Allahım. Ne vardı o gözlerde? Nası o kadar hiçbirşey yok aslında.? Bu daha mantıklıca bi soru oldu galiba. Rüzgarsız bi gökyüzü. Kuşlarin bile nefesini kesecek kadar havasız. Yaşam belirtisi yok. Enteresan. Düşünüyorum da daha önce gözlerinin başka bi halini görmedim. Belki de gözlerini görmemiştim. Şimdi niye bu kadar zihnimi meşgul ediyordu? Bana ne ki onun gözlerinden. Hıhh. Ne diye düşünüyosam. Müdürün odasında ne isi vardı geçen gün? Kaşları çatık bi halde çıktığını hatırlıyorum. Off Zeynep! Kendine gel. Ay hayır eve git. Ev! Annem! Çok geç olmuştu hızlıca salımı düzelttim lavaboda hemen çıktım. Otobüse bindigimde bi suru oturacak yer vardı. Hangi taraf güneş olmaz diye hesapladm güya. Haha bravo bana bi sonraki durakta otobüs doldu ve güneş çoktan gözlerimi şıpır şıpır damlatmaya başlamıştı. Kırmızı ve yeşil bi tek karpuza yakisiyo benim gözüme değil :(( güneş gozluklerinden oldum olaso nefret etmisimdir. Fazla iddali olmak pek tarzım değil. Hele su esarbin üzerine baslarina gözlük takma modasi.. Allahim yaninda eşarp ustu tac toka falan görürseniz sasirmayin sakın. Zeynep demişti dersiniz.
Neyse eve kendimi attigimdabtam da tahmin ettiğim gibi annemin kulaklarinda dumanlar basindan ateşler çıkıyordu. Gözlerini tarif edemiyorum kusura bakmayin. Eğer bi anne bu haldeyse herşeye peki tamam ve evet sözcükleriyle cevap vermelisiniz. Bunu ben pek beceremesem de ugrasiyorum.
Tamam anne bi daha geç kalmam
Peki anne otobüsü kacitrmayacagim
Haklisin telefonuna bakmam gerekirdi
Bence de gözüm niye saatte değil benim
Öyle tabi aklım nerde?
Aklım nerde?
Odama geçip kendime güzel bi kızdım. Gerçekten ne sacmaliyordum. Hem sınof düsmustum hem düzgün ders calistigim yoktu. bugünden itibaren ders çalisacagim. Diye söz verdim kendime ve hatta test kitaplarımı bitirmek için tarihler belirledim. Bitecektir o kitaplar. Başka yolu yoktu. Hem sınava ne kalmisti ki? 2 ay
(~_~)
Ertesi gün okula gittim hocalarin çoğu test çözmemiz için bizi bırakıyordu. Sorularımızı cevapliyorlardi bazılari. Seviyorum okulumu. Her ne kadar okula girişim can atarak olmasa da..
Başörtuyle okuyabilmek için tüm tercihlerime şehirdeki imam hatipleri siralamıştm. Aslinda ilk siradaki tutuyordu ama yine de isi sansa birakamazdim. Düz statüsündekileri bile yazmistim. Müdür yardimcisi tercih sistemi geri verip degiştirmem için geri yolladi kabul etmemisti. Puanim bir suru güzel liseye yeterken, onun deyimiyle "örümcek kafalılarla mı okuyacaktım ?!"
İmam hatipin tutacagi garantiydi ama listeyi değiştirmiş olmak için ayni listede imam hatiplerin altına birkaç anadolu lisesi eklemiştim hoca ölü tercihleri görünce bozuldu. Ama birşey diyemedi ve mecburen sisteme girdi.
Okula besincilikle girmistim. Övunmuyorum. Yalnizca puani her liseye yetenlerin bile tercih ettigini soyluyorum.
Başlarda okul formamla çarsida yürümeye cekinirdim. Bircogumuz okul çıkisinda üzerini degistirirdi.. Ne kadar üzücü.. Bizi nasil baski altina almislar.. Ama simdi gurur duyuyordum. İyi ki.. İyi ki diyebilmek çok güzel.
**
Dershaneye vardigimda cansuyla S. yi kapıdaki bankalarda otururlarken gördüm. S.'nin aşırı rahatlığınin yaninda cansu cadısı da bir o kadar gergin. Vaaayyy! Demek ki cansu da her zaman oksijen müsrifi olmuyormus arada düşünebiliyor ki boyle gergin. Başımı çevirip kapıdaki güvenlik görevlisi Ahmet abiye selam verdim en içten şekilde aldı selamimı. Galiba bu dersanedeki tek arkadasim olarak kalacak. Test odasına geçip hızlıca seccademi serip kıldım namazımi. Biliyorsunuz genel olarak ufak bi mescid yapma tenezzulunu göstermez bize "geri kafalı" diyen ileri(!) ler. Derse biraz geç kalmistim. Şükür Sevde hocanın dersiydi. Özür diledim gülümseyerek karsilik verdi hemen sirama oturdum. Ders edebiyatti. Hocamiz her zamanki gibi bir şiirle basliyordu derse. Canim hocam. Boyle yapmasa kimsenin siir dinleyeceği okuyacagi yok. Popüler diziler sayesinde bazı şairlerin adini duyuyoruz :(
-Evet arkadaşlar siir sırası kimseydi bugün hadi okunmaya başlasın.
Burcu yüzüme baktığında Dank etti. Nasıl Unuturum nasil!
Bi dakika hocam dedim hemen defterinin arka sayfalarini karistirdim. Ohh ! İste birkaç siir..
Kürsüye geçtim ve normalde sessiz olmayan sınıfa fazlasoyla icerledim. Gürültü yapsalardi konussalardi ne biletin fasılda sa bilirlerdi. Bu kadar sessiz bi ortamda nası okurdum
-Zeynep ?
-Başlıyorum
" bi şiir yazsam geçecekti belki de o acı
huzur dolacaktım. mutlu olacaktım
şiir diyorum
huzurun arka bahçesi..
kendisine bir gün daha bahsedilmiş bir kelebek
şiir ki sona doğru attigin adimlara bile sevinmene sebep
..sonra bir şiir doldu içim.
mısralarını saçlarıma doladım
çekmecelere tıkıştırdığım kelimeleri söküp
harf harf ördüm kaderimin ağlarını
bir şiir doldu içim
sepet sepet öptüm mahallenin tüm çocuklarını. "
Kıpkırmızı olmuştum. Alkışlıyorlardı. Koca kızım ben alkışlanır mı hiç cık cık !
-Daha önce duymamıştım çok hoş bi şiirmiş Zeynep şairi kim?
Ve bittigim an. Simdi hocaya siir bulmayi unuttuğum için kendi karalamalarımdan bi tane okuduğumu kim soyleyecekti? Söylemek isteyen ??
-Şeyy.. Ben yazmistim hocam. Hoca defteri elimden alıp ;
-Bende kalson canım,incelemek istiyorum.
Hıhhh! Al bakalım zeynep. Aferin sana. Ne diye not defteri kullanmazsın ki. Böyle unutup zor duruma dusersin iste. Kim bilir ne düşündü kadın :(