O kadarını da yapmaz diye düşündüğüm herkes,
Tam olarak o kadarını yaptı-İcarus-
Stephan gergince odasında saatleri kovalıyordu. Başına sancılar girmişti.
Sürekli pencere ve koltuk arasında gelgit yapıyordu.
En sonunda dayanamayarak sıkıntıyla koltuğa çöktü.
Sağ bacağını sol dizinin üzerine atmış, elindeki içki kadehiyle oturuyordu. Gözlerini saatten ayırmamakta ısrar ediyordu.
Stephan, Jason'a danışmak istemişti. Ancak Jason evde değildi. Zaten ne zaman Jason'a iş düşse aniden etraftan kayboluyordu.
Stephan cininden bir yudum aldı.
Odasında loş bir hava hakimdi.
Sinirle kadehi sehpaya vurdu. Üst üste atmış olduğu bacağını ayırıp, saçını kaşıdı. Derin bir nefes aldı. Üzerindeki frank gömleğini de hesaba katarsak dağılmıştı.
Hazel, Stephan'ın yaptığı kandırmacaya anlaşılan inanmamıştı.
Hazel'ı kolaylıkla Londradan süremezdi. Bir sebep gerekliydi.Son bir deneme olarak ona mektup gönderdi. Mektubu uşağına vereli bir saatten fazla olmuştu. Mektubu okumuş olmalıydı. Fakat görünürde kimse yoktu.
Hazel'ın unvanı yüksek değildi ancak bir dedikoduyu başlatacak olursa Miranda devamını getirir ve evlenmelerine zorlardı. Tabi ki de Stephan kabul etmeyecekti. Bu durumda ahlaksız zampara bir adam olarak anılacaktı. Miranda 'nın düşeceği durum ise içler acısı olurdu.
Stephan başını dikleştirdi. Günün bitmesine yirmi dakika vardı.
Zaten Hazel'ın gece vakti malikanesine geleceğini düşünmek bile bir aptallıktı.
Nasıl olurda öyle bir baş belasını aldatabileceğini düşünmüştü.Şimdi bütün kartlar Hazel'ın elindeydi.
Bu durum için ayaklarına kapanması gerekirdi.
Ancak Stephan'ın da bir onuru vardı. Nice savaşlar ve kayıplar vermişti. Hiç kimsenin önünde diz çökmemişti.
Fakat Leydi Hazel Swan, Stephan'a diz çöktürecekti. Olacak iş değildi.
Soğuk, Hazel'ın iliklerine kadar işlemişti. Adeta bir buz küpünü andırıyordu. Winston Malikanesinin önünde durduğunda derin bir nefes aldı. Saçı rüzgarda dağılmış, uzun yol yüzünden bacakları uyuşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Tacın Sırrı (Kayıp Leydiler Serisi & Kitap:1)
Historical FictionYakışıklı Lordlar, sosyetenin hiç bitmeyen baloları, dedikodunun dibine vurulan çay partileri ve bunların içinde Hazel'ı gerçek dünya ile acı bir şekilde tanıştıran Winston Dükü Stephan. Kendisini ordusuna adamış, yaptığı canilikler yüzünden Tanrın...