"Gerçek benliğimizin
en derin kapasitelerini
yerine getirmemizi sağlayan
seçimleri yapmalıyız."
Thomas Merton
Gece kaldığı yerden devam ediyordu. Arkada çalınan piyano eşliğinde Bishop Malikanesi içerisinde ki misafirler yemek odasında yerlerini aldı. Kendilerine ayrılan sandalyelere oturduklarında Hazel açıkta kalmış ağzını kapadı. Sofra oldukça kalabalıktı. Tabi sofranın köşelerine yığılmış sakat at etleri Hazel'ın iştahını kaçırıyordu. Akşam yemeğine göre meyvelerle süslenmiş tavuk ve çeşit çeşit yemek vardı. Çatal bıçak setleri gümüş, peçeteleri ise uzun beyaz bir kumaştı.
Hazel yerine oturduğunda karşısına Stephan'ın geçtiğini gördü. Başını eğerek gülümsedi. Stephan'ın söylediği o cümle Hazel'a hayal gibi geliyordu. Donald baş köşede ,Hazel'ın çaprazında yerini alıyordu. Miranda Stephan'ın yanında oturuyor ve Lancestar aileside yanına sıralanmıştı. Chorlette Hazel'ın yanında oturuyordu. Diğer baş köşede ise Margerat vardı.
Donald ,Hazel'ın masadaki eline uzanarak tuttu.
"Leydi Swan bizi gün be gün şaşırtıyorsunuz. " gülerek devam etti " Sesinin güzel olduğunu bilmemiz gerekirdi. Ailemizde bir solist varmış"
Lancestar Markizi bozularak Hazel'a başını çevirdi.
"Doğru, güzel bir sesiniz var Leydi Swan. Ancak..." Başını ardından tebessümle Stephan'a doğru uzattı "... Winston Dükünün maharetleri yadsınamaz bir gerçek . Mükemmel bir virtüözsünüz "
Hazel heyecanla Stephan'a baktı. Stephan söyleyecek bir laf arıyordu.
Miranda lafa girerek
"Ah ,evet ! Stephan'ın piyanistliği mükemmeldir. " sandalyede dönerek elini Stephan'ın koluna yerleştirdi "Hatırlıyor musun birlikte sahneye çıkıp düet yapmıştık? " Ardından ellerini abartılı bir biçimde sallayarak Hazel'a karşı konuştu
" Efsanevi bir gösteriydi. Seyircilerin hayranlığı gözlerinden okunuyordu."
Misafirler ellerine aldığı kumaşı üzerlerinde düzelterek yemek yemeye koyuldu. Hazel yapmacık bir gülümsemeyle Mirandaya bakıyordu. Stephan eline bir çatal almışken
"Evet hatırlıyorum. Güzel bir gösteriydi " diyerek Mirandayı onayladı.
Hazel bozulmuştu. Ancak Miranda'nın da istediği tam olarak buydu ve bu hazzı Miranda'ya tattırmamak için yüzünden düşürmediği yapmacık gülümsemeyle yemeğini yemeye koyuldu.
Stephan çatalını tabağın yanına yerleştirirken, Donald'a başını çevirdi.
"Bizi davet edişiniz için minnettarım ancak kuru kuru bir minnetle teşekkür etme niyetinde de değilim" dedi.
Donald gülerken ağzındaki yemeği çiğnemeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Tacın Sırrı (Kayıp Leydiler Serisi & Kitap:1)
Historical FictionYakışıklı Lordlar, sosyetenin hiç bitmeyen baloları, dedikodunun dibine vurulan çay partileri ve bunların içinde Hazel'ı gerçek dünya ile acı bir şekilde tanıştıran Winston Dükü Stephan. Kendisini ordusuna adamış, yaptığı canilikler yüzünden Tanrın...