Yakışıklı Lordlar, sosyetenin hiç bitmeyen baloları, dedikodunun dibine vurulan çay partileri ve bunların içinde Hazel'ı gerçek dünya ile acı bir şekilde tanıştıran Winston Dükü Stephan. Kendisini ordusuna adamış, yaptığı canilikler yüzünden Tanrın...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Herşeye karşın herkes sevdiğini ödürür. Kimi bunu sert bakışıyla yapar, kimi de yüze gülen bir sözcükle, korkak kişi bir öpücükle, cesur adam bir kılıçla." -Oscar Wilde-
Gecenin koyuluğunu örten sis bulutları gökyüzünü dolduruyordu. Winston malikanesindeki hizmetliler camlara doluşmuş korkak yüz ifadeleriyle bahçede kılıçla birbirlerine saldıran efendilerini seyrediyordu . Her kılıç çarpışında sürtünen demir sesleri yürekleri ağızlara getiriyordu .
Jason sinirle bağırarak kılıcı Stephan'ın omzuna hedefledi.
Stephan geriye hızla çekildi. Bir eli arkasında ,diğer eli ise kılıcındaydı. Gülümseyerek kardeşine karşılayabileceği bir kılıç darbesi indirdi .
Alaycıl ifadesiyle
"Jason biraz paslanmış görünüyorsun " dedi
Jason gelen darbeyi karşıladığında Stephan beğeni dolu bir ifadeyle
"Hmm, güzel..." dedi
Jason duraksayarak alnındaki teri, kılıç tutan bileğiyle sildi .
"Daha güzelleri ile karşılaşacaksın ekselansları" dedi ve kılıcı geriye atıp döndürerek ileri savurdu . Stephan kılıcı ustalıkla karşılayıp kardeşine bir ders vermenin vaktinin geldiğini düşündü. İki eliyle kabzasını sıkıca tutup Jason'ın savurmuş olduğu kılıcı döndürerek uzağa fırlamasını sağladı .
"Umarım Jason daha güzelleriyle karşılaşacağım günler fazla uzun sürmez "
Jason sinirlenerek uzağa fırlatılmış kılıcını yerden aldı .
Stephan kılıcını kınına yerleştirirken, Jason
"Benden bu kadar " dedi
Hızla kapıya doğru ilerlerken Stephan arkasında kalmıştı. Son bir deneme yapıp hiç beklenmedik anda arkasından saldırdığında ,Stephan sezgilerine güvenerek arkasına dönüp bir eliyle Jason'ın tuttuğu kabzayı itti. Diğer eliyle yakasından tutup yere mihledi .
Sinirle bağırarak tuttuğu yakasını daha da çok sıktı
"Kafayı mı yedin sen !! Arkamdan saldırırken ne olacağını düşünüyordun . Ancak onuru olmayan biri düşmanının sırtından vurur Jason !! " tuttuğu yakasını gevşeterek diline dolanan kelimeleri yuttu .
Hızlı adımlarıyla malikanenin kapısına doğru yöneldi .
Günün uzun sessizliği Jason'ın kulaklarını doldurdu. Neredeyse on dakikadır yerinden kalkmamıştı . Sonunda eve girdiğinde Stephan'ı malikane içerisinde bulamadı . Mutfağa inerek, uşağı buldu. İçerideki masada oturan birkaç uşak ve yemeği yapan şişmanca kadın reveransta bulundu .
