunda bıkmış ve tükenmişlik vardı. Sıkılmıştım, huzursuzum, alışılmışın dışındaydım. Şimdi bulunduğum nokta kendimi getirdiğim son noktaydı. Ve ben yalvardım belki de ilk kez.
"Bırak beni artık kurtulayım cehenneminden. "Umudun bittiği o kör noktada başlar yalvarmalar.
"Ben sana cenneti sundum Angel fakat sen cehenneme susamış bir kadınsın bu seçimi sen yaptın. Sana seni asla bırakmam demiştim. Sana seni bana mahkum ederim benden uzakta kalamazsın demiştim. Yaptığın hataların cezasını çekmen senin görevin çektirmekse benim. "
Dudaklarıma uzanıp sert öpücükler bıraktı. Yıllardır acı çeksede hayatta kalan ruhum yavaş yavaş öldü. Aleksey ona elleriyle zehir sundu. Aleksey'di o hem benim kocam, hem gardiyanım, hem de cehennem zebanimdi.
"Ben seni bu eve mahkum bile etmezken sen kendini zorla bu odaya mahkum ettin. Şimdi tek göreceğin yüz benim yüzüm, tek duyacağın ses benim sesim. Senin tek özgürlüğünse bu odanın sınırları kadar. Ben sana seçenek sundum Angel sen bunu seçtin. " doğru söylüyordu ben bunu seçmiştim.
Elimin acısını umursamayarak geriye doğru yaslandım. O ise yüzünü benden uzaklaştırıp yatakta rahat bir pozisyon aldı. Bakışları bu sefer göbeğimde sabit kalmıştı.
" Ne büyük kudret değil mi Angela. "parmağının tersiyle bir tüy dokunuşu yaptı göbeğime. "İkimizin canından var olanlar sayesinde hayatta olmam çok harika değil mi? "
Gözlerine hırslı hırslı bakıyordum. Bundan keyif almışçasına bir gülüş bıraktı. Göbeğimi açığa çıkartmak için üstümdeki tişörtü yukarı çekiştirip tekrar okşamaya başladı. Ama bu sefer bir farklılık vardı. Durgun bakıyordu gözleri, uzak geçmişin puslu izlerini sunuyordu gözüne.
"Senin adını bir çok kez duymuştum." derince bir soluk çekti işine gözlerimi gözlerime dikti bir süre. "Duyduğum şeyleri görene kadar hayranlık duymam. Fakat o gün seni gördüm. İtalyada annenin yanında kaybolmuş bir sen gördüm. Tek hissettiğim gücün ve amaçsız ve fütursuz bakışlarındı."
Göbeğime dudaklarını yaslayıp bekledi ve tekrar konuştu.
"Güzeldin ama güzellik maharet değildi. Güçlüydü sen Angela. İşte o an gücünü hissettiğim o an seni sevdim." göbeğimin üstünde duran kafasını yan çevirip baktı gözlerime. "Sonra seni istedim ve sen istemedin. Ama şuan kollarımdasın ha Angela. Sence de senin isteklerinin bir önemi yok mu?"Birbirine yapışmış dudaklarımı zorla araladım.
"Başkaları için yaşatıldım hep." kendime karşı ilk kez dürüst oluşumdu. Dile getirmekten korktuğum şeyleri öldürmeye çalıştığım kocama sunuyordum şimdi.
"Amaçlara aç insanlar. Kendileri için var ettikleri çeşitli amaçlara. Hiç kimse benim kendim için amacım olmasına izin vermedi." ağlamak istiyorum deli gibi. Günahkar bedenim şefkatli bir annenin kollarına muhtaçtır fakat bu imkan hiç sunulmamıştı bana.
"Kurtulmak istiyorum artık. Kendime bencil olmak istiyorum. İnanır mısın yalnızlık istiyorum Aleksey. Kötülükle kutsanmış bu bedeni unutmak istiyorum." sustuğumda o da konuşamamıştı ama anlamıştı.
Anlamıştı ki ben artık insandım. Anlamıştı ki zorundaydım. Ve anlamıştı ki bir gün bu ailenin katliamcısı ben olacaktım. Ama o sustu ve ben de sustum sadece bakıştık öylece işte.
Bu oyunun sonu geldiğinde bir gün bir yerlerde insan gibi ölmek istiyordum. Kimliğimi bırakıp başka bir insan olmak istiyordum. İlk kez kendim için bencillik yapmak istiyordum ve buna ulaşacaktır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA(BİTTİ)
ChickLit"Bırak beni artık kurtulayım cehenneminden. "Umudun bittiği o kör noktada başlar yalvarmalar. "Ben sana cenneti sundum Angel fakat sen cehenneme susamış bir kadınsın bu seçimi sen yaptın. Sana seni asla bırakmam demiştim. Sana seni bana mahkum eder...