BÖLÜM-15-

15.3K 190 14
                                    

Merhabalar efendim. Yeni bölümümüzle karşınızdayım. Şimdi şuraya şiirimizi ve şarkımızı bırakıp bölümümüzü size taktim edeyim.
Şarkımız
Can Ozan-Öyle Kolay Aşık Olmam

Cahit Sıtkı Tarancı-Korktuğum Şeyler
...
Korkuyorum bu gecelerden
Benim şimdi beni seyreden
Bel bağladığım tepelerden
Gün doğmayabilir bir daha.

Ah dedim içimden ahlarıma bir ah daha ekleyerek. Ah ne büyük bir kudret. Ah ne büyük güç. Ah ne büyük bir imkansızlık. Ah dedim tekrar, ah mutluluk kudretinle, gücünle, imkansızlığınla. Bana düşen hep en kötü seçenekti, yine öyle olmuştu bana da mutluluğun imkansızlığı düşmüştü. Tanrı tarafından bana haram kılınan bir günahtı mutluluk. Tadını almadan damağımda kalandı mutluluk. Ölüm kadar gerçek, cennet kadar hayaldi.

Yine mutluluğa karşılıksız aşkımı sunduğum bir zamandı. Zamanların biriydi, sonsuzluğa yakın ancak asla sonsuz olamayacak bir zaman dilimi.

Tutkuların tutsağı olmuş bir bedendi benimki. Tatminliğe adanmış, acıların oyuncağı olmuş. Öyle ya da böyle yaşıyordum, o da öyle.

Aradan 3 ay geçmişti Aleksey değişmişti bana karşı değil benden kalanlara karşı. Kimse masum değildi ki Aleksey bu kelimenin yanında anılamazdı. O şeytandı ah hayır hayır o İblisti. Şeytanların başı yöneticisiydi. Bedeni saf kötülüktü. Bir de ben vardım İblisten bile daha kötü ben. Belkide bu yüzden evliydik kim bilir. Beklediğim şeyler gerçekleşmişti.

Aleksey ailemin ölüm kararını almıştı. Ve arkasındaki destekçi sayısıyla da gerçekleşmişti. Babam Türk Mafyalarının en korkulan ismi, kurduğu sistemle hayranlık uyandıran Azat Bey ölmüştü. Aleksey yönetimi tamamen üstlenmiş bu seferde anneme el atmıştı büyük baba Tony ve kan bağı olan herkes öldürülmüştü. İtalya'da da söz hakkı kazanmış gücüne güç katmıştı. Beni ne mi yapmıştı. Ben ise bu sessiz savaşta en sevdiği ganimetiydim. Bunları yapma sebebiydim. Güçlü olmak Alekseyi tatmin ederdi fakat denkleme ben girince işler değişmiş ortaya yeni bir denklem çıkmıştı.

Ona mahkum olmamı istemişti gidecek kimsenin kalmamasını, ondan başkasının olmamasını.

Savaşlarda bazı insanlar gözünü kırpmadan feda edilirdi. Feda edilen ise benim ailemdi.

Cenaze töreninde sonra adeta inzivaya çekilmiş sessizliğimi koruyordum.

Şimdi ondan başka kimsem yoktu.

Odamda terastaki koltuğa uzanmış elimdeki kitabı okuyordum.

Tolstoy-Gençlik Yılları

Ününü kazandığı kitap. Kendi hayatındanda katkılar sağlayarak yazdığı kitap. Bir gencin iç dünyası.

Bu yüzden okumuştum. Kendi erdemleri çevresinde yaşamak isteyen genci. Çünkü benim erdemlerim yoktu.

Terasa Aleksey girdi. Mesafelere inat uzandığım koltuğa oturdu. Uçurumlara inat.

Zaferini sessiz zevk çığılıklarıyla yaşamış. Benim bedenimde de kutlamasını yapmıştı.

Elimdeki kitabı alıp sehpanın üzerine koydu. Belimden kavrayarak beni çekip sıkıca sarıldı. Bekledim sadece bekledim. Ama susmadım.

"Bunu yapmamalıydın. "Boynuma ıslak bir öpücük bıraktı bunun üzerine.

"Bunu yapmasam asla benim olmazdın. "Elleri tenimde ağır ağır geziyordu. Sanki seks yapmak için izin alan biri gibi.

"Hala senin değilim. "Söylediğim sert söz üzerine gülmüş dudaklarıma öpücük bırakıp bedenimi kucaklamıştı.

"Ama bana muhtaçsın. "Yatağa bırakıp üstüme uzanan Aleksey dudaklarımı öpmeye, elleride bedenimdeki kıyafetleri soymaya başladı.

****

Benden geriye kalanları tartıyordu aklım. Benden ne kalmışsa onunla yetinmeye çalışıyordu.

"Türkiye'ye dönmek istiyorum. "Yemekte aniden söylediğim şey karşısında masa sessizleşmişti. Aleksey sakinlikle elindeki çatal ve bıçağı tabağın kenarına konumlandırmış ve bakışlarını bana çevirmişti.

"İstediğin buysa, toparlanacağına inanıyorsan pekala. "

"Uçağı yarın akşama kadar hazırlayabilir misin? "

"Tabi hallederim. Ne kadar süre kalmayı düşünüyorsun? "

"1 ay. "Sustu kısık gözlerle beni izliyor ve anlamaya çalışıyordu. Anlayamazdı.

"Seni özleyeceğimi bil. "Yani bu 1 ay boyunca beni göremeyeceksin kafanı topla demek oluyordu.

****

Uçağa bindiğimde pencereden ona baktım hala bekliyordu. 1 ay ona fazlaydı fakat alttan alacakatı. Çünkü onun yaptıkları daha fazlaydı. Onun yaptığı katliamdı. Benim katliamımdı.

Umulduğu gibi gerçekleşmeyecek şeyler yapmış ve yapmayada devam ediyordu.

Hostesin uyarısıyla kemerimi takmış uçağın kalkışını sessizce beklemiştim.

Aklımdaki planlar ilmek ilmek işlenerek şekil almmmaya başlamıştı. Ben asla bana yapılanlara sessiz kalmazdım. Benden bir şey çalınmasına asla izin vermezdim. Kontrolüm dışında gerçekleşen olaylara artık bir dur deme zamanıydı.

Aradan saatler geçmiş uçak sonunda İstanbul'da iniş yapmıştı. Beni Alekseyin çalışanları karşılamış buradaki eve doğru yola çıkmıştık. Bana ait topraklarda, benim olan topraklarda bulunmak beni güçlü hissettirmişti. Burada kontrol bendeydi. Kuralları ben koyar, oyunu ben bozardım. Şimdi benim üzerimden başlatılan oyunun yönetimini ele geçirmek kalmıştı geriye.

Odamda adımlarken numarayı sakince tuşlayıp arama butonuna tıkladım. Sadece iki çalma sonunda açılan telefonla yüzümde vahşetin insan sureti belirmişti. Söylede bir şey vardı aslında Aleksey katliam olabilirdi ancak asla vahşet olamazdı. O bendim. Vahşet herkesti ama hepsi bendim.

"Mert İtalyanlarla da haberleş oyuna girdim. Başlıyoruz... "

MAFYA(BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin