0.9

164 50 1
                                    

Selam,

Kafamı bile koyabilecek gücüm yok ama çok doluyum. O kadar doluyum ki...

Barış geri gelmiyor. Keşke gelse ya da ben bir kuşa dönüşsem de onu görebilsem.

Beni her gece kendi kurduğu masallarla uyutan adam, seni o kadar özledim ki... Beni bir bebekmişçesine sarmalayan Barış'ım... Keşke burada olsan.

Ona kendimi açtığım gecenin sabahında yüzüme vuran güneşle gözlerimi açmıştım. Bedenimi saran kollarıyla gülümsedim.

"O kadar güzelsin ki... İçimde çiçekler açtırıyorsun."

"Sabah sabah yine nereden geldi bu ben aşkı?"

"Aşk değil bu."

Doğruydu, aşk değildi. Aşk için sevmek gerekirdi ama Barış beni sevemezdi.

"O zaman ne?"

"Aşktan daha güzel bir duygu bu. İsim veremiyorum."

"Kahvaltı yapalım hadi!"

Odada o güzel kahkahası yankılanırken konuştu.

"Sen konuyu değiştirmeye çalışıyorsun."

"Yok canım, ne alakası var?"

"Sen utandın." Yanaklarımı sıktı ve birer öpücük kondurdu ikisine de.

"Hayır, acıktım sadece."

"O zaman küçük Didem'i besleyelim." Beni kucağına aldığında ben kahkaha atıyordum. Zor da olsa beni düşürmeden salona taşıdı ve koltuğa bıraktı.

"Sen kilo almışsın."

Trip atar gibi kafamı yana çevirdiğimde bir buse daha kondurdu gönlümü almak istercesine. Oysaki benim gönlüm başından beri ondaydı.

"Delirtiyorsun beni Barış. Git ya."

"Gidemem. Gitsem bile ruhum burada kalır, hissedersin sen."

Hissedemiyorum Barış. Sen gittiğinde ruhun da terk etti beni. İkiniz de dönmüyorsunuz geri.

"Barış, bana boş vaatler verme."

"Sana vaatler vermem bundan sonra ama sözler veririm. Bilirsin, sözümü tutarım ben."

"Bilirim."

Öyle bir bilirim ki Barış, bütün bildiklerimi unutturur bana. Bir şarkı duydum bugün, sokakta. 'Kokun artık yok buralarda,' diyor. Fazla söze ne gerek var diyecekken tam başka bir yeri çalıyor şarkının, 'Gitme kal ya da beni de yanına al da kalmayayım bir başıma, bu diyarda.'

Ben sana ikisini de diyemedim Barış. Sen giderken arkandan yaşlı gözlerle baktım. Hiç mi acımadı için bu halde bırakırken beni? O kırıklar birleşip taştan bir kalp mi inşa etti sana?

"Yeniden doğmak güzel mi Didem?"

"Evet, dün gece kollarından cennete düşmüş Dide, son sözleri bunlardı. Beni ruhunun bekçisi olarak yolladı buraya. Dedi ki bir adamın sana ihtiyacı var, git ona merhem ol. Sana bir de seni çok sevdiğini iletmemi istedi."

"Ben de onu Didem. Ben de onu..."

"Sen de onu ne?"

"Sevdim."

"Çok mu?"

"Çok."

"Yalancı. Sevseydin yollar mıydın onu?"

Ben seni niye yolladım bu kadar severken Barış? Özleminden yanacağımı bile bile neden o kapıdan çıkmana engel olamadım? Ah be Barış... Ben seni çok sevdim.

"Ona merhem olabilmek için gitmesine izin vermeliydim Didem."

Acının Kırık Kızı | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin