| Bölüm 11 /BAHTSIZ ROTA~

10.6K 437 54
                                    


(Bu bölüm DÜZENLENDİ)


Göz pınarlarımdan akan hüzün, bulandı öksüzlüğe tattı acı tadını...
Sonra aktı pare pare damladı yangından kor olmuş yüreğime...

Ahsen teyze sorgulu bakışlarıma karşılık yanıma geldi,

Ellerimi avucunun içine alıp kulağıma sarılıyormuş gibi eğilip,
"Ümmetin yetimini getirdim kızım..."

Demesiyle bütün kaslarım sündü, çözüldü her seferde parçalara ayrılıp yeniden birleşti...

Karşımda on beş, on altı yaşlarında görünen gence doğru yaklaşıp bocalamış gözlerine sevgiyle baktım,

Emanetti o...

Ruhu bulutlara bulanmış annesiyle babasının emaneti...

Elimi uzatıp gergin bakışlarını yok etmeye çalışarak,
"Merhaba, ben Hazal. Boran abinin eşiyim."

Dediğimde çekimserce uzanmış ellerime baktı ardından başını eğip bir adım geri çekildi.

Oğlanın arkasında omzuna elini koyan Buket ablayla kesişti gözlerim,

Gözünü kapattı yavaşça...
İçli soluğu bütün odanın sessizliğini yırtarken başı önünde olan çocuğun kulağına yaklaştı,

"Odanı Canan ablan hazırladı, çıkmak ister misin Ahmet?"

Boran'la aynı anda mutfak kapısından bakan Canan ablaya gözlerimiz kaydı,

Onun haberi vardı!
Mahçupça başını eğip ellerini önünde kavuşturdu.

İsminin Ahmet olduğunu duyduğum ama zat-ı sıfatını yeni gördüğüm çocuk kimsenin yüzüne bakmadan Buket ablayla üst katın merdivenlerine doğru çıktı.

Ahsen teyze başıyla içeriyi gösterip oraya doğru ilerledi.

Boran arabasını hareketlendirip salona girerken bende temkinli adımlarla ilerledim,

Ahsen teyze tekli koltuğa oturmuştu.
Boran ikili koltuğun yanında ki boş alanda durunca bende ikili koltuğa kuruldum.

"Ah yavrum ah..."

Çaresiz gözleri bir benim bir de yanımda ki Boran'ın gözlerinde dolaşıyordu.
İkimizden de bir ses çıkmayınca konuşmaya devam etti,

"Çocuklar... Ahmet Zehra teyzenizin ölen çocuklarının oğlu biliyorsunuz..."

Başımı onaylarcasına salladım,
Bunu biliyordum zaten.

"Zehra şuan bakabilecek durumda olmadığı için bize getirdim. Size sormadım bir sakıncası olmaz değil mi Hazal kızım?"

Şaşkınlıkla Ahsen teyzeye baktım,
O nasıl sözdü! Bu ev benden çok onlarındı
Çatık kaşlarımla kınarca baktım,

"O nasıl söz Ahsen teyze?!"

Buruk gülümsemesi bir haftadır gülmeyi unutan yüzüme goncalar çıkarmıştı.

"Sizin katta boş oda vardı oraya yerleştirdim, gördüğünüz gibi durumu çok kötü. Ana baba göçtü bir başına kaldı kuzum."

İçli içli bir kaç soluktan sonra sanki üzerimizdeki görünmez huzursuzluğu bozmak ister gibi değiştirdi konuyu,
"Ee, sizin nasıl geçti bir haftanız?"

Borandan çıkan küçük homurtuyla ardından kendisi de salondan ayrıldı,

Gözlerini dikmiş bana bakan Ahsen teyzeyle göz göze gelince omuzlarımı silktim,
"İşte, göründüğü gibi..."

HÜKMÜBÂHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin