Yakışıklı Lordlar, sosyetenin hiç bitmeyen baloları, dedikodunun dibine vurulan çay partileri ve bunların içinde Hazel'ı gerçek dünya ile acı bir şekilde tanıştıran Winston Dükü Stephan. Kendisini ordusuna adamış, yaptığı canilikler yüzünden Tanrın...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hiç kimseyi, başkalarının anlattığı hikayelere göre yargılama
-Platon-
Hazel, Margaret ile birlikte merdivenlerden inerken; içerideki kadınlar topuk sesi dolayısıyla başını kapıya çevirdi. Hazel ile Margaret içeriye girdiğinde ise, bir sandalyede oturan Chorlotte ayağa kalkmış Hazel'ın yanında durmuştu. Hazel kalp çarpıntısından ölecekti. Ancak içerideyken gördüğü her yeri hafızasına kazımak ister gibi irdeliyordu. Gözleri fırıl fırıl misafirlerin üzerinde dolaştı. İçeride altı kadın ve bir küçük kız çocuğu vardı. Altı kadının hepside büyük bir ciddiyetle Hazel'ı süzüyordu. Gördükleri görüntü morallerini bozdu. En çok morali bozulan ise Lancaster Markiziydi. Kızının yarın takdim balosu vardı. Hazel gibi bir kız yapılacak balo için çok tehlikeliydi.
Lancaster Markizi Leydi Dapne, Hazel'ı ayağından başlayıp başına kadar inceledi. Tek ona göre değil, içerideki herkese göre tehlikeli kız damgasını çoktan yemişti.
Oldukça kilolu, perçemli, yeşil gözlü, fazla uzun boylu Kontes, Leydi Patricia Chambell 'in kaşları çatılmıştı. Kontes, büyük bir dedikoducuydu. Ağzında bakla ıslanmaz, aldığı sırrı bir diğerinden bir diğerine kuşlardan daha hızlı iletirdi.
Sarışın, ince vucutlu, bozuk dişli bir başka kontes;Susan Miller ; Hazel' ı çok umursamamıştı. Kızlarının hepsini evlendirmişti. Ona kalan sadece gösteriyi seyretmekti.
Geriye kalan üç kişi ise bir Baronesti. Küçük toprak arazileri vardı. Margaret'ın çok önemli değil dediklerindendi. Sadece göz boyansın diye davet edilmişlerdi. Margaret, Chorlotte ve Hazel hâlâ kapının önünde dikiliyordu. Margaret'ın dikkat çekmeye ihtiyacı olmadığı halde boğazını temizleyerek konuşmaya başladı
"Evet hanımlar sizde merak ediyorsunuzdur" Hazel'ı gösterdi "Yanımdaki Leydinin kim olduğunu" Hazel kadınların bakışlarından biraz rahatsız olmuştu. Bunu anlayan Chorlotte destek verircesine Hazel'ın elini tutup gülümsedi. Margaret : " Size takdim edeyim. Kendisi 19 yaşında ve benim yiğenim Hazel... "
Margaret dondu kaldı. Soy ismi olarak ne kullanacaktı. Hazel'in anlattığına göre bir türk soy ismi vardı.
Bir anlık duraksamayı anlayan Hazel konuşmak için lafa atladı " Swan" o kadar hızlı bir atlayıştı ki içerideki kadınlar onaylamayan bakışlarına kaşlarını çatarak arttırdı.
Hazel'in ilk aklına gelen annesinin kızlık soy ismi olmuştu. Margaret durumu toparlarken Hazel'a uyarıcı bir bakış gönderdi. Bu bakışın anlamını sadece Hazel ve Chorlotte anlamıştı. Margaret " Evet, Hazel Swan. Onu sizlerle tanıştırmak istedim." başını Hazel'a dönüp, içerideki kişileri tanıttı. Daha sonrasında eliyle sandalyeyi gösterdi. Chorlotte, Hazel'ın elinden tutup yan yana oturdular. Hazel biraz fazla gerilmişti. Lancaster Markizi elindeki çaydan bir yudum alıp başını Hazel'a çevirdi
