Ben ... Ne?

11.4K 808 33
                                    

+Sümeyye seni dinliyorum.

-Ben.. Zeynep ben.. Sana Hanzele ile ilgili mesaj atan bendim. Hani facebooktan.Bak aslında kötü bi niyetim yoktu inan

+Sümeyye ne dediğinin farkındamısın sen şaka mı yapıyosun?!

-Zeynep ben sonucunun böyle olacağını tahmin etmedim. Seni kıskandım. Kıskandm çünkü Hanzele benim için sıradan biri değil. Zeynep ben seni çok seviyorum aramızı bozmak istemedim. Aranızı da bozmak istemedim

Ellerim titriyordu.Mesajı okurken kelimeler birbirine giriyordu. Böyle birsey yapmış olamazdı değil mi? Bu düpedüz insanı aptal yerine koymaktı. Yakın arkadaşımdı benim. Yakın arkadaşlar birbirlerine böyle mi yapardı? Bugün onu üzmemek için o kadar uğrasan ben, bunu mu haketmistim gercekten? Neden buna reva görülmüştüm? Telefona mesajlar geliyordu ama bakacak takati hissetmiyordum kendimde. Hanzeleye kızmam ne kadar yersizdi meğer.. Telefon elimden kaydığında farkettim ellerim ıslaktı. Sahi ağlıyor muydum? Niye bu kadar takmıştm ki? Sümeyye bu kadar yıllık arkadaşımdı güvenmemem mi gerekiyordu yani?

'''''

Gökçenin öttürdüğü telefonumla uyandım. Biricik arkadaşım benim. Nasıl da kendimi iyi hissetmemi sağlamıştı. Arkamı dönebileceğim tek insan.. Telefonu kapattığımda yatak kadar sevimli birsey yoktu benim için. Uyku herşeye çözümdü. Uyku olsun gerisi boştu. Alfabedeki tüm kelimeleri şuan uyku için sarfedebilirdim. Burdan okula gitmemek için Dünyadaki tüm koyunları sayabilir hatta Mars'ta koyunların varlığını ispatlayıp ordakileri de saymaya başlayabilirdim. Ama en hakiki mürşit uyku değil ilimdi. Kalkıp okula gitmeliydim. Kalkıp hazırlandım.Yine okul yolu düz giderdi. Ayağımda önceki günden kalma hafif aksaklık yürüyerek gitmemem için yeterli sebepti. Peynirli cips kokulu otobüse adım atmakla bu ayakla yürüyerek derse yetişememek arasında tercih yapmam gerekiyordu. Anneni mi babanı mı daha çok seviyorsun deseler daha kolay bir soru olurdu. Neyse artık kartımdaki Bakiyenin boş olduğunu bildiren sesi duymuş ve melül melül otobüse göz gezdiriyordum. Hersey icin çok geçti.Sağolsun benim yaşlarımda bir çocuk gelip kartını bastı. Senin adın 'JhentilMan BoY' olsun. Çocuk ona taktığım lakaptan habersiz tesekkurume göz kırpıp uzattığım elime bakmada gitti. Hayır yani elimde para vardı tabiki de.

Evet konuya dönmek gerekirse Sümeyyenin yüzünü girmek istedigimden emin degildim. Hiç konusmamakla sıradan biri gibi davranmak arasında kararsızdm. Peki ya Hanzele? Ona herseyi anlatıp özür mü dilemeliydim yoksa aynı böyle mi devam etmeliydim. Kafamdaki çıkmazlar Gökçe etkisinden çıkmama yetmişti. Yeterince mutsuzdum şimdi. Otobüsten inip duraktan okula yürüdüğüm (yolun karşısına geçmekten bahsediyorum) yol bi ömürdü sanki. Sanki herkes ayağıma bakıyordu. Ahh puff!

kantinden poğaca alıp doğruca sınıfa geçtim. Hocanin gelmesine daha vardı ve bu boş vakit degerlendirilmeliydi. Sümeyye gelmemişti. İçimdeki bir ses "iyi ki gelmemiş" derken, diğeri ama "neden gelmemis ki acaba önemli bisey yoktur insallaaaah" modundaydı.

Sıradan bi sekilde test çözdüm tüm gün. Okuldan sonra dersane vardı ve ben bu ayakla yürümek istemesem de otobüs beklemeye yeğlerdim. Hem yakındı da.. Ben böyle seke seke yürürken bi yandan sağlığım icin ne kadar az sükrettigimi hatırlayadurayım bi araba tam kaldırımın yanında durup kornaya basmıştı. Akşamüstü bi vakit olmasına rağmen hava bulutlu oldugu için kararmıştı ve ben yalnızdım. Adımlarımı hızlandırdım ama araba benle birlikte yavaş yavaş gidiyordu. Dayanamayıp başımı sol yanıma çevirdiğimde beyaz spor bir arabaydı. Şöyle murat şahin falan beklerken audi görmenin şokunu daha sonra yaşanmak üzere taslaklara kaydedip saniyeden kısa bir anda şoförü görmüs ve salak gibi tam önümü dönerken farkedip tekrar bakmıştm. Sayın okur o sahneyi tahmin edebileceğini umuyorum. Lütfen bana kızma ama sen de tam yanında göz kamaştırıcı bir arabanın içinde ondan daha göz kamaştıran Bay S. 'yi görmüş olsaydın sen de bakardın. Adımlarımı hızlandırmak ya da durmak arasında düşünmek için durmuştum. Haha galiba ben beni değil, ben beni yönetiyordum. Yani şöyle ki yaptıklarımı düşünerek yapm.. Neyse ya arabadan indi işte. Damarlarım tüm kanı aynı anda kalbime yollarken ellerimin titrediğini belli etmemek için feracemin etekleriyle oynuyordum.

bir yobaz olarak...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin