Annemi ve babamı kaybedeli bugün tam beş yıl olmuştu. Okulum yeni bitmisti ve tatil öncesi üniversite basvurusu için bir sınava girmiştim. Tüm heyecanlari ile beni götürmüslerdi. Ben giderim desem de izin vermediler. Onlar için çok özel bir gündü... Benim içinse hayatımın asla unutmayacagim günüydü.
Bazen düşünüyorum da keşke ben de sağlam çıkmasaydim o arabadan. Belki eskisi kadar olmasa da bu yıl dönümleri yine kötü oluyordum.
O gün hayatımın en kötü günüydü. "o okul benimkızımı kabul etmeyip de kimi kabul edecek" deyip arkasına dönmüştü babam. Biran da olmuştu hersey.
Evet o okula kabul edilmiştim ve şimdi de okul bitmiş bir yıllık stajımi yapıyordum. Hocalar sağolsun idare etmişlerdi beni. Hatta tüm yaz okula gitmek zorunda kalmıştım.
Klasik yıl dönümü günü olduğu için siyah pantolon ve siyah bir kazak giyip mezarlıga gittim. Siyah bir gül almayi unutmadim tabi.
"Yokluğunuz hala acıveriyor. Neden bilmiyorum ama hala atlatamiyorum. Kendimi hala kötü hissediyorum. Ben de yanınızda yatmaliydim diyorum çoğu zaman. Babam ve annem okulumu bitirdim. Stajımin son günü bugün. Bir iki arkadaşım ile biraz tatile gitmeyi düşünüyoruz. Daha sonra is bakmaya baslayacagim. Merak etmeyin kötü değiller. Üstelik ikisi de kız. Aklın kalmasın babacim. Neyse ben biraz dahakalırsam sizi de üzecegim. Merak etmeyin ben mutluyum.Herşey çok güzel. Tek sorunum hala bir erkek arkadaşımın olmaması arkadaşlarım benimle dalga geçiyor. 23 yaşına geldin hala kimse ile yemeğe bile çıkmadın diyorlar. Evde kalacağım sanırım. Sen güzel olduğumu söylerdin anne. Neden kimse yok hayatımda? Gerçekten evde mi kaldım ben? Ya sen baba anneme benzediğimi söylerdin. Annem çok güzel bir kadındı. Benzemiyor muyum? Annemden seni kıskaniyorum diye uzulmeyeyim diye beni mi kandırdın yoksa? Çenem düştü benim yine. Şu halime bakın gelip aileme evde kalacağım ve erkek arkadaşım yok diye yakınıyorum. Çok ayıp bana. Ben gitsem iyi olacak... Yine geleceğim. Iyi bakin birbirinize... Beni de merak etmeyin çok iyi bakıyorum kendime..."
Arabaya atlar atlamaz ağlamaya başladım. Duymamaliydilar. Gormemeliydiler. Mezarlıktan çıkmayı beklemeliydim....
Staj yaptığım sirkette son işlemlerimi tamamladım. Çıkmak için personel sorumlusunun yanına gittim.
-Mr. Brok evraklarımi imzaladiysaniz benim bugün son günüm.
-Evet evrakların hazır ama Mr. Holl seni odasında bekliyor
-Neden? Bir sorun mu var?
Mr. Holl sirketin sahibiydi ve ben 1 yıllık stajım boyunca onu hiç görmemiştim. Neden beni çağırmış olabilirdi ki. Adamın ismini bilmiyordum. Herkes Mr.Holl diye bahsediyordu ondan. Geçenlerde bir sekreter onun çok seksi olduğunu ve onunla yattığını söylemişti. Ne yani bu adam sekreteri ile mi yatmisti? Bir sekreteri mi tercih etmişti? Genç olmalıydı diye düşünürken hiç çıkmadığım 12. kata çıktım. Odasının önüne gelince etegimi ve çeketimi cekistirdim. Gomlegimin yakalarini da duzelttikten sonra kapıyı tıklattim. Cevap gelmeyince bir daha tıklattim. Benden günah gitti diyerek kapıyı açtım. Gördüğüm görüntü ile şoka girdim. Bir adam ve onun üzerinde çıplak bir kadın. Ister istemez tekrar geri çıkıp kapı önünde beklemeye başladım. Bir süre sonra kadın etegini cekistirerek çıktı. Çıkarken de bana dönüp göz kirpti. Girip girmemekte kararsizdim. Öylece bekledim tabi ki o adam kapıyı açana kadar... Yakisikliydi. Hatta çok çekici.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümcül
VampireNormal sıradan bir yasamim vardı! Ta ki.... Onları tanıyana kadar... Mr.Holl Kevin Chris Daemon Hele bir de kendimin bir ölümcül, en yakın arkadaşlarımın da doğa üstü birer tür olduklarını öğrendiğimde tamamen farklı bir hayata girmiş oldum. Ne yap...