Buğulu bakışlarımı sert duruşuyla yukarıdan, acımasızca bakan Azad Ağaya çevirdim.
Öyle küçümser bakıyordu ki naçiz bedenime,
yerle bütünleşmek istedim o an...
"Kalk!!"
Üzerimdeki ağır bakışlarını bütün ev halkında dolaştırdı tek tek,
"Herkes duysun! Candar konağının kapıları bu vakitten sonra Hazal'a kapalı!.."Annemin dolu,yengemin ağlamaklı,abimin dedeme karşı öfkeli bakışlarını es geçip tek bakışa sabitlendi gözlerim
Fırat'a
Evet... Fırat...
Abi sıfatını hak edemeyecek kadar o aciz insana...Zaferinin verdiği gurur taht kurmuş bakışlarında, ezercesine bakıyordu tüm yalnızlığıma. Ama olmayacaktı...herkes bir yana onun acıyan bakışlarına izin vermezdi gururum!
Başımı dikleştirdim. Gitmem isteniyorsa gidecektim, başka çarem yoktu! bir adım atıp yerdeki küçük,mor valizimi kucakladım.
Bilinçsizce, durdurmak bilmeden akan çığlık dolu yaşlarımı rastgele koluma sildim.İlk kez,son defa,Azad dedemin karşısına geçip baş kaldırdım. Titrek bir nefes eşliğinde döküldü sözcükler dilimden
"Eğer..belki bir gün, beni anladığın gün.. işte o gün bütün sözlerin bu konağın duvarlarında yas tutacak Azad Ağa..!"Hiç kimseye bakmadım belki de bakamadım ardımdan konağın heybetli kapısını çekip çıktım... Bir daha dönememek üzere, bakın dönmemek değil! dönmemek diyemiyorum, dönememek diyorum çünkü bana, Hazal Candar'a evlendiğinde baba evinden çıkmayı bile çok görmüşlerdi...
___________
Merhaba ☺️
Yeni bölümden bir kesit bırakıp gecenin sessizliğine çekiliyorum...
(Asıl bölüm bu cuma gelecektir)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜKMÜBÂH
Teen FictionBu kitap; olmayan törelerin renklendirilmiş hali değil, Bir yürek yangını, Umut buhranı... Bu bir kırık mavinin buruk kahveye bulanma hikayesi... . Yarım ruhla hayata tutunmaya çalışan bir adamı,ona ruhundan ruh üfleyen bir kadını hayatınıza dahil...