-Bölüm 12-

2.8K 237 60
                                    

Bir noktadan sonra, geri dönüş yok! İşte tam o noktadayız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir noktadan sonra, geri dönüş yok! İşte tam o noktadayız.

-Franz Kafka-

"Hazel elbiseni görmek istiyorum. Lütfen çık artık kabinden"

Chorlette ve Hazel yarınki balo için elbise diktirmişti. Hazel elbisesini denerken Chorlette beklemekteydi. Sıkıldığını belli edercesine ayağıyla mermere vuruyor bunaltıcı bir ses çıkarıyordu. Dizilmiş elbiselerin yanına giderek incelemeye başladı.

Hazel derin bir nefes alarak kabinden çıktı. Üzerinde etek kısmı geniş drapeli, bel kısmı dar, göğüs kısmı dantelli lacivert bir elbise vardı. Platformun üzerine çıkıp büyük boy aynasına doğru yürüdü.
Chorlotte nefesini tutuyordu. Büyük bir nidada bulunarak.

"Hazel bu elbiseyi kesinlikle almalısın. Çok yakışmış"
Hazel gülümsedi.
"Öyle mi dersin?"
"Kessinlikle arkadaşım bu elbiseyle harika görünüyorsun. Beyefendilerin peşinden ayrılmayacağı kesin"

Hazel göz devirerek Chorlotte'ye baktı.
"En son böyle söylediğinde baloda kimse benimle dans etmemişti"

Chorlette yakınına gelerek Hazel'ın elini tuttu.

"Unut gitsin Hazel. O zamanla bu zaman başka"

İkilinin arkalarından el çırpma sesi duyuldu.

"Olala Hazel olala! Mükemmel görünüyorsun"

Fransız terzi Laura gözlüklerini indirip, mutlulukla dikmiş olduğu eserine baktı
Yarım yamalak ingilizcesiyle

"Daha iyi taşınabileceğini düşünmüyorum matmazel"

Hazel etrafında döndü. Elbisenin içerisinde kendisini çok rahat hissediyordu. Saten kumaşın üzerinde ellerini gezdirdi.

'Acaba Stephan da bu elbiseyi bana yakıştırır mıydı?' bu düşünceyle aynada bir iki saniye kendisine bakakaldı. Kaşlarını çatarak kendisine söylendi

Kimin umrunda!

Winston Dükünün odasından ayrılalı iki gün olmuştu. Bu iki gün içerisinde Hazel gezilmedik yer bırakmamış ancak Dük ile de hiçbir şekilde karşılaşamamıştı.

Peki ya istediği bu değil miydi? Neden onu hala düşünüyordu? Bu sorulara cevap veremiyordu. Onu ne kadar çok görmek istiyorsa da bunu kendisine söyleyemiyordu. Merak ediyordu. Acaba Stephan da Hazel gibi onu düşünüyor muydu? Ancak o sadece kendisini düşünebilirdi. Yalnız kendisini...

Kayıp Tacın Sırrı (Kayıp Leydiler Serisi & Kitap:1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin