Küçük insanlara büyük değer verir büyük kayıplar yaşardık. Kâr zannettiğimiz işler zarara dönerdi.
Bu oyunda ne kim küçük insan kim büyük değer veren bilinmiyordu fakat söylede bir şey vardı bu oyundan asla zarar almayacağımdı. Almayacaktım. Yöneten ben olacaktım ama asla zarara uğramayacaktım.Dilimde bir şiir. Sezai Karakoç'tan Mona Rosa. En sevdiğim dizeleri.
...
Açma pencereni perdelerini çek,
Mona Rosa seni görmemeliyim.
Bir bakışın ölmem için yetecek.
Anla Mona Rosa ben bir deliyim.
Açma pencereni perdeleri çek.
...Ne zaman bir şiir okusam bazı duygularım gün yüzüne çıkmaya çalışır, savaşır, yenilir sessizce mahkum olduğu parmaklıklardan uzaklaşıp duvarın dibine siner.
Ben aslında en aciz insanım, ben aslında hiç kimseyim. Karakteri olmayan bir kadınım. Nefeslerim zehir, dudaklarım katran.
Ben bir bombayım, patlasam kimseden geriye küçük bir parça bırakmayacak kadar tehlikeli. Ben dünyaya gelmiş en tehlikeli insanım fakat bunun daha kimse farkında değil.
Annemin evine gittiğimizde ben odama gitmiş nişan elbiseme uzandığım yataktan bakış atarken Aleksy annemle çalışma odasında birşeyler konuşuyordu. Umrumda bile değildi ikiside, hatta kimsede. Herkes bir emir eri arıyor buluncada sömürene kadar tutup bırakmıyordu.
Herşey ayarlanmıştı giyeceğim kıyafet, ayakkabılar; yapılacak makyajım, gelecek kuaför. Herşey onların kontrolündeydi. Ben bile.
Grup, okul eski evim ve yeni taşındığım Aleksy'nin evi.
Çabuk değişen bir döngüdeydim. Kukla gibi bir gün orada birgün burada, hadi şimdi evlen.
Nisandan 3 hafta sonra düğünümüz yapılacaktı bende Aleksy le birlikte Rusya'ya taşınacaktım. Türkiye ve İtalyada ya da Amerikada değil Rusya'da. Aleksy'nin lüks evinde-hapisanesinde.
Türkiyedeki sorunu halletmem için kısa bir sürem kalmıştı. Gruplardaki hayini bulmak için kısa bir süre. Aslında bildiğim bir şeyi eğlenmek için bekletmemden ibaretti herşey. Sonra oyun biter.
Hayatımın en uzun oyunu vardı tabi. Evlilik oyunu. Karşılığında hayatımı harcadığım.
Tüm hazırlıklar tamamdı. Geriye ikimiz kalmıştık. Ve geriye bedenimle ödemem gereken bir diyet.
Aleksy odaya girdiğinde ben toparlanmış onu bekliyordum. Kesinlikle ondan ayrı yaşamama karşı çıkmış evinde nisana hazırlanmamı istemişti. Evimizde.
Hazırladığım herşeyi alıp arabaya yerleştik. Karşılıklı koltuklara oturmuş bakışıyorduk.
"Hazır mısın? "Diye bir soru taçlandırdı sessizliğe.
"Hangisine? "
"Hangisinde hazır olmaya ihtiyacın varsa. "
"Hazırım. "
Her şeye senden gelen herşeye hazırdım savaş takımlarımı kuşanmış bile isteye kaybetmeye hazırdım.
"Sana bir nişan hediyem var. Nisandan sonra göreceksin. Yarın çocuklarım ve ailem geliyor hazırlıklı ol. "Mükemmeldi herşey gibi nişan, o, ailesi, benim ailem. Tek kusur bendim. Eğreti durmuş zoraki müstakbel gelin. Onun gelini.
"Üniversiteye Moskova'da mı devamm edeceğim? "Bana yandan bir bakış attı. Sert, üstünlük taslayan.
"Hayır devam etmeyeceksin. "Yan dönüp bacak bacak üstüne atarken alaycı bir gülüşle Aleksye baktım.
"Biliyormusun, bazen kim olduğumu unuttuğunu düşünüyorum. Sınırlarını zorluyorsun Aleksy. Sana sessiz kalmam senin sözlerini kabullendiğim anlamına gelmiyor. Beni tanıyorsun tehditleri ne kadar umursadığımı. Ben senin eski karım ya da başka birisi değilim haddini bil önce kim olduğumu hatırla sonra cümlelerini seçerek kur. Ha eğer bu halimde ısrarcıyım diyorsan yemin olsun cehennemin son katmanını tattırırım sana. "Yaklaşıp dudaklarına sert bir öpücük kondurdum. "Ben anladın değil mi hayatım? "
Pantolonun sardığı bacaklarında ellerini gezdirdi sakince. "Ah Angel böyle anlarda Barut oluyorsun ve ben senin Barut haline hayranım fakat. "Avuçladığı baldırımı sertçe sıktı. "Kime Barut olduğuna dikkat etmelisin güzelim. "
Yüzümde düz bir ifade vardı meydan okumuyordum çünkğ kazanacaktım şu an tek yapacağım şey oyunu oynarken eğlenmek.
"Bir gün. "Ellerini saçlarımda gezdirdi. Ruhumda gezdirir gibi. Ruhumun yardım çığlıklarını duyarmış gibi. "Düğünümüz bir gün daha geri alındı güzelim. "
Nişan iki bölümü kapsayacak. İyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA(BİTTİ)
Literatura Feminina"Bırak beni artık kurtulayım cehenneminden. "Umudun bittiği o kör noktada başlar yalvarmalar. "Ben sana cenneti sundum Angel fakat sen cehenneme susamış bir kadınsın bu seçimi sen yaptın. Sana seni asla bırakmam demiştim. Sana seni bana mahkum eder...