Selam canlarım 🌱
Herkesin sınavları istediği gibi geçmesi umuduyla upuzuun bir bölüm getirdim size!💜Dinlemek isteyen olursa müzik de ekledim haberiniz olsun 🎶
İyi okumalar 🍁;
(Bu bölüm DÜZENLENDİ.)_______________
Bir varmış bir yokmuş muydu gerçekten hayat?
Belki...
Ama 16 yaşındaki çocuğu, ölüme diz çöktürecek kadar olmamalıydı...
Karşımda Ahmet'in hareketsiz silüeti olduğum yere çakılıp kalmamı sağlarken kalbim iki saniye daha beklersem her şeyin çok daha kötü olacağını zikrediyordu.
Buz kesmiş bedenimi hızla hareketlendirip Ahmet'in havada asılı kalmış bedenini kucakladım,
Çok hafifti, çok hissiz...Belki zayıflığından,
Belki de ölüm meleğinin bedenine dolanmasından...Elimden geldiğince kollarıma kuvvet verip ipin etkisiz kalmasını sağlarken bir yandan da ev halkını çağırmaya başlamıştım,
Sanki zihnimin buzdan şatosunda bir kenara sinmiş bacaklarını karnına dolayıp olanları izleyen küçük bir kız çocuğu gibiydim.
Yaptığım her şey istemim dışımda gerçekleşiyormuş da ben bir kenarda usulca izliyormuş gibiydim,
Gözlerimden, Ahmet'in pantolonuna akan bir kaç damla göz yaşının dahi çok sonradan farkına varışım gibi...Odanın kapısı bir hışımla aralandı,
Önce korku dolu gözlerle Baran abi ardından Osman amca girip Ahmet'i uğursuz ipten kucakladılar,Aralık kapıya buğulu gözlerim kaydığında Boran'ın orada kaskatı bir şekilde durduğunu gördüm,
Gözyaşlarım bir bir artarken artık ağzımdan kaçan küçük hıçkırıklar geceye bir özür borçluydu,
Boran bir kez daha geride kalmıştı,
Bir kez daha yarım...Üstüme çullanan rehavet nefesimi keserken ona doğru sarsak adımlarla yürüdüm,
Arkamda neler oluyordu bihaberdim, lakin Ahmet'in kurtarılmasını görmek aç biaç yüreğe bir parça ekmek olup yaşatmıştı.Boran önüne gelene kadar gözlerini ayırmadı yüzümden,
Sanki kalbimin, önünde diz çökeceğini bilirmiş gibi.Adımlarım odanın dışında, arabasının önünde son bulduğunda çoktan dermanı tükenen yüreğim merhametin bir parçası için yalvarıyordu,
Arabasının önünde yere oturup saklamaya çalıştığım hıçkırıklarımı hırçınca döktüm Boran'ın dizlerine.
Her bir damla çığ oldu, aktı.
Az önce Ahmet'in pantolonuna sinen yaşlar şimdi Boran'ın dizlerinde demleniyordu,Belim kuvvetli hıçkırıklarımla kasılırken bir elin saçlarıma karıştığını hissettim,
Ardından bir kolun güçsüz bedenimi sardığını...
Issızlıkta durduk bir süre,
Ölüm sessizliğinde buluştuk biz,
Ölümsüzlükte kavuştuk...Belirsiz bir süreden sonra omzumdan çekilen güvenli kollar koltuk altlarımdan tutup kaldırdı halsiz bedenimi,
Kukla gibi yönetilmeyi bekleyen bedenim buna hazırmış gibi itaat etti.
Yüzüm kırık mavilerin hizasına gelince ağlamaya küsmüş kocama baktım,
Küçük bir serçeye can vermek ister gibi bacaklarına oturttu beni,
![](https://img.wattpad.com/cover/181236762-288-k572054.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜKMÜBÂH
JugendliteraturBu kitap; olmayan törelerin renklendirilmiş hali değil, Bir yürek yangını, Umut buhranı... Bu bir kırık mavinin buruk kahveye bulanma hikayesi... . Yarım ruhla hayata tutunmaya çalışan bir adamı,ona ruhundan ruh üfleyen bir kadını hayatınıza dahil...