Evden çıkıp babamla annemin mezarına gittim. Oturup ağlamaya başladım. O kadar çok şey olmuştu ki hayatımda. O kadar çok degisiklik olmuştu ki... Zorlanıyordum... Son zamanlarda olan olayları düşündüm. Ne çok şey yaşamıştim. Ne çok şey geçmişti başımdan. Hayatta inanamayacagim şeyleri yaşadım.
Havanın karardigini farkedince bir taksiye binip eve geçtim. Bahçeye girer girmez ormana giden yoldaki caliliklara baktım. Gri yi görmemiştim ve özlemiştim. bir çift parlayan göz görünce gülümseyerek eve gitmeden o tarafa gittim. Ormanın girişindeki ağaç aralarına oturdum.
"Hey. Nerelerdesin sen?"
Ah Miranda karşındaki insan mı sen böyle konuşuyorsun?
"seni görmek iyi oldu. Biraz dertlesiriz olur mu"
Deyince cenesini bacağıma koyup yattı.Bende tüylerini okşamaya başladım...
"Sanırım aşık oluyorum Gri. Kabul etmesem de sanırım kendimi ona kaptıriyorum. Ama onun gibi bir duygusuza kendimi kaptırdigim için kendimden nefret ediyorum"
Dememle Gri hırlayarak dört ayak şekline geçti. Kötü birsey dememiştim ki.
"Birsey mi yaptım sana Gri? Ne oldu oğlum?"
Dedim ama hızla ormanın içine daldı. Ayağa kalkıp ustumu başımı toparladım. Ormandan çıkıp bahçeye doğru ilerlerken Caroline in bahçede oturduğunu gördüm. Tek başına Kamelyada oturuyordu. Geçip yanına oturdum.
-Naber?
-Iyiyim Miranda senden naber?
-Iyi benden de. Ne yapıyorsun burada bir başına?
-Düşünüyorum.
-Neyi?
-Haftasonu için ailemin yanına gitmek istiyorum bağ evindelermis
-Ne güzel.
-Evet çok güzel ama seninkinden izin alamadım. Benim gitmeme izin vermedi. Hep beraber gidelim dedim ona da izin vermedi... Ailemi çok özledim.
-Duygusuz adam ne olacak.
-Sen de kızmışsın anlaşılan.
-Evet...
-Neden kızdin peki?
-He ben mi? Şey ...
-Ney?
-Genelde çok asabi oluyor ya o yüzden
-Ondan hoslaniyorsun değil mi?
-Saçmalama
-Miranda...
-Belki biraz...
-Yani ona karşı birseyler hissediyorsun?
-Evet ama bu hislerimden nefret ediyorum.
-Bence o da sana karşı boş değil
-Evet hiç boş değil. Aklı fikri cinselliğe çalışıyor....
-Birlikte mi oldunuz?
-Yooo
Dedim titreyen sesimle. Ama Karşımdaki Caroline ise çoktan anlamisti. Yüzümün kıpkırmızı olduğunu hissettiğim için başımı önüme eğdim.
-Sana inanamiyorum Miranda onunla Yattin mi?
-Şey... Evet...
O sırada kafamı kaldırmamla karşımda Zac i gördüm. Yüzünde tuhaf bir ifade vardı. Tüm konuştuklarımizi duymuşmuydu?
-Yatak hayatımizi arkadaşına mi anlatiyorsun Mi? Bu kadar hoşuna gittiğini bilmiyordum.
Dediği an başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki. Gözyaşlarım gözüme baskı yapıyordu. Hicbirsey demeden yerimden kalkıp içeri odama girip kapıyı kitledim. Salak Miranda. Gerizekalı Miranda. Bir de bu adama birseyler hissettiğini düşünüyorsun öylemi? Ne kadar da aptalsin. Adam seninle resmen dalga geçti. Ah Miranda... Düşünceler içinde uyuyakalmisim. Ya da belki sabahtan beri birsey yemedigim için mayismistim...
" Diğer bölüm iki üç gün sonra gelecek... Ben bilgisayardan değil telefondan yazıyorum. Gün içinde aksama kadar çalıştığım için eve gelince yorgunluktan yazmaya vaktim olmuyor. O yüzden otobüste tramvay da öğle arasında yani boş buldugum vakitlerde yazıyorum. Anlayış için teşekkür ediyorum. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümcül
VampireNormal sıradan bir yasamim vardı! Ta ki.... Onları tanıyana kadar... Mr.Holl Kevin Chris Daemon Hele bir de kendimin bir ölümcül, en yakın arkadaşlarımın da doğa üstü birer tür olduklarını öğrendiğimde tamamen farklı bir hayata girmiş oldum. Ne yap...